26.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - İstanbul’un uzun yıllar üzerinde konuştuğu, tartıştığı, merak ettiği “Galataport” yüzünü gösterdi. Karaköy Rıhtımı ile Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne ait bina arasındaki 1.2 kilometrelik sahil şeridine Doğuş Grubu ve Bilgili Holding ortaklığıyla 2014 yılından bu yana yürütülen “Galataport İstanbul” projesinde sona gelinmek üzere. Asıl amacı kruvaziyer terminali olan Galataport, bu işlevinin yanı sıra otel, restoran, alışveriş dükkânları gibi alanlara ev sahipliği yapacak. Bizi buraya yönelten ise sanat durakları. Galataport’un sanat projelerini merak ettik ve yeni açılan alanlara ilk kez girdik.
Konserler Postane’de
Galataport İstanbul, açık alanlardan oluşan mahalle modeliyle kurgulanmış. Ana cadde üzerinden girdiğiniz vakit yolcu terminali, alışveriş ve yeme içme mekânlarından geçerek sahil şeridine çıkıyorsunuz.
Galataport yerleşkesi üzerinde üç sanat rotası var: Paket Postanesi, Saat Kulesi ve İstanbul Modern. Karaköy tarafında kalan Paket Postanesi tamamlanmak üzere olan ilk yerlerden. Tarihi binanın özellikle konserlere ev sahipliği yapması planlanıyor. 1 Ekim’de başlayacak Akbank Caz Festivali’ndeki ilk konser de burada verilecek. İş Geliştirme ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali şu bilgileri paylaşıyor: “Ara sokakların tamamı bizim mahallemiz. Hepsini kullanabiliriz. Paket Postanesi’nin içi çok etkileyici. Akbank Caz Festivali orada olacak. Büyük bir heyecanla onu bekliyoruz. Çok özel bir çatı kubbesi var ve altında konser izlemek başka oluyor. Akustiği de çok iyi. Paket Postanesi’ni yoğun olarak kullanacağız. Eski İtalyan filmi tadında ve Karaköy’le organik bağı olan bir yer. Rıhtım Meydanı’mızda ise daha popüler kültür odaklı, insanları içine alan tarzda kültür etkinlikleri düşünüyoruz. Mesela ‘happy caz’ konserlerimiz olacak.”
İstanbul Modern genişledi
Sahip olduğu kültürel geçmişle İstanbul’un en önemli noktalarından biri olan Karaköy-Tophane bölgesine inşa ediliyor Galataport. Burası şehrin en keyifli lokasyonlarından. Peki Galataport şehrin sanat hayatına ne katacak? Galataport denince akla ilk gelen yerlerden biri Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern. İnşaat sürecinin başlamasının ardından 2018’de Beyoğlu’ndaki eski Union Française’e taşınan İstanbul Modern’in İtalyan mimar Renzo Piano’ya emanet edilen binası tamamlanmak üzere. Açılış tarihi ise henüz belli değil. Yeni müze binasının alan kapasitesi iki katına çıkarılmış. Yanı başındaki Resim Heykel Müzesi’nin de açılmasıyla birlikte heyecan doruğa çıkacak.
Saat Kulesi’nin sürprizi
İstanbul Modern’in takipçileri bilir, eski müze binasından çıkıp otoparka indiğinizde sizi bir saat kulesi karşılar. İnşaat sürerken bu kule de restorasyona alınmış. 1848 yılında Abdülmecid tarafından yaptırılan kule yerinden kaldırılarak büyük bir restorasyondan geçmiş. İlginç olan ise kulenin 1.5 metresinin toprağa gömülü olduğu ve ekstra bir katı daha olduğu tespit edilmiş. 1.2 cm denize doğru yatık hale gelen kule düzeltilerek eski haline getirilmiş. Kulenin tepesindeki saat ise yelkovanları tarihe döndüren Recep Gürgen tarafından tamir edildi. Saatin olduğu yer 14 bin metrekarelik Tophane Parkı’nı, şu sıralar restorasyonda olan Tophane Kasrı’nı ve Nusretiye Camii’ni içine alan bir meydan olacak. Galataport açıldıktan sonra burada büyük çaplı konserler düzenlenecek. Alanın sahne sanatlarına da ev sahipliği yapması planlanıyor. Özellikle tiyatro gösterimleri için Galataport’un açık alanları kullanılacak. Yapı içinde bodrum katta yer alan bir mekânın ise tiyatro sahnesine dönüştürülmesi gündemde.
Azınlıklara yönelik projeler
Galataport pazarlama ekibinin aktardığına göre kültür sanat planlaması yapılırken farklı kültürlerle görüşmelerde bulunulmuş. Kültür ataşelikleriyle irtibata geçilmiş, Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerin Türkiye’deki kültür merkezleriyle diyalog geliştirilmiş. Bali, “Burada bin senelik geçmişinden gelen çok kültürlülük ve çok dillilik var. Bin sene önce Cenevizlilerle başlamış, Ermeni, Rum, Yahudi ve Levantenler’le devam etmiş. Çok zengin bir bölge. Biz Galataport’un kültür sanat tarafında bu zenginliği ön plana çıkarmak istedik. Her şeyi biz yapmayalım, birlikte yapalım dedik. Türkiye’deki azınlıklara yönelik projelerimiz olacak. Çin yılbaşında da, Ramazan Bayramı’nda da bir şeyler olsun istiyoruz. Herkesi kapsayıcı, kucaklayıcı, empati kuran, herkesin kendini ait hissettiği bir mahalle kurguluyoruz.
Galerilerle dayanışma
2010 başından itibaren Karaköy’de başlayan hareketlilik açılan yeni galerilerle birlikte boyut kazandı. Karaköy-Tophane hattında pek çok galeri yer alıyor. Mehmet Bali çevre galeriler ve inisiyatiflerle de görüştüklerini söylüyor: “Karaköy galeriler adına çok özel bir bölge. Burada güzel inisiyatifler var. İstanbul yeni bir müze meydanı kazanıyor. Ana amacımız herkese erişebilir olması. Geçici, kalıcı iş birlikleri de olabilir. Açık alanlarda önümüzdeki sene dünya çapında yapılacak büyük sergiler planlıyoruz. Galataport, Kültür Yolu ve AKM’yle birlikte İstanbul’un kültür sanat alanında yükselen bir yıldız olmasını sağlayacak.”
25 Milyon ziyaretçi bekleniyor
Galataport’un ziyaretçi beklentisi ise yılda 25 milyon kişi. Galataport tam kapasite hayata geçirildikten sonra şehir genelindeki kültür sanat etkinliklerinde yüzde 5, Beyoğlu genelinde yüzde 52, yakın bölgede ise yüzde 72 oranında artış yaşanması bekleniyor.
Türkiye’nin en eski Saat Kulesi, Hollandalı Bresser firması tarafından restore edildi. Yükseltme işlemi sırasında yapının toprağın altına 1.5 metre civarında gömülü olduğu tespit edildi. Aynı zamanda dört adet deprem izolatörüyle olası bir depreme karşı güçlendirilen Saat Kulesi’nin restorasyonunda 27 kişilik ekip çalıştı.
Orijinal kubbe gün yüzüne çıktı
Liman sahasının ilk yapılarından biri olan Paket Postanesi arduvaz kubbesi, çatıları, mekânları ve cepheleriyle Galataport’un sanat simgelerinden olacak. Mühendis S. Saboureaux tarafından 1905 yılında projeleri hazırlanan binanın inşasına 1907’de başlanmış ve 1911 yılında da yapı tamamlanmış. Galata Rüsumat (Gümrük) Başmüdürlüğü olarak inşa edilen bu yapı Karaköy Liman’ında yolcu salonu olarak hizmet veren ilk yapı. Paket Postanesi’nin orijinal halinden geriye kalan sadece ana kubbe aksında Kemankeş cephedeki ana kapısıyla onun yanındaki dar kanatlı kapı oldu. Günümüze ulaşan bu kapılar restore edildi. Restorasyon sırasında bir keşfe de imza atıldı. Cephenin ana kubbe hizasındaki taçlarında sıva ve boya katmanları temizlenirken büyük mermer parçası ortaya çıkarıldı. Üzerindeki sıva katmanları söküldükten sonra birkaç noktada harf kayıpları olsa da yapıya ait kitabeye ulaşıldı. Kitabe üzerinde Osmanlıca harflerle yazılı “Galata Rüsumat Baş Müdürlüğü 1328” yazısına ulaşıldı. Böylelikle yapının 1911 olan yapım tarihi de kesinlik kazanmış oldu.
Fotoğraflar: Hüseyin Özdemir Milliyet