Hayatın ve sanatın sonsuz döngüsü
14.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Galeri 77, yeni sergisi “Bloom”da doğanın kendini yenileme hâlinden ilham alıyor. 16 sanatçı, kimi zaman karanlık kimi zaman kırılgan, “içinde kaybolacağınız” bir dünya sunuyor.
Seray Şahinler - Galeri 77, yeni sergisi “Bloom” ile izleyiciyi “yenilenmeye” davet ediyor. Ön gösterimi geçtiğimiz mayıs ayında Tersane İstanbul’da gerçekleşen CI Bloom’da yapılan eserler, Galeri 77’nin Karaköy’deki mekânında sanatseverleri bekliyor.
“Tazelenmek, gençleşmek, yenilenmek” kavramlarına atıf yapan ve doğanın kendini yenilenme hâlinden “güç alan” “Bloom” hem seyirciye hem sanat dünyasına taze kan getiriyor. Sadece kendi temsil ettiği sanatçıların sergilerine imza atan Galeri 77, bu kez bünyesine kattığı genç sanatçılardan bir seçki sunuyor. Elbette ustalar da var… Sergide yurt içi ve yurt dışından 16 sanatçının işleri yer alıyor. Ağırlıklı olarak 1990 sonrasında dünyaya gelen, fakültelerden yeni mezun Ermeni sanatçıların eserlerine rastlıyoruz. Gayane Avetissian, Roman Kakoyan, Harut Mnatsakanyan bu isimlerden birkaçı. Alışılmışın dışında bir heyecan yaratmayı istediklerini söylüyor galeri yetkilisi Buğra Uzunçelebi.
Sergide Narek Arzumanyan, Gayane Avetissian, Roman Babakhanian, Sedat Girgin, Armen Hakobjanyan, Vav Hakobyan, Roman Kakoyan, Mesut Karakış, David Martirosyan, Harut Mnatsakanyan, Ani Qananyan, Kirkor Sahakoğlu, Tigran Sahakyan, Arthur Tonakanyan, Halil Sercan Tunalı ile Arman Vahanyan’ın farklı üslup ve çeşitli tekniklerle ürettiği eserler var. Galeri 77’nin mekânıyla da pekişen sergi iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm soyut ve minimalist, ikinci bölümde ise farklı tarzlardaki figüratif işler var. Eserlerin birbirine eklemlenerek bir hikâye yazdığı söylenemez ki Galeri 77 de karma bir sergide böyle bir yaklaşımı benimsememiş. Fakat her eserin kendi içinde bir hikâyesi var. Doğa, iç mekân kompozisyonları, zaman kırılmaları gibi…
Dünya için ne yaptık?
Galeriden içeri girdiğinizde sizi karşılayan ilk bölümde, Roman Babakhanian, Armen Hakobjanyan, Ani Qananyan, Kirkor Sahakoğlu, Mesut Karakış, Tigran Sahakyan ve Arman Vahanyan’ın işlerini takip ediyoruz. Kimi zaman karanlık ve belirsiz bir dünya kimi zaman detayların oldukça keskin çizgilerle belirlendiği kırılgan işler var “Bloom”da. Armen Hakobjanyan yağlı boyayı incelterek kullandığı farklı tekniğiyle duru ve anıtsal manzaralar yaratırken, Mesut Karakış çok aşina olmadığımız bir teknikle, boya katmanlarını sonradan kazıyarak ürettiği eserleriyle bir nevi deneysel sanat yapıyor. Ani Qananyan’ın seramikleri ise doğayı kendi gördüğü şekliyle resmeden “zamansız” seramikler. Serginin girişinde yer alan Tigran Sahakyan imzalı “İsimsiz” ise serginin en etkileyici işlerinden. Sahakyan, boya ve fırça kullanmaksızın metal, kumaş ve harç gibi alışılagelmemiş materyalleri elle şekillendirerek ürettiği soyut eseriyle bir nevi “yeni dünya haritası” inşa ediyor. 2014 tarihli iş, uzaydan dünyaya bakmak aslında…
Figüratif eserlerin yer aldığı ikinci bölümünde ise fiziksel ve ruhsal acılar, kayıp, ölüm, umutsuzluk gibi konular işlenmiş. Halil Sercan Tunalı bu kez dünyadan uzaya bakıyor ve son yıllarda gündemimizi sık sık meşgul eden “uzay” meselesini odağına alarak, “Peki yaşadığımız dünya için ne yapıyoruz” sorusunu sorduruyor. Formlarla oynamayı seven ve çizdiği figürleri deforme ederek duyguları ters yüz eden Sedat Girgin’in 2022 tarihli “Hunt” adlı işi serginin “diğer yarısında” öne çıkanlardan… Farklı üslup ve tekniklerin bir arada olma keyfini tattıracak “Bloom” sergisini 28 Ağustos’a kadar ziyaret edebilirsiniz.
