09.08.2023 - 05:21 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
AYLİN RANA AYDİN- Türkiye ve dünyada büyümesini sürdüren FLO, bu yıl satış yaptığı ülke sayısını 75 ülkeye çıkarmayı öngörüyor. Geçen yıl 818 milyon TL yatırım yapan FLO, bu yıl ise 1.4 milyar TL yatırım tutarına ulaşmayı planlıyor. 2023 yılında 57 milyon çifti aşkın ayakkabı satışı yapmayı planlayan FLO'nun CEO'su Yenal Gökyıldırım, şirketin faaliyetlerini ve gelecek hedeflerini anlattı.
Türkiye'de doğan bir marka olarak, küresel vizyonunuz nedir?
Global arenada bayrağımızı başarı ile dalgalandıran ender markalardan biri olduğumuza inanıyorum. 3 kıtada 30 ülkede 800'ü aşkın mağazamızla yaygınlaşan global operasyonlarımız her geçen gün daha da büyüyerek yoluna devam ediyor. Şirketimizin yurtdışı yolculuğu 2014 yılında Kazakistan'da ilk mağazamızın açılmasıyla başlıyor. Girdiğimiz pazarlarda hızlıca derinleşerek ya pazar lideri oluyoruz ya da pazar liderliğini zorluyoruz. MENA, CIS ve Kuzey Afrika bizim mağazacılık ayağında doğal büyüme alanımız. Bu bölgede sürekli derinleşiyoruz. Mağazacılığın yanı sıra e-ticaret ve toptan satış kanallarımız ile yurt dışında büyüyoruz. 66 ülkede toptan satış faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Bu yıl eklenecek 9 ülke ile 75 ülkeye ulaşmayı hedefliyoruz. Biz ülkemizi farklı coğrafyalarda temsil etmekten gurur duyuyoruz. 2023 yılında yeni giriş yapacağımız ülkelerle birlikte yarısı yurt dışında olmak üzere 80 ile 100 arasında yeni mağaza ile yurtdışında yaygınlaşmayı planlıyoruz.
Büyüme odaklı ilerleyen bir şirket olarak bu alandaki rakamlar, gelişmeler neler?
FLO olarak büyüme odağımızı hiç kaybetmiyoruz. Globalde büyüme stratejimiz doğrultusunda, yarısı yurt dışı olmak üzere toplam 103 mağaza ile 2022 yılı tarihimizde en çok mağaza açtığımız yıl oldu. Odağımızda tüm kanallarımızda büyüme var. Mağaza açılışlarımız devam edecek, e-ticaret kanalında büyüyeceğiz, stratejik marka lisans iş birliği fırsatlarını değerlendirmeye ve toptan satış ile ulaştığımız ülke sayısını artırmaya çalışacağız. Gelir tarafında yurt dışından gelen ciromuzun payını yüzde 15'lerden yüzde 25'e çektik. Orta vadede hedefimiz yurtdışı faaliyetlerimizin ciromuzdaki payını yüzde 50'ye çıkarmak. 2022 yılında toplam 818 milyon TL yatırım yaptık. Bu yıl 1.4 milyar yatırım yapmayı planlıyoruz. 2022'de ciddi bir büyüme atağı yaparak ciromuzu 16.5 milyar TL'ye çıkardık. 2023 ciro hedefimiz ise büyümemizi sürdürerek 34.1 milyar TL'lik rakama ulaşmak.
Mağaza sayısı ve satışlardaki durum nasıl gidiyor?
Ayakkabı deyince Türk halkının aklında ve kalbinde ilk sıradaki yerini yıllardır koruyoruz. Bu bizim için oldukça önemli. Bu yıl 57 milyon çiftin üzerinde ayakkabı satışı yapmayı öngörüyoruz. FLO olarak çok kanallı ve çok markalı yapımız ile hem yurt içinde hem uluslararası arenada varlığımızı güçlü bir şekilde hissettiriyoruz. Müşterilerimizle fiziksel olarak bir araya geldiğimiz mağazalarımız bizim için çok önemli. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizi 3 kıtada 30 ülkede 800'ün üzerinde mağazamız ile gururla temsil ediyoruz. Türkiye'deki hemen hemen her AVM ve ana caddede operasyonumuz bulunuyor. Yurt dışında da ağımızı gün geçtikçe genişletiyoruz. Son 3 senedir hep bir önceki yılın üstüne çıkarak rekor sayıda mağaza açılışları gerçekleştiriyoruz. FLO'nun yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki 190'nı aşkın mağazasıyla Türkiye'nin sneaker ve spor giyim zinciri haline gelen IN STREET aracılığıyla tüketicilerimizle olan bağımızı güçlendiriyoruz. Nine West, Reebok ve Lumberjack markalarımızla da monobrand mağazacılık tarafında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yalnızca ülkemizde değil global arenada da etki alanımızı sürekli büyütüyoruz. Doğrudan 15 bin dolaylı olarak 70 bini aşkın istihdamımız var. Türkiye'de FLO mağazalarımız her yerde, FLO'da mevcut mağazalarımızı yenileme hedefimiz var.
FLO, üretim denildiğinde nerede yer alıyor?
Üretim FLO'nun DNA'sında yer alan bir kabiliyet. Bu konuda tecrübeli olduğumuz kadar da hassasız. İstanbul ve Şanlıurfa'da global standartlarda üretim yapan tesislerimiz var. Şanlıurfa'daki tesisimiz bölgedeki ayakkabı endüstrisini de şekillendirdi. Türkiye'de ayrıca bize üretim yapan 200'ün üzerinde tedarikçi var. Şu an üretimimizin yüzde 85'i Türkiye'den geliyor. Ayakkabı üretimimizin yüzde 8'ini Şanlıurfa'daki fabrikalarımızda gerçekleştiriyoruz. Şanlıurfa'daki fabrikamızda 1.500 kişiyi istihdam ediyoruz. Burada kadın istihdamımız yüzde 30'lara ulaştı. Şanlıurfa'daki tesisimiz, bölgedeki ayakkabı sanayine de önemli bir katkı sağladı. Fabrikamızın orada açılmasından sonra etrafında 25 fabrika açıldı ve ayakkabı kümelenmesi oldu.
Tasarım da sizin alan için öncelikli konu; bu konuda neler yapıyorsunuz?
Ayakkabının A'dan Z'ye tüm yolculuğunu sahipleniyoruz. Türkiye, İtalya ve Çin'deki tasarım ofislerimiz ile trendleri ve son teknolojileri yakından takip ediyoruz. Trendleri hammadde uzmanlığımız ile birleştirip; her markamız için ayrı ayrı oluşturduğumuz Ar-Ge ekiplerimiz ile ürünlerimizi geliştirmek için detaylı çalışmalar yürütüyoruz. Bünyemizdeki kendi tasarımcılarımız ile ürünleri tasarlıyor, genel merkezimizde yer alan modelhanemizde prototipleri üretiyoruz. Bu prototipleri uluslararası akreditasyonlara sahip laboratuvarlarımızda ekolojik ve fiziksel testlerden geçiriyoruz. İnsan ve çevre sağlığını korumak adına 400.000 ekolojik 200.000 fiziksel kalite testi yapıyoruz. Dünyada benzer şekilde bir ayakkabı firması yok. Uçtan uca dediğimiz 360 derece entegre iş yapıyoruz.
Ayakkabıda müşteri deneyimi oldukça önemli. Müşterilerinizle iletişimde ne gibi adımlar atıyorsunuz? Rekabette fark yaratacak adımlarınız neler?
Misyonumuz ‘Herkesin Ayakkabıcısı' olmak. Araştırmalarımıza göre ayakkabı alışverişinde tüketicilerin: yüzde 10'u sıklıkla online kanaldan, yüzde 39'u sıklıkla fiziksel mağazalardan alışveriş yaparken, yüzde 51'i ise hem online hem offline kanaldan alışveriş yapmayı tercih ediyor. Müşterilerimize mağazada, internet sitesinde, mobilde her nerede olursa olsun, yer aldığı tüm kanallarda aynı kalitede hizmet alabileceği bir dünya yaratmayı amaçlıyoruz. Omni-channel bir müşteri deneyimi oluşturup müşterimizin satış kanalları arasında dolaşmadan tek bir stok, kanal ve organizasyon olarak deneyimini sürdürmesini hedefliyoruz. Ülkemizde perakende sektörüne öncülük edecek, müşteri deneyimini geliştirecek, alışverişte online ve offline kanallar arasındaki duvarları ortadan kaldıracak yeni nesil dijital çözümler ile müşteri deneyimini geliştirmeye odaklanıyoruz. Özellikle son birkaç yılda dijitalleşme odaklı, pek çoğu perakende sektörü için bir ilk olan müşteri deneyimini geliştirecek uygulamalara imza attık. Sektörde büyük farklılıklar yaratmış durumdayız. Çok kuvvetli bir çağrı merkezimiz var. Çağrı merkezimizi gözümüz, kulağımız olarak değerlendiriyoruz. Üst düzey yöneticilerimizden oluşturduğumuz Müşteri Memnuniyet komitemiz var. Her ay düzenli olarak komitemiz toplanıyoruz; müşterilerimize sorunsuz hizmet vermenin yollarını konuşuyoruz.
Müşteri alışkanlıkları nasıl?
Türkiye'de numara aralıklarına baktığımızda kadınlarda 38, erkeklerde 42 numaranın öne çıktığını söyleyebiliriz. Batıya gittikçe ayakkabı numaralarının büyüdüğünü söylemek mümkün. Tüketici alışkanlıklarına baktığımız zaman tüm segmentlerde spor kategori ağırlığını gün geçtikçe artırıyor. Özellikle pandemi sonrası sağlıklı yaşam ve rahatlık trendi tüm dünyada yükselişini sürdürüyor. Spor kategori yüzde 20 bandından yüzde 40'lara ilerledi. Bizim 9 nokta diye tabir ettiğimiz bir taban teknolojimiz var. Bu özellik ayakkabıya daha rahat basma kabiliyeti sağlıyor. Bu ayakkabılarımız spor görünümlü değil aslında ‘biraz daha spor ayakkabı almayayım' diyen müşterilerimiz bu ayakkabıları tercih ediyor. Şu an için rahatlık ve hafiflik ayakkabıda birinci tercih nedeni.
E-ticarette global trendler ne yöne doğru gidiyor?
Moda, ayakkabı, tekstile baktığımız zaman pandemi öncesi e-ticaret satışları yüzde 25'ler civarındaydı. Bu oranın pandemiyle beraber yüzde 40'lara, 50'lere gittiğini gördük. Pandemiden sonra yüzde 30'lara doğru evrildiğini gördük. Biz Türkiye'de e-ticaret satış oranlarının yüzde 25'lerde olacağını öngörüyoruz. Türkiye'de alışverişe gitmek hem ihtiyaçlarını gidermek hem sosyalleşmek olduğu için mağazacılığın hala kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 51 omnichannel'ım diyen müşteriler de mağazalara giderek, alışverişlerini online kanallarda ya da mağazalarda sonlandırabiliyor. Ülkemiz için birbirinin içine geçen satış kanalları durumu da var diyebiliriz. FLO olarak, e-ticaret işimizi her geçen gün büyütüyoruz. Kendi e-ticaret kanallarımızın yanı sıra global ve lokal marketplaceler aracılığı ile ürünlerimizi global müşterilerimiz ile buluşturmaya devam edeceğiz.
Ayağında Gör' projesi...
FLO ve dijital denildiğinde, hangi konular öne çıkıyor?
Dijitalleşme konusunda da öncü bir perakende şirketi olduğumuzu söyleyebilirim. 2018 yılında başlattığımız teknolojik yatırımlarımıza hız vererek planlamadan, tedarik yönetimimize, lojistik süreçlerimizden, satış fonksiyonlarımıza ve müşteri deneyimine kadar her alanda dijital kaslarımızı geliştirebilmek için yoğun çaba harcıyoruz. Ülkemizde perakende sektörüne öncülük edecek, müşteri deneyimini geliştirecek, alışverişte online ve offline kanallar arasındaki duvarları ortadan kaldıracak yeni nesil dijital çözümler ile müşteri deneyimini geliştirmeye odaklanıyoruz. Örneğin çok ödül aldığımız bir ‘Ayağında Gör' AI/ VR projesi hayata geçirdik. E-ticaret sitemizden beğendiğiniz ayakkabının mağazaya gitmeden ayağınızda nasıl durduğunu görebiliyorsunuz. Fiziki ve online dünyanın kesişiminde öncü bir uygulama olduğunu söyleyebilirim.
280 milyon TL'lik hedef
Dijitalleşmenin hız kazandığı yeni dünyada başarılı olmak için artık müşteriye kesintisiz olarak 360 derecede hizmet vermek gerekiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa Kampüsündeki teknoparkta 190 kişilik FLO Teknoloji ekibimizle beraber teknolojik altyapımızı sürekli güçlendiriyoruz. Son 2 yılda 150 milyon TL civarında teknoloji yatırımı yaptık. 2023 yılında yaklaşık 280 milyon TL daha yatırım yapacağız.
Şirketlerin odağında dijitalleşme var
Perakende sektöründe deneyimli bir isimsiniz, dijital gözlükle bakacak olsak gelecekte neler olacak gibi görünüyor?
Son yıllarda teknolojik gelişmelerin yükselen ivmesiyle tüketici alışkanlıkları ve hayatımızdaki rutinler çok daha kısa bir süre içerisinde değişip, dönüşmeye başladı. Bu teknolojik gelişmelerin hız kazanmasıyla beraber dijitalleşme tüm şirketlerin odak noktası haline geldi. Günümüzde teknoloji öyle bir hızla ilerliyor ki bunu yakından takip etmeyen şirketlerin varlığını sürdürmesi artık mümkün değil. Global perakende sektöründe ise dijitalleşme özellikle de online ve offline kanalları buluşturan omni-channel yaklaşımında öne çıkıyor.