Kültür SanatYapay zekâdan dijital sergi

Yapay zekâdan dijital sergi

07.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin ilk yapay zekâ küratörü Avind’in ilk sergisi Fişekhane’de açıldı. Avind’in sergi metnini hazırladığı projede görsel, işitsel ve metin üretiminde birçok yapay zekâ katmanı kullanılmış.

Yapay zekâdan dijital sergi

Seray Şahinler - Teknolojinin “yükselen yıldızı” yapay zekânın sanattaki varlığı güçleniyor. Film çeken, şiir yazan yapay zekâ bu kez bir “küratör” olarak karşımızda. Türkiye’nin ilk yapay zekâ küratörü Avind, bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Dijital Sanat Festivali’ne damga vurdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle MEZO Dijital tarafından Fişekhane’de gerçekleşen festivalin açılışını Avind yaptı. Sergide Avind’in seçtiği 13 sanatçının Fişekhane’yi bir deneyim alanına dönüştüren; tarihten, edebiyattan ve doğadan ilham alan işleri yer alıyor.

Haberin Devamı

“Danışmanımız gibi”

Sergiye bir insan ve makine iş birliği denebilir zira Avind’e küratörler Bager Akbay ve Esra Özkan eşlik etmiş. Avind, serginin metnini oluşturarak kürasyona katkı sağlamış. Projede görsel, işitsel ve metin üretimi çerçevesinde birçok yapay zekâ katmanı kullanılmış. Avind’e sorulan sorulardan alınan yanıtlara göre ekip çalışmaya başlamış.

Akbay’dan edindiğim bilgiye göre, önce yapay zekâ yazılımıyla metin hazırlanıyor. Akabinde metin sese dönüştürülüyor ve son olarak ses görüntüye aktarılıyor. Bundan sonrası Avind ile “insan küratörlerin” dayanışması… Bu çalışma sanat için de yeni bir soru ve araştırma alanı açıyor. Akbay, yapay zekânın arşiv taramasıyla şekillenen belleğinin zaman zaman küratörleri manipüle edebileceğine de dikkat çekiyor: “Böyle bir sistemle çalışmak bize bir alan açmış oldu. Yaratıcılığımızı zorluyor çünkü ürettiği metinler gerçekten onun metinleri. Biz de şaşkınlıkla baktık kurduğu cümlelere. Teknolojiyle gelenek arasındaki ilişkiyi anlatır mısın, deyince muhteşem metinler yazıyor. İyi kaynaklardan, filozof ve teorisyenlerden beslendiği için çok iyi bağlantılar kurabiliyor. Ama bağlamı tekrar kur, dediğinizde de başka bir perspektiften cevaplar veriyor. Bazen yazılım size garip cevaplar da sunabilir. Mesela hangi sanatçıyla çalışalım, dediğinizde bazen dünyada hiç olmayan bir ismi önerebiliyor. Bir siyasetçiyi ya da futbolcuyu çağırdığı da oluyor. Fakat Türkiye’de olduğumuzu ve bu sergiyi İstanbul’da düzenlediğimizi anlayabiliyor. Biz bir nevi danışman gibi kullandık Avind’i.”

Haberin Devamı

Peki, sanat ilk günden beri “his” işiyken yapay zekâ süreci nasıl etkileyecek? Mekanik işin içine girince sanatın seyri nereye doğru gidecek? Bager Akbay, her sanatçının kendi çağının teknolojisiyle hemhâl olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bu his içimizdeki şeyin dışa yansıması. Aynada göreceğiniz şey onun karşısında ne gördüğünüzle ilintili. Sanat her zaman teknolojiyle alakalıydı. Hangi datayla beslenirseniz onu yansıtırsınız. Teknoloji kelimesini zaten 20 yaş üstü kullanır. Çünkü siz doğduktan sonra icat edilen şeye teknoloji dersiniz. Kimse yazıya teknoloji demez mesela. Tarih bununla hep karşılaştı. Her sanatçı kendi hissini çeşitli enstrümanlarla üretir. Çağın enstrümanı neyse ve o sanatçı neye doğduysa onu üretir. Dijitale doğan için dijital en doğalıdır.” Sergide Bager Akbay tarafından hazırlanan yapay zekâ şairi Deniz Yılmaz’ın Nefi’den günümüze arşivlediği 12 bin şiirlik belleğinden yola çıkarak sizin için özel yazdığı şiirleri de deneyimleyebilirsiniz. İstanbul Dijital Sanat Festivali’ni 12 Haziran’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Kardeş küratör Shusha

Azerbaycanlı yapay zekâ sanatçısı Shusha da festivalin konuklarından. Shusha, Karabağ’ın tarihten bugüne gelen eserlerini dijital sanatta yeniden yorumladığı işiyle festivaldeki yerini aldı. Fişekhane’nin hamam kısmında yer alan Shusha, Karabağ’ın halılarına, kilimlerine hayat veren motifleri ve şiirlerini yapay zekânın gözüyle yansıtıyor.