Kültür SanatVideodaki ‘manzara’ görünenin ötesinde

Videodaki ‘manzara’ görünenin ötesinde

02.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cocoon’un yeni sergisi “Videodaki Manzara” geçmiş ve bugünle ilgili sadece “karenin içindekiler” kadar var olan meselelerin perde arkasına ışık tutuyor.

Videodaki ‘manzara’ görünenin ötesinde

Seray Şahinler - Fişekhane’deki sanat alanı Cocoon yeni sergisi “Videodaki Manzara”da görünenin ötesine geçiyor. Nazlı Pektaş küratörlüğünde sekiz sanatçıyı buluşturan sergi, bugün çıplak gözle sadece “karenin içindekiler” kadar görebildiğimiz meselelerin perde arkasına odaklanmış. Ali Kazma, Antonio Cosentino, Berat Işık, Delal Eken, Ebru Ceylan, Ergin Çavuşoğlu, Ferhat Özgür, Hülya Özdemir’e ait videoların odağında insanın çevre-kent ve doğayla etkileşimi öne çıkıyor. 

Haberin Devamı

Yığınlardan bir dünya

Sergideki videolar ekoloji, göç, kimlik, sosyal adalet ve insan hakları gibi hiç değişmeyen meselelerin etrafında geziyor. Delal Eken’in “Kompost” adlı ses çalışması “yığınlardan” oluşan bir “farkındalık” kaydı. Antonio Consetino’nun “Marmara’dan Kaçış”ı ise kaçış için tasarlanmış bir gemiyle gidenlere, gitmek zorunda kalanlara, gitmek isteyenlere ve gidemeyenlerine dair öyküleri taşıyor. İronik çerçevede içinde umudu da taşıyarak...
tutuyordu.

İsmini Andy Warhol’un Empire State Binası’nın 8 saat 6 dakika boyunca gösterildiği ve gündüzden geceye geçişi anlatan “İmparator” filminden alan Ergin Çavuşoğlu’nun “İmparatorluk (Andy Warhol’dan sonra)” adlı işi, küresel olandan yerel olana geçerken ikonikleşmiş bir yapının temsiline atıfta bulunarak sıradan bir binayı yeniden çerçeveliyor.

Haberin Devamı

‘İyi bakınca her şey değişir’

Küratör Nazlı Pektaş bu “manzara”ların aynı zamanda sosyo-politik analizin ve kültürel topoğrafyanın belgesi olduğuna dikkat çekiyor: “Manzaradan bahsettiğimizde önce kendi manzaramızdan söz ederiz. Pencereden gördüğümüz, yolda rastladığımız… Bakmaya doyamadığımız/görmekten usandığımız türlü manzara önce bizim manzaramızdır. İyice baktığımızda gördüklerimiz ise bizim olmanın ötesine geçer. Manzarayı oluşturan ekolojik, politik ve ekonomik kökleri yavaş yavaş ifşa etmeye başlar. Seyretmenin geçici hevesinden sonra akla düşen sorular bizi manzaranın ardına sürükler. Sergi bu sürüklenmenin peşine düşen bir sergidir. Her bir manzara kendi politik varlığını videoya salarken; izleyenin bakışını, hareket ve ses eşliğinde (birlikte yahut ayrı) içeriye akıtır” diyor. 

Sabahattin Ali’nin duvarıyla yüzleşme

Ferhat Özgür’ün 2020 tarihli “Duvar” adlı video çalışması ise 72 yıldır aydınlanmayan Sabahattin Ali cinayetine yönelik irdelenmemiş gerçeklerin peşine düşmeyi amaçlayan bir video makalesi. Bir yönüyle kısa film tadındaki bir belgesel gibi. Sabahattin Ali, 1932-1933 yılları arasında Sinop Hapishanesi’nde yattı.

Özgür, boş koğuşlar, koridorlar, hücreler, nemli tavan, kırık ve yosun tutmuş duvarlara odaklanarak hapishanenin genel mimari yapısını çözümlemeye ve bu cinayetin arkasındaki politik ve kültürel gerçeklere yanıt arıyor. Yazarın hayatına yönelik kapsamlı okumaların ve Sinop Hapishanesi’ne yaptığı ziyaretlerin ardından sanatçı, bizleri cinayeti yeniden düşünmeye ve içinde birçok tarihsel ikilemi barındıran boşluk kavramı aracılığıyla bizleri hapishane hayatıyla özdeşleşmeye davet ediyor.