Ömer Seyfettin’in son günü
07.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
"Kaşağı”, “Yüksek Ökçeler”, “Yalnız Efe”, “Perili Köşk”... Her ne kadar kitaplarındaki öğretiler tartışmaya açık olsa da pek çok neslin Ömer Seyfettin ile büyüdüğü bir gerçek. Özellikle “Diyet” bu noktada üzerine çok konuşulacak kitaplardan biri olarak yazarın külliyatındaki yerini alır.
Türk hikâyeciliğinin tartışmalı ismi Ömer Seyfettin şimdi bir tiyatro oyunuyla sahnede. Ömer Seyfettin’in son gününü anlatan “Deli Şair”, Teatro Rudius tarafından sahneleniyor. Alper Arık, İlkay Özşen, Kosta Kortidis, Dilara Tabak ve Akın Kaplan’ın rol aldığı oyunu Kortidis yazıp yönetiyor. Kortidis’in ayrıca Cenap Şahabettin olarak seyircinin karşısına çıktığı oyun psikolojik bir gerilime sırtını dayasa da aynı zamanda güldürmeyi ve düşündürmeyi de ihmal etmiyor.
Ömer Seyfettin, 6 Mart 1920 günü evinin yakınındaki Haydarpaşa Hastanesi’nde hayatını kaybeder. 4 Mart’tan beri ağır koma hâlindedir. Ve ölümünün ardından şeker hastalığı teşhisi konulur. Üzerinde kim olduğuna dair bir belge yoktur. O yüzden kimsesiz muamelesi yapılır. Ve naaşı araştırmalarda kullanılması için Darülfünün’a bağışlanır. Üniversitede kadavra olarak kullanılan Ömer Seyfettin’in bedeninin fotoğrafı birkaç hafta sonra gazetede yayımlanınca Ali Canip başta olmak üzere Türkçü gençler fotoğrafı tanıyarak hastaneye gelir. Yazarın naaşı yakınlarına teslim edilir. Ve Kuşdili Mahmut Baba Türbesi’ne defnedilir.
Hadi gelin, şimdi 5 Mart’a gidelim. Peki o gün neler oldu? Ömer Seyfettin’in doğumunun 100. yılı sebebiyle hazırlanan oyun yazarın bu dünyadaki o son gününün hikâyesi. Biraz hayal, biraz gerçek, biraz sanrı… Oyun, seyirciyi o hiç bitmeyecek gibi geçen son günde yaşananlara şahit olmaya davet ediyor.
