Z kuşağı antikayı keşfediyor

Zamanı anlatırken milattan önce ve milattan sonra deriz. Bıçak gibi keskin değildir elbette hiçbir şey ama hayatı kolaylaştırmakta fayda var. Pandemiden önce pandemiden sonra da kendi çapında bir milat. Ve bu öncesi sonrasındaki en büyük dönüşümlerden biri de şüphesiz çevrimiçi alışverişte yaşanıyor. Etrafınızda muhakkak hafta sonunu Bomonti Antika Pazarı’nda ya da Dolapdere Bit Pazarı’nda geçirenler vardır. Veyahut Kadıköy’ün ara sokaklarında yürürken Kadıköy Antikacılar Pazarı’na yolunuz düşmüş, gözünüze illa bir parça ilişmiştir. Kulağa nostaljik gelen bu mekânlar artık mekândan bağımsız alanlara taştı. Mekân bağımsızlaşınca “Bit pazarında ne işim var” diyen gençler de bir anda kendini çevirimiçi antika pazarlarında buldu. Değişen profil ve yükselen satış rakamlarını paylaşan Statista’nın verileri dünya çapındaki sanat ve antika pazarının geldiği noktayı ortaya koyuyor. Statista tarafından yayımlanan verilere göre, 2019’da dünya çapında 6 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olan çevrimiçi satışlar, 2020’de 12,4 milyara ulaşırken, 2021’i 13,3 milyar dolarla kapattı. Antika ve sanat ürünleri, geleneksel satış ve pazarlama kanallarını terk edip sosyal medya platformlarına ve çevrimiçi pazaryerlerine kayarken, gün geçtikçe de trend hâline geliyor ve genç nüfustan da büyük bir alıcı kitlesine ulaşıyor.

Açıklanan rakamlar arasında en dikkat çekici olanıysa 34 yaşın altındaki gençlerin yüzde 74’ünün sanat ve koleksiyon ürünlerine yönelmesi. “Çevrimiçi sanat eseri mi alınır?” diyen önemli bir kitlenin bu süreçte güven tazelediği de görünüyor. Ortaya konan rakamlar sanatseverlerin yüzde 53’ünün çevrimiçi sanat piyasasına güvenlerini artırdığını gösteriyor. İkiye katlanan çevrimiçi sanat ve antika satışları büyümesini sürdürürken bu alanda faaliyet gösteren HepsiAntika.com kurucusu Selim Kara, konuyu şu sözlerle değerlendiriyor: “Pandeminin büyüttüğü e-ticaret dünyası, antika ve sanat eserlerine de uzandı. Ancak çevrimiçi platformlara güvensizlikleri nedeniyle geleneksel satış yöntemlerinden ayrılamayan satıcı ve alıcılar, bu yükselişi avantaja çevirmede zorluk yaşadı. Biz de 81 ilimizdeki antika, retro ve koleksiyon ürünleriyle ilgilenen satıcı ve alıcıları güvenli koşullarla bir araya getirmeyi hedeflediğimiz çevrimiçi pazaryerimizi oluşturduk. Bu sayede hem satıcıların ürünlerini güvenli bir şekilde satmasını hem de antika meraklılarının bu ürünlere güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlıyoruz.”

İlgi alanı değişti

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte antika ve sanat eserleri satışlarının çevrimiçi pazar yerlerine kayması Horhor Antikacılar Çarşısı ya da Üsküdar Antikacılar Çarşısı’ndan bir defa bile geçmemiş genç kuşağın da antika ile ilişkisini değiştirdi.

Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte antika ve koleksiyon parçalarının alıcı kitlesinin hem çeşitlilik kazandığını hem de büyüdüğünü söyleyen Selim Kara, “Çevrimiçi satış yerleri ve sosyal medya, influencer marketing gibi yeni pazarlama yöntemlerinin oluşmasına kapı aralarken, tüketicilerin ilgi alanlarının da değişmesine yol açıyor. Bunlardan en çok pay alan sektörlerin başında da antika ve koleksiyon pazarı geliyor. Geçmiş yıllarda çoğunlukla yetişkin bireyler tarafından ilgi duyulan antika eşyalar, artık genç neslin de radarında. Çünkü her biri artık birer sanat eserine dönüşen antika parçaların çevrimiçi platformlar üzerinden satışa sunularak trend hâline gelmesi, bu ürünlerin genç tüketiciler karşısındaki görünürlüğünü artırarak ilgi çekici objelere dönüşmesini sağlıyor. Bu sayede sanatseverler daha çok değerli eşyaya ulaşabilirken, antikacılar da çevrimiçi pazar yerleri aracılığıyla satışlarını artırıyor” ifadelerini kullandı.