Kültür SanatUygarlığa giden yolda pati izleri

Uygarlığa giden yolda pati izleri

20.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sam Stall’ın kaleme aldığı “Uygarlığı Değiştiren 100 Kedi” ve “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek” kitapları bilime, tarihe, sanata ve daha birçok alana katkıda bulunan kedi ve köpekleri okuruna hatırlatıyor.

Uygarlığa giden yolda pati izleri

Bir kedinin ya da bir köpeğin bir uygarlığı değiştirmeye kudreti yeter mi? Bu sorunun peşine düşen Sam Stall, “Uygarlığı Değiştiren 100 Kedi” ve “Uygarlığı Değiştiren 100 Köpek” kitaplarında bu kudretli kedi ve köpekleri sıralıyor. “Köpekler insanlığın en dikkate değer siyasal, kültürel ve sanatsal çalışmalarında önemli roller oynarlar ve etkileri hemen her zaman iyi yönde olmuştur. Ama bu bizi şaşırtmamalı, çünkü hemen her köpek, tarihi ister değiştirsin ister değiştirmesin, çevresindeki dertli insanları olumlu yönde etkiler” diyen Stall, kediler içinse şu ifadelere yer veriyor: “Bu sayfalarda saygın birer yeri olan düzinelercesi, tarihi az ya da çok değiştirdiler. Bunu umursamamaları, hatta yaptıklarının farkında bile olmamaları, çok daha alçakgönüllü bir işi becerdiklerinde yaygara koparan o kendini beğenmiş insanlara örnek oluştursa gerekir.” Mundi Yayınları tarafından basılan kitapta bilim, tarih, sanat ve daha birçok alana katkıda bulunan kedi ve köpeklere selam duran yazar; büyük edebiyat yapıtlarına esin kaynağı olanlardan polise telefon ederek sahibinin hayatını kurtaranlara kadar kedi ve köpeklerin hem zekâsını hem cesaretini gözler önüne seren birçok örnek veriyor.

İham perisinden katil yakalatana

‘Esin perileri’, yardıma ihtiyaç duyan dâhilere yoldaşlık ederek onlara esin, hatta azıcık da moral vererek iz bıraktılar. Edgar Allan Poe’nun kedi dostu Cattarina gelmiş geçmiş en büyük korku hikâyelerinden birine modellik etmişti. Bilimci Nikola Tesla’nın elektrik üzerine, dünyayı değiştirecek olan araştırmasına başlamasına Macek adlı erkek kedi neden olmuştu. ‘Öncüler’den kimileri farkında bile olmadan tarih kitaplarında yer edindiler. Snowball adlı bir Kanada kedisi, bir tutam tüyünün bir katilin yakalanmasını sağlamakla kalmayıp adli tıp alanında devrime yol açtığından haberdar değildi. Bir deniz feneri bekçisinin Tibbles adlı kedisi koca bir canlı türünü tek başına yok ettiğini hiç bilmedi. Ya da Ahmedabad adlı bir kedi yavrusuna da, Pakistan ile Amerika Birleşik Devletleri arasında çok ciddi bir diplomatik tartışmayı tetiklediği asla söylenmedi.

İskender’in hayatını köpeği Peritas kurtardı

“Ulusların ve imparatorlukların kaderini bazen yetenekli köpek patileri tayin etmiştir, desek hiç de abartmış olmayız” diyen yazar, tarihe damga vuran bu hayvanları şöyle sıralıyor: “Büyük İskender unvanını hak edecek kadar uzun yaşamıştır çünkü köpeği Peritas, bir çatışmada hayatını kurtarmıştır. Bir balıkçının köpeği tarafından boğulmaktan kurtarılmasaydı, Napoléon asla Waterloo’da savaşamazdı. Eğer Rin Tin Tin adlı bir Alman çoban köpeği, tek başına Warner Bros. stüdyolarını iflastan kurtarmasaydı, ‘Kazablanka’dan ‘Matrix’e birçok film çekilemeyecekti. İngiliz şair Alexander Pope, danuası Bounce olmasa kariyerinin ortasında ölüp gidecekti. Richard Wagner’in operaları, tüylü işbirlikçileri Peps ve Fips’in sanatsal katkılarıolmasa çok farklı bir yöne meyledebilirdi.”