Kültür SanatSaraybosna’yı hiç unutmadık

Saraybosna’yı hiç unutmadık

12.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

“Saraybosna’yı Hatırlıyor musun?” adlı sergi amatör kameralara yansıyan görüntülerle Saraybosna’da yaşananları hatırlatıyor.

Saraybosna’yı hiç unutmadık

Melisa Vardal - Savaş… Beş harf ve yığınla acıyı içeren bu kavram insanlığın neredeyse kendisi kadar eski. Ne dünya savaşlarında ne de bir ülkenin yaşadığı iç savaşta aslında kazananın olmadığı, kaybedenin hep halk olduğu inkâr edilemez bir gerçek olsa da; ne yazık ki 21. YY’da filler tepişirken çimenler ezilmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl dış müdahalelerle sürekli gerilimin tırmandırıldığı Ukrayna-Rusya savaşı, bu yıl ise Filistin halkının tüm dünyanın gözü önünde müdahalesiz bir şekilde katledilmesi… Coğrafyalar değişse de dökülen gözyaşı ne yazık ki bâki. 20. YY da veda ederken bizlere kanlı bir miras bırakmıştı. İki büyük dünya savaşına tanıklık eden bu çağ neredeyse 50 yıllık sessizliği geride bırakarak yine savaş naraları ile yankılanmıştı Balkan coğrafyasında. ‘90’lar bu coğrafya için bir kıyımı beraberinde getirmişti. Özellikle Saraybosna’da. 

Haberin Devamı

Hiçbir şey eskisi gibi değil

“Saraybosna’yı Hatırlıyor musun? (Sjećaš li se Sarajeva)” adlı sergi Saraybosna’da yaşanan insanlık dramı sivillerin gözünden anlatıyor. Beyoğlu’ndaki Metrohan’da yer alan sergi savaşın korkunç yüzünü yeniden hatırlatıyor. 5. Bosna Sancak Kültür Günleri kapsamında düzenlenen sergi, Alman yapımcı ve sanatçı Clarissa Thieme’nın 4 bin saatlik bir sivil arşivden derlediği görüntüleri içeriyor. Saraybosna kuşatma altındayken Hamdija & Nihad Kreševljaković kardeşler ile Nedim Alikadić öncülüğünde bir grup Saraybosnalı tarafından çekilen görüntülerden yaratılan bu arşiv, savaşı sivillerin gözünden görmemize olanak sağlıyor. Amerikalı yazar Ernest Hemingway’in büyük yapıtı “Çanlar Kimin Çalıyor?” satırlarının izdüşümü gibi, komşularıyla bir sabah uyandıklarında düşman olan bir halkı izliyoruz bu sergide. Daha düne kadar kardeşçe yaşayan bir halkın yaşadığı öfke, hüzün, hayal kırıklığı amatör kameralara yansıyor. Bir sokağın ortasında oturan iki adamın şu sözleri yankılanıyor duvarların arasında: “Burada hiçbir şey eskisi gibi değil. Kimse hiçbir şey yapmadı. Savaş her şeyi mahvetti. Artık her şey farklı.”

Haberin Devamı

Savaşa kör olmak

Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı adına sanat yönetmenliğini üstlenen Azra Tüzünoğlu sergiye dair “Batı medyasının bu kuşatmayı nasıl gördüğünü ve orada yaşayan Saraybosnalıları nasıl kurbanlaştırdıklarını çok daha net görebiliyorsunuz. Çünkü aslında arşiv görüntülerinde neredeyse hiçbir şey olmuyor. Hayat çok sıradan bir şekilde olabildiğince sıradan bir şekilde akmaya devam ediyor. Bu sıradanlıkta çok çarpıcı bir şey var. Çünkü çok rahatlıkla empati kurabiliyorsunuz. Rahatlıkla bu insanlardan biri ben olabilirdim diye düşünüyorsunuz” yorumunda bulunurken Alman sanatçı Thieme ise ürettikleri bu eserlere kalp gözüyle bakmaya çağırıyor. Thieme “Kalbinizi açın çünkü hâlâ günümüzde de devam eden savaşlara karşı kör olabiliyoruz” sözleriyle kalp gözünüzle bu sergiyi ziyaret etmenizi tavsiye ediyor. Onun tavsiyesine uyup gezildiğinde sergi “Sahi halkların kardeşçe yaşamasının formülünü bulamamış mıydı yüzyıllardır ‘büyük insanlık’?” sorusunu akıllarda bırakıyor. Oysa Nâzım Hikmet’in dizelerinde dediği gibi; “Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter. Pirinç de öyle, şeker de öyle, kumaş da öyle, kitap da öyle büyük insanlıktan başka herkese yeter.”