15.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Geçtiğimiz yıl Nişantaşı’ndaki tarihi bir taş konakla çağdaş sanatı buluşturan Kalyon Kültür, yeni sezonu Avusturyalı sanatçı LIA’nın “Hayatı Kodlamak” sergisiyle açtı. Dijital sanatın öncü isimlerinden LIA’nın ilk kişisel sergisi Ceren ve Irmak Arkman küratörlüğünde düzenleniyor.
LIA, bugün dünyada oldukça popüler olan dijital sanatın ilk temsilcilerinden. Sanatçı 1995 yılında, henüz teknoloji bu seviyede değilken temel kodlar üzerine işler üretmeye başlamış. İnternet projeleri, geleneksel çizim ve resim sanatını dijital ikonlar ve algoritmaların estetiğiyle birleştiren LIA, videodan performansa yazılımdan yerleştirmeye kadar pek çok alanda üretim yapıyor. Çalışmalarındaki stil, kavramsal sanata yakın duran bir minimalizm olarak nitelendirilebilir. Erken dönem yazılım ve internet sanatının öncülerinden olması nedeniyle, LIA’nın işleri ayrı bir öneme sahip zira sürecin nereden nereye geldiğini sanatçının sergideki işleriyle okumak mümkün. Bugün dijital sanattaki erkek egemen tabloyu göz önüne aldığımızda LIA’nın bir kadın sanatçı olarak varlığı ise ayrıca kıymetli.
Sonsuz varyasyon
Kalyon Kültür’ün iki katına yayılan sergide, klasik resimden, doğadan, tarihten beslenen işleri görüyoruz. Seyirciyi ilk olarak Van Gogh’un tablolarından yola çıkan “Akış Alanları” karşılıyor. “Akış Alanları”, klasik Van Gogh eserlerini bilgisayar algoritmaları kullanarak yeniden yorumluyor ve sürekli yenilenen dijital resimler üretiyor. Van Gogh’un eserleri son yıllarda hem Türkiye’de hem dünyada üç boyutlu çalışmalarla yeniden yorumlanıyor fakat LIA burada kendi pratiğiyle “Ayçiçekleri” , “Yıldızlı Gece” ve “Badem Çiçekleri” tablolarını özel üretilmiş bir yazılımla tekrar üretiyor. Sanatçının kullandığı yazılım farklı parametrelerle orijinal resimlerin çizimlerinden sonsuz sayıda varyasyon sunuyor. Buradaki eserler serginin en ilgi çeken işlerinden.
Sergi, 27 Kasım’a kadar Nişantaşı Taş Konak’ta yer alan Kalyon Kültür’de ziyaret edilebilir.
Dokumayla ilişki kuruyor
Dijital sanatla aynı zamanda tarihsel bir bağ kuran sanatçı ikinci katta sergilenen “Dokuma”da bilgisayar sistemleriyle dokuma arasında bir ilişki üretiyor. Basit bir sürecin tekrarlanması üzerine dayanan dokumayla, yazılımın temelindeki kodları buluşturarak gelenek ve moderne de bir pencere açıyor. Dalgaların yarattığı sanal ve gerçek arasındaki muamma, minik noktacıkların sonsuz bir döngüde devinimiyle gelen sonsuzluk hissi, LIA’nın dijital sanatın diliyle izleyiciye sunduğu keyifli deneyimlerden…
Kalyon’un seminerleri
Kalyon Kültür’de, Kasım ayı boyunca, “Sanat, Yaratıcılık, Yetenek ve Çocuklar” seminer serisi; “Kendimizi Akord Ediyoruz” atölyesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’nde e-kitap olarak yayınlanan “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” kitabında yer alan makalelerden, sunum ve oturumlardan oluşan seminer dizisi düzenleniyor. Yarın ise Orhan Veli Kanık’ın vefatının 71. yıldönümüne özel bir edebiyat sohbeti gerçekleşecek.