15.08.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Bilim kurgu ve fantastik sinema, sinemamızda görünmez bir tür olageldi. Cinli filmler her hafta vizyona girerken bilim kurgu ve fantastik filmlerimiz yok denecek kadar az. Örneğin geçen sene uluslararası bilim kurgu festivallerinden ödüllerle dönen, Serpil Altın imzalı “Bir Zamanlar Gelecek: 2121” ancak bu sene vizyon yüzü görebildi. Hâl böyle iken bir festival hayalleri gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor. Sinema sanatının bilim kurgu ve fantastik türlerinde yeni ufuklar açmayı hedefleyen Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali; genç yetenekleri keşfetmek, yenilikçi sinema tekniklerinin tanıtımını yapmak ve bilim kurgu/fantastik film türlerindeki eserlerin dünya çapında tanınmasını sağlamak amacıyla üçüncü kez düzenleniyor.
Fantastik hikâyelerin bilim ve sanatla bir araya geldiği festival, 30 Eylül- 4 Ekim arasında İstanbul’da gerçekleşecek. Türkiye’de alanında ilk olma özelliğini taşıyan festival, Ulusal Senaryo Yarışması’yla da en yaratıcı hikâyeleri, beyaz perdenin sınırsız imkânlarıyla buluşturacak.
Geleceği tasarlamak
‘Geleceği tasarlamanın yolu olarak sinema ve edebiyat, teknolojik gelişmelerden bağımsız düşünülemez’ sözleri ile festivalin sinema dünyasındaki öneminin altını çizen Festival İdari Direktörü Filiz Dağ, festivalin önemini anlattı. Dağ “US3F ile bilim kurgu da fantastik film türü de ilk defa ekranların ötesine, bize ulaşıyor. Bilim ve sanatın buluştuğu, son teknolojinin bilim kurgu filmlerinden çıkıp deneyimlenebildiği bir festivali hayal olmaktan çıkarıp tam üç yıldır gerçeğe dönüştürüyoruz. İnsansı robotlar, VR, AR alanları, uçuş simülasyonları, elektrikli araç deneyimleri, üç boyutlu yazıcılar, haptik araçlar yanında dijital sanatlar, canlı müzik konserleri, opera sanatçılarından aryalar, hologramlar, NFT, dijital oyun tasarımları, söyleşiler ve daha nicesi sinema gösterimleriyle buluşuyor. Üçüncü yılımızda 30. yılımızı hayal edip tasarlıyoruz. Afişimizi bu sene Transhümanizm temasını ilk kez kullanarak, ülkemize kazandırdık” ifadelerini kullandı.
Coğrafyamızdaki kaynaklara dikkat çeken Dağ, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Anadolu tarihimiz 100 yıllardır efsanelerle, mitolojilerle beslenir. Nice medeniyetlere de ev sahipliği yapan bu toprakların hikâyeleri dünya sinemasında hep yer buluyor. Dört bin sene öncesinden Amazon kadınlarımız, Ayaz Ata’mız, Asenamız gibi nicesi var ama daha 50 sene önce dünyaya sunulan kurgu karakterler Noel Baba, Wolverine’ler dilimizde. Geleceğin tasarlandığı bu dijital dönemde bilim kurgu ve fantastik film ve yazın türüne sahip çıkıyor ve destekliyoruz.”