Sinemacı Mengü Ertel

Dünkü gazeteler Mengü Ertel'i "grafik sanatının babası" olarak niteliyordu. Ertel, sinemanın da vaftiz babasıydı, onu grafikten ayırmazdı. Hatta diğer çocukları tiyatro ve yazından daha çok severdi.
Mengü Ertel, 1999 Nisanında yaptığımız bir söyleşide "Sinema içimde kaldı..." derken neden öyle hüzünlenmişti, bilmem. Onu tanıyanlar sinemaya önemli katkıda bulunduğunu, nice yönetmenle kıyaslanmayacak kadar iyi bir izleyici olduğunu unutmayacaktır.
Ertel, daha Güzel Sanatlar Lisesi'nde öğrenci olduğu yıllarda merak sardı sinemaya. Son yıllarda hastalığının bile çökertemediği o boylu poslu, derin ve yumuşak bakışlı adamın delikanlılığını düşünün... Aydın Arakon'un yönettiği Atlas Film yapımlarında oyuncu olarak rol alması rastlantı değildir! Ertel, eğitimini ve yeteneğini sanat yönetmeni olarak kullandı bir süre. Sonraları grafik çalışmalarına ağırlık verdiyse de sinemadan hiç kopmadı. Yaptığı afişlerde çizgilerini filmlerle buluşturdu. İlk uluslararası ödülü, 1974 Cannes Film Festivali Afiş Yarışması Jüri Özel Ödülü oldu. Onu 1975 Paris Uluslararası Sinema Afişleri Yarışması Büyük Ödülü izledi.
Kariyerini grafik sanatçısı olarak biçimlendirirken sinemadan kopmadı. İstanbul Sinematek Derneği'nde uzun süre genel sekreterlik ve başkanlık yaptı.
"Benim beslenme kaynağım sinema," diyordu. Son sergisini de yine bir filmden esinlenerek oluşturmuştu. Dolmabahçe Kültür Merkezi'ndeki "Büyültmeler"in adını sinemanın blow up teriminden ödünç aldı. Serginin esin kaynağı ise böceklerin dünyasını anlatan "Microcosmos" adlı belgeseldi.
Mengü Ertel'in İstanbul Film Festivali'nin iğne atsan yere düşmez sinema fuayelerinde hemen göze çarpan figürünü çok özleyeceğiz.