28.09.2020 - 15:23 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr
"Gitmiştin Baktığımda" geçtiğimiz haftalarda yayımlandı. Söz ve müzikte senin imzan var. Şarkı hakkında da konuşacağız ama ben biraz daha öncesinden başlamak istiyorum. Susel'in müzikal yolculuğu nasıl başladı?
Benim için hayatın kendisi müzikal bir yolculuk gibi. 7 yaşında şarkıcı olmak istediğime karar verdim, ilk şarkımı 11 yaşında yazdım. Profesyonel anlamda müzikal yolculuğum Güzel Sanatlar lisesi bitiminde sınıf arkadaşımın vasıtasıyla menajerim Sanem Ersoy Öztürk ve Selim Öztürk'le tanışmam sayesinde başladı.
O zaman şarkıya gelelim... "Gitmiştin Baktığımda" Universal etiketiyle yayımlandı. Şarkının hikâyesine dair bizile neler paylaşabilirsin?
"Gitmiştin Baktığımda" benim için, filmlerin bize öğrettiği aşkı yanlış insanlardan, yanlış olduklarını bile bile beklediğinde bizi bekleyen sonu anlatıyor. Yaşadığım bir kaç olaydan anladığıma göre sıkıntı hissettiklerimizde değil karşı tarafla uyumsuzluğumuzda. O yüzden isyan edip sevgiye, aşka küsmemek lazım. Senin için doğru olan insanlar, sen istediğin sürece bir şekilde karşına çıkıyor.
Bu noktada müzikal tür olarak kendini nerede konumlandırırsınız? Ya da böyle bir konumlandırmaya inanıyor musun?
Bu noktada, alternatif pop konumunda olduğumu söyleyebilirim. Sanatçı, konumlandırma konusuna olan görüşünü, ileriki projelerinde yaptığı şarkılarla belli edebilir diye düşünüyorum.
Bundan sonraki süreçte belli bir sound çizgisinde mi ilerlemeyi düşünüyorsun?
Evet, bir süre aynı çizgide ilerlemeyi düşünüyoruz. Daha sonrası için çılgın planlarımız da yok değil. Heyecanlı bir yolculuk bizi bekliyor.
Şarkının arkasında ve senin yanında önemli bir isim var, Selim Öztürk. Bu çalışma süreci nasıl gelişti? Tabiri caizse ilk adımı onunla atmak nasıl bir duygu?
Selim Öztürk'le çalışmak en büyük şanslarımdan biri. Sektörle ilgili her şeyi bana o öğretti ve öğretmeye de devam ediyor. Bir iş yaparken çalıştığın insanlarla aynı pencereden bakabiliyor olmak en önemli gördüğüm noktalardan biri. O yüzden bu durum bana çok şanslı hissettiriyor.
Hayatımızda artık yeni bir normal ve gerçeklik var, salgın... Kimi sanatçılar için bu dönem üretken bir süreç oldu. Salgın günleri nasıl geçiyor? Geleceğe nasıl bakıyorsun?
Salgının başlangıç sürecinde, komiktir ki, büyük bir aydınlanma yaşadım. Benim için çok önemli olan bir şey buldum ve bildiğim tüm sözde gerçekler yıkıldı, yerini hatırladıklarım aldı. Sevginin ve mutluluğun önemini anladım ve hayatı sevmeye başladım. Daha üretken ve daha dolu bir insan haline geldim. Dünya çapında çok kötü şeyler yaşıyor olsak da Susel çapında çok güzel şeyler yaşandı. Bu yüzden kendime minnettarım.
Müzikal anlamda genç yaşta önemli bir basamağı atladın. Senin yaptığını başarmak isteyen pek çok genç var. Onlara nasıl bir yol izlemelerini tavsiye edersin?
Bana göre bu yol herkesin farklı bir şekilde ilerlediği bir yol. Tek bir cevabı yok. Bu yüzden ben daha çok içsel boyutta yaklaşmak ıstiyorum. Bir şeyi büyük bir tutku ve inançla isterseniz oraya giden yol karşınıza bir şekilde çıkar. Başarılı insanların hikayelerine baktığımızda belirli bir yol göremeyiz. Ama hepsinde gördüğümüz ortak bir taraf vardır, o da başardıkları şeyi gerçekten istemek. Kalbinizdeki nasıl olacak bölümünü kaldırıp o boşluğa inanç getirin. Ve lütfen mutlu olun. Hayallerinize yolculukta şuanınızın tadına varmayı unutmayın. Çünkü "gelecek" olarak adlandırdığımız kavram da "şuan"ımız olacak. Açıkçası benim için hayatımın güzelleştiği bölüm, içinde bulunduğum anı sevmezsem, hayatımın hiç bir anını mutlulukla geciremeyeceğimi anladığım bölümdü. O yüzden şuanımı en güzel ve en dolu şekilde geçirmeye özen gösteriyorum.