29.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
EFNAN ATMACA - “Vavien”le kameranın önündeki gibi arkasında da maharetli olduğunu ispat etmişti Günaydın. Usta ismin yanı sıra sahnede en ufak rollerde bile seyircide iz bırakmayı başaran -örneğin “Kuru Otlar Üstüne”- Cengiz Bozkurt olmak üzere Şinasi Yurtsever, Nilperi Şahinkaya, Kubilay Aka, Deniz Cengiz ve Gökçen Gökçebağ olunca beklenti daha da arttı elbette. Teknoloji kullanımına iyi bir örnek olarak sahneye yansıyan projektörlerle oyuna konuk olan isimler de cabası.
“Hücreler”, ironi dozu yüksek bir günümüz eleştirisi. Özünde distopik bir hikâye. Günaydın insana ait tüm iyi ve kötü eleştirilerini insanı oluşturan en küçük hücreleri kullanarak önümüze koyuyor. Hayatta kalma savaşında kimin ne kadar ileri gidebileceğini, kimin hangi yöntemlerle ayakta durduğunu ve dahası en güçlü çelmeyi kimin attığını gösteriyor. Ama metnin derinliği oyuncuların tüm iyi niyetli çabalarına rağmen sahneye yansımıyor. Sürreel metnin anlaşabilir, dahası komik ve popüler kılınması için çıkış noktası göz ardı edilmiş görünüyor. Derinlikli ve ironi dozu yüksek metnin mesajı ince ince işleneceğine popülist bir anlayışla ‘kahkaha’ garantisi olan bir yola girilmiş. Müzikler ve danslar coşkuyu biraz artırsa da metin ile sahneleme arasındaki anlayış farkı kafa karıştırıyor ve seyircinin ‘hücrelerine’ girmesini engelliyor. Ama sevilen isimleri sahnede görmek ve onları canlı izlemek her şeye rağmen ‘organizma’nın ayakta durmasını sağlıyor.