Kültür SanatSevmek için öğrenmek gerek

Sevmek için öğrenmek gerek

23.02.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:

Piyanist Dengin Ceyhan, Chopin’in 212. doğum gününde ustayı baladlarından oluşan bir albümle anmaya hazırlanıyor. Sanatçı “Klasik müziği dinlemek ve anlamak için belli birikime gerek var. Ama dayatılan yaşam ve şartlar herkese aynı öğrenme şansını vermiyor. Aslında temel sorun da bu” diyor.

Sevmek için öğrenmek gerek

Seyhan Akıncı - Dengin Ceyhan son dönemlerin en dikkat çeken piyanistlerinden biri. Ceyhan, sekiz yaşındayken piyanoya başladığında duyduğu ilk vals olan Chopin için 1 Mart'ta ünlü bestecinin 212. doğum gününde "Dengin Plays Chopin Ballades" albümünün lansmanını Moda All Saints Kilisesi'nde gerçekleştirecek. Ceyhan ile Chopin'in çalınması en zor baladları olarak yorumlanan dört baladın yer aldığı albümü, müziğini ica ederken nerelerden beslendiğini konuştuk.

Haberin Devamı

F. Chopin o kadar özel bir müzisyen ki 212. doğum günü için dünyanın pek çok yerinde onun besteleri çalınacak. Bir piyanist olarak onun müziğinize etkisini nereye koyarsınız?

Chopin’in müziği içinde birçok duyguyu barındırıyor, bestelemiş olduğu eserlerin hepsinde bestecinin anlatmaya çalıştığı kelimeler hatta cümleler var. Müziklerini dinlediğiniz zaman bunu derinden hissedebiliyorsunuz. Chopin’in edebiyat ve edebiyatçılarla olan yakınlığı da elbet bu konuda büyük rol oynuyor. O kendi hissettiklerini müziğine dökerken ben de onun müziğinde hissettiklerimi yorumlamaya çalışıyorum. Sekiz yaşında piyanoya başladığımda duyduğum ilk müzik de Chopin’in bir valisiydi. Tahminen hayatta olan sürem biterken de dinleyeceğim en son müziklerden biri de ona ait olacaktır. Özetle yaşamımın her evresinde olan bir besteci.

Haberin Devamı

Chopin’in çalınması en zor olarak tanımlanan baladlarından dördünün yer aldığı albümünüz Chopin’in doğum gününde dinleyicilerle buluşacak. Bu süreç nasıl bir deneyimdi?

Yaklaşık bir sene önce karar verdim bu albümü çıkarmaya. Konservatuvarda üniversite 1. sınıftayken “1. Ballade”ını çalışmıştım onu kısa sürede hatırlayıp, diğer üç eseri çıkardım.  Albümün kayıtlarını tamamlamış olmama rağmen eserlerin belli bir demlenme süresi gerekiyor, tahminen iki-üç sene sonra bu eserleri çaldığımda şimdikinden daha farklı da duyulabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse çok sancılı bir süreç oldu. Kayıtlar bittikten sonra üç-dört gün boyunca kesintisiz sırt ve kol ağrısı yaşadım. Ruh hâli ise bambaşka, onu ifade etmek biraz zor. Eserleri ilk defa konserlerimde seslendirecek olmak büyük bir heyecan veriyor.

Klasik müzik genelin biraz mesafeli olduğu bir tür. Bu makas sizin gibi piyano ile Pentagram çalanlar sayesinde kapanıyor mu?

Bu biraz sahip olduğumuz ve dayatılan kalitesiz düzenden kaynaklı. Yaşam şartları ve toplumun sosyo-ekonomik durumlarıyla da ilintili bir durum. Sanat; dünyanın varoluşundan bu yana yaşanılan her şeyin dışavurumudur. Her insan da kendiyle bağdaşan şeye sarılıyor. Hayata dair yaşanılanların hiçbirini düşünmek istemeyen ve düşünülmemesini arzulayan bir sistemin içinde çok fazla pop kültürüne maruz kalıyoruz ve onun da kalitelisi yapılmıyor. Klasik müziği dinlemek ve anlamak için belli birikime, belli araştırmalara gerek var. Ama az önce bahsettiğim gibi dayatılan yaşam ve şartlar herkese aynı öğrenme şansını vermiyor. Aslında temel sorun da bu.

Haberin Devamı

‘Rock müzikle aram iyidir’

Hacmi geniş olan müzisyenlerden birisiniz. Klasik müzik dışında neleri dinler, kimleri okursunuz?

Klasik müzik dışında rock müzikle aram iyidir. Yabancılardan Rammstein, Metallica, Iron Maiden, Amorphis gibi gruplar en çok dinlediklerim arasında. Yerli müzisyenlerdense Pentagram, Hayko Cepkin, Şebnem Ferah, Mor ve Ötesi, Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi, Cem Karaca, Barış Manço gibi isimleri dinlemekten çok hoşlanıyorum. Yerli grupların konserlerine gitmeye çalışıyorum. Konser atmosferi beni çok etkiler ve her izlediğim konserden, tiyatro oyunundan kendime bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. Sahneyi seven biri olarak sahne üzerinde yapılan kaliteli işler beni besliyor.