07.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Galeri Nev İstanbul, yeni sergisinde modernite ile geleneğin arasında süregelen çıkmazdan başarıyla çıkmış, resim tarihimizin ekol isimlerinden Erol Akyavaş’ı ağırlıyor. “Mânâ Gerek, Dava Gerekmez” sergisi, çoğu Akyavaş’ın ilk kez gösterilen eserlerinden oluşan ve onun sanat yolculuğundan kesitler sunan bir sergi. “Mânâ Gerek, Dava Gerekmez” ismini Yunus Emre’nin “Bize Didâr Gerek Dünya Gerekmez” şiirindeki bir dizeden alıyor. Aynı zamanda Akyavaş’ın 1993 tarihli bir litografisinin de adı.
Sergideki mânâ arayışı Akyavaş’ın sanat davasıyla birbirini tamamlıyor. Akyavaş’ı bu yola çıkaran dönüm noktaları var hayatında… Akyavaş, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinin misafir öğrencisi olmuş; ardından Paris’e giderek Fernand Léger ve André Lhote’un atölyelerinde çalışmış. 1954’te ise New York’a gidiyor ve 1955’ten itibaren birçok sergiye imza atıyor. 1967’de yerleştiği Amerika’daki sıkıntılı günlerinde ise tasavvufla tanışıyor. Tasavvufun tutunduğu bir tür ip olduğunu söyleyen Akyavaş için bu kırılma ânı sanatında da yer bulmaya başlıyor.
Gelenekten izler
Tasavvuf kültürünün, Doğu mistisizminin, hakikat arayışının sembolleri eserlerinde öne çıkıyor. Ve elbette Doğu ile Batı arasında süregelen bir yaşamın yansıması olarak iki kültür Akyavaş evreninde kendine yer buluyor ve eserlere çeşitlilik olarak yansıyor. Sergide Akyavaş’ın sanat anlayışının karşılığı olarak Doğu, özellikle İslam sanatı ve Sufi geleneğinden beslendiği izleri görüyoruz. Çağdaş sanatın diliyle tasavvuf felsefesinin düşüncesi ve sanatsal betimlemelerini damıtan eserler sergide “Kaligrafik Çalışmalar”, “Kentler”, “İkonalar”, “Sufi Soyutlamalar”, “Modern Anlatımlar”, “Sürreal Peyzajlar” olarak sunulmuş.
Tablolardaki katmanlar bu sentezin birer özeti. Fakat bu katmanlar, çağlar ve gelenekler arasındaki devamlılığı da hatırlatıyor. Galeri Nev İstanbul, bu sergiyle Akyavaş’ın sanatının tarihsel ve içsel bir birikim üzerine kurulu olduğuna dikkat çekiyor. Devamlılığın bir tezahürü olarak Orta Çağ kent planlarından labirent ve kalelere, örülmüş duvarlardan hatlara, erotik figürlerden minimal soyutlamalara, ikonalardan minyatürlere ve fermanlara uzanan evren; Akyavaş’ın kişiliğine de gönderme yaparak bir ifade arayışı olarak izleyiciye sesleniyor.
Sergi 27 Ocak’a kadar Galeri Nev’de ziyarete açık olacak.