13.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya - Oyuncu Nazmi Sinan Mıhçı, Türkiye’de kukla oynatıcılığı deyince ilk akla gelen isimlerden. Bugüne dek hem sahnede hem kamera önünde sayısız kukla performansı sergiledi ama belki de en önemlisi, otobiyografik hikâyesini konu alan “Bir Yıldız Batıyor” oyunundaki Binali karakteriydi. Derken pandemi kâbusu başladı ve perdeler kapandı. Mıhçı, tam da kapanmalardan bunaldığımız süreçte yarattığı yeni bir kukla karakteriyle karşımıza çıktı. YouTube’da Türkiye’nin ilk yetişkin kukla kanalı Kukla Kabare’yi açtı ve bir çocuk programına konuk olup pot üstüne pot kırmasıyla tanınan “Dayı” karakteriyle kısa sürede kendi hayran kitlesini yaratmayı başardı. Peki bu başarının sırrı ne? Biz kuklaya mı hasrettik, Dayı’yı mı sevdik yoksa sadece mizahı mı özledik? Mıhçı, “Kukla gücünü personasından alıyor” diyor: “Kukla bir nevi maske. Ben şu an sizinle belli normlar çerçevesinde konuşmak durumundayım değil mi? Ama kuklayı elime taktığım anda, size her türlü patavatsızlığı yapabilirim ve siz de bunu ayıplamazsınız. O maskeyi takınca herkese her şeyi söyleyebilirsiniz, meşrudur. Kukla olduğu için böyle bir özgürlük alanı vardır.”
Çocuk konusu tabuya dönüştü
Dayı da bu özgürlüğü sonuna kadar kullanmayı çok iyi biliyor, işin özü. Sözde çocuk programında edilmeyecek laflar ediyor, patavatsızlıklarını “Evet, çocuklaaaar! Hadi bakalım” nidalarıyla toparlıyor. Mıhçı, kukla mizahının tam da böylesi beklenmedik durumlardan beslendiğini anlatıyor: “Reklam filmleri için çalıştığımız dönemde, önümüze usta mizah yazarlarının kaleminden çıkmış çok iyi metinler geliyordu. Ama kuklaya geçince bu metinler çalışmıyor; çünkü espriler iki oyuncu için yazılmış. Sonradan anladık ki, bilindik mizah matematiği kuklaya uymuyor. Kuklada çok belirsiz, apansız bir mizah anlayışı var. Oyuncuya yaptırdığınızda etkili olmuyor, yazılınca değil, oynatıldığında açığa çıkıyor.”
Mıhçı’ya göre bu mizahın bir diğer ayağında da tabular var: “Kuklayı da genel olarak mizahı da aslında tabularla birlikte seviyorum. Biraz ofansif mizah seviyorum hatta. Çocuk konusu da günümüzde bir tabuya dönüştü bence. Çocuklarla konuşma şeklimiz, verilen eğitim, çocuk kutsal bir tabu. O tabuları ti’ye alan bir yerden bakmak da insanları eğlendiriyor diye düşünüyorum.”
Yetişkinler için kukla
Bir yetişkin kanalı olarak kurulan Kukla Kabare, aslında çocuk dünyasına ait gibi görülen kuklalarla yakınlaşmak için de bir vesile. Sahi, yetişkinlerin de kuklayla eğlenebileceği fikrine neden alışık değiliz? Mıhçı "Bana da çok garip geliyor" diyor: "Örneğin Susam Sokağı'yla büyüdü birçoğumuz. Susam Sokağı bir çocuk içeriğidir ama aynı zamanda bir yetişkin içeriğidir. Hala izleyip gülerim. Bana göre çocuklar da yetişkin zekası taşıyan işleri seviyor. Ama yetişkinlerin de o çocuksu dünyayı unutmamaları gerekiyor. Bence kuklanın tam da böyle bir potansiyeli var."