09.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:
Gizem Çetimen
K-pop grubu BTS’nin dünyada 136.4 milyon hayranının olduğu düşünülüyor. Güney Kore’den dünyaya yayılan K-pop salgını çok renkli gözükebilir ancak arkasındaki gerçekler oldukça can sıkıcı. Medyaya yansıyan haberlerin çoğu plak şirketlerinin baskısı sonucu yaşanan intiharlar, erkek egemen bir endüstri, taciz skandalları üzerine. Ancak rakamları 100 milyonları bulan hayranlar tüm bunlara kulaklarını tıkıyor ve ne yaşanırsa yaşansın sevdikleri şarkıcıları takip etmeyi tercih ediyor. Geçen yıl kasım ayında CTV News’da yer alan bir habere göre, Monsta X’ grubunun hayranları büyük protestolarla sokağa döküldü. Bunun nedeni ise, ismi uyuşturucu skandalına karışan Monsta X üyesi Wonho’nun gruptan ayrılma kararıydı.
Erkek egemen endüstri
Los Angeles merkezli haber sitesi Ranker’ın yazarı Crystal Brackett ise bir başka skandalı duyurdu: K-pop şarkıcısı kadınların, erkek şarkıcılar tarafından zorbalığa ve tacize uğradığını yazdı. Brackett, K-pop dünyasının ‘kadın düşmanı bir oyun alanı’ olarak adlandırıldığını da vurguluyordu. Ancak zorbalığa ya da tacize maruz kalanlar sadece K-pop üyeleri değil, hayranlar da şarkıcıların tacizine uğrayabiliyor. Bazı K-pop üyelerinin isimleri bu tarz skandallarla anıldı. Bunlardan gündeme bomba gibi düşen ise bir cinsel taciz skandalıydı. Şarkıcı ve söz yazarı Joon Joonyoung ve birkaç arkadaşının, kadınlara ilaç verip tecavüz ettikleri iddia edildi ve daha sonra Joonyong ve arkadaşları hapis cezası aldı.
Bir sömürü düzeni
K-pop dünyasının bir diğer acımasız tarafı ise gelir dağılımındaki adaletsizlik. Blady grubunun eski üyesi Christine Park’a göre, eğitim döneminde şarkıcılar daha çok ödeme alıyorlar. Park, “Eğitim döneminde ödenen miktar, şarkıcının kariyeri boyunca kazanmayı bekleyebileceğinden çok daha fazlası olabiliyor. Ancak bu süreçte aldıkları ödemeleri yine kendi eğitimlerine harcamak zorunda kalıyorlar” diyor.
Eski K-pop şarkıcısı Prens Mak ise sosyal medyada paylaştığı bir videoda, ortalama bir K-pop grubunun gösteri başına yaklaşık 4 bin dolar kazandığını ve bunun yüzde 90’ını doğrudan şirkete verdimek zorunda olduklarını iddia ediyor. Grup üyeleri, kalan parayı kendi aralarında bölüştürüp yine stüdyoya olan borçlarını kapatmak için kullanıyorlar. Crayon Pop eski üyesi Way ise sektöre girdiklerinde bir buçuk yıl paralarını bile alamadıklarını bu yüzden de bankalardan kredi çektiklerini söylüyor.
‘Yapımcılara ilham oldu’
İrem Naz Güvel (Heygirl ve KorePop dergisi muhabiri): Son dönemde çıkan haberler neticesinde K-pop’a karşı güven sarsılıyor. Tabii ki dürüst bir şekilde çalışmalarına devam eden şirketler var. Ne kadar eleştirilse de bu yoğun çalışma sayesinde K-pop sektörü büyüdü. Grup üyeleri, müzik alanında oldukça bilgili ve disiplinli. Ancak bu şartların ılımlı hale getirilmesi gerekiyor. Baskı olmadan da K-pop alanında büyük işlere imza atılabilir. Güney Kore bu sistemi kanıksamış olduğundan, bu önyargının kırılması biraz zaman alacaktır. Ayrıca bu çalışma şekli dünyada bir örnek de teşkil ediyor. İngiliz yapımcı Simon Cowell K-pop’tan ilham alarak yeni gruplar oluşturmaya başladı. K-pop’ta olduğu gibi üyeler birlikte yaşıyor, müzik, dans ve dil alanında eğitim alıyor. K-pop’tan ilham alan, dünya çapında boyband/girlbandler şekilleniyor. Ama K-pop’taki gibi de yoğun bir baskı yok.
‘Alternatifler ortaya çıktı’