13.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
Denizyollarının kadrolu ilk kadın grafik tasarımcısı Gülümser Aral Üretmen bugün 90 yaşında, Grafik Tasarım Tarihçisi Ömer Durmaz’ın çalışmaları sayesinde yeniden keşfediliyor. Gülümser Aral Üretmen ile 90 yıllık ömründe İkinci Dünya Savaşı sırasında gecelerini uykusuz geçirdiği çocukluğundan ilk kadın grafik tasarımcısı olarak Denizyolları’nda yaşadıklarına, elleri titrese de devam ettiği çizim tutkusundan korona günlerine pek çok şeyi konuştuk.
Bugünlerde pek çok insan yaşadığımız korona günlerini ve gönüllü karantinayı hayatının en zorlu dönemi olarak tanımlıyor. Siz nereye koyuyorsunuz bu günleri hayatınızda?
Bugünleri babamın Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı günlüğü tekrar okuyarak değerlendiriyorum. Böyle bir süreçte milli birlik daha da önem kazanıyor. Salgınlar geçmişte de vardı ve bir tehlike olarak her zaman karşılaşabiliriz. Bu yüzden günümüzde herkes daha bilinçli davranarak zorlu dönemlerin üstesinden daha kolay gelecektir. Hayatım boyunca bazı salgınlar ya da bulaşıcı hastalıklar oldu, örneğin cüzzam gibi. Cüzzamla ilgili bir şey yaşamadım ama İkinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu’da çok görüldüğünü duyuyorduk. İlkokul dönemimde bitten geçen bulaşıcı tifüs hastalığı vardı. Uzun bir süre sabahları derse girmeden saç, tırnak, iç giyim kontrolü yapılırdı ama sınıflarımız ayrılmamıştı. Bir de 1950’ler ve 1960’larda çocuk felci çok yaygındı. Neyse ki aşısı sayesinde çaresi bulunmuştu. Ben ya da çevrem bu durumla ilgili özel bir şey yaşamadık.
Peki deniz ya da gemi ne anlama geliyor sizin için? Mesela en çok neyi özlediniz?
İlk hatırladıklarım; babamın Paris’e Marsilya yoluyla gitmesi, “SS Tari“ ile 1930’lu yıllarda Pire -Napoli - Marsilya yolculukları. Bu hikâyeler beni çocukluğumdan itibaren etkilemiştir. Belki de deniz, gemi ilişkim ilk böyle başlamıştı. En çok Kadıköy vapuru ile Sarayburnu’nun önünden geçmeyi özledim.
Sizden başka kadın tasarımcı var mıydı? Nasıl bir yaklaşım vardı bir kadın grafik tasarımcısına 1950’lerde?
Bildiğim kadarıyla başka bir isim yoktu. Denizcilik Bankası’nda kadın tasarımcı olarak çalışmaya başladığım ilk dönemlerdeki zor süreç çok kısa sürdü. Sadece matbaaya yönelttiğim bazı taleplerimin karşısında duraksamalar oluyordu, kadın tasarımcının talepleri doğrultusunda çalışmak alışık oldukları bir durum değildi.
“Gördüğüm olumlu yön, destek ve çaba”
Hâlâ üreten biri olarak evde sıkılıyorum diyenlere önerileriniz var mı?
Hayatımızdaki zor dönemleri meraklarımız, hobilerimiz, yardımlarımız, dostluklarımızla daha kolay atlatırız. Şimdiki gençlik savaş yaşamadı yaşamasın da çünkü o insanları birbirinden koparan bir felaket. Korona günlerinde gördüğüm en olumlu şey ise insanların birbirine sunduğu irtibat, destek ve çaba. Bu yüzden sıkıntının üstesinden gelmek daha kolay olacak.
Fotoğraf: ÖMER DURMAZ