09.02.2021 - 09:55 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr
Geçtiğimiz ay ilk tekliniz yayımlandı. Öncelikle hayırlı olsun. Şarkıya gelmeden önce biraz sizi ve müzikal yolculuğunuzu öğrenmek istiyorum. Müzikle olan ilişkiniz nasıl başladı?
Çok teşekkür ediyorum. Müzikle olan ilişkim 10 yaşında piyano kursu alarak başladı. Sonrasında kısa bir dönem ara verdim fakat daha o yaşlarımda hayatımı müzikle geçirmek istediğimi biliyordum. Lisede güzel sanatlar lisesi müzik bölümünde okudum. Burada bir hocamızın desteğiyle bir grup kurduk ve birçok festival, yarışma ve konser gibi etkinliklere katıldık. Başta sahnede olma düşüncesi beni çok kaygılandırıyordu ve çok heyecanlanıyordum fakat zamanla kendimi sahneye ait hissetmeye başladım. Gerçekten sevdiğin ve birlikte müzik yapmaktan hoşlandığın insanlar ile sahnede o hissi paylaşmanın üzerine seyirciyle kurulan ilişki eklenince sahnede olmak benim için gerçekten derin bir anlam kazandı. Bir güzel sanatlar lisesi mezunu genellikle üniversitede müzik öğretmenliği bölümlerini hedefler fakat ben bu başlayan sahne yolculuğumu devam ettirmek ve daha çok şey öğrenmek istedim. Sahnede olmak ve şarkı söylemek istedim diyebilirim. Bu nedenle Üniversite’de Anadolu Üniversitesi Konservatuvarı Sahne Sanatları Opera bölümüne gittim. Lisans eğitimimde hem oyunculuk anlamında hem de şan tekniğimi geliştirmek ve korumak adına birçok ders aldım. Erasmus+ programı ile 8 ay boyunca İtalya’da Conservatorio Bruno Maderna’da eğitim aldım, sonrasında davet üzerine La Traviata temsillerine katılma şansı elde ettim. Türkiye’ye döndükten sonra annemin isteği üzerine Trt Müzik ve Duygu Atakan’ın düzenlediği “Ben Şarkı Söylersem” yarışmasına katıldım ve haftanın birincisi oldum. Lisans eğitimim bittikten sonra kendi okulumda yine Opera bölümünde yüksek lisansı kazandım. Aynı sene Malta’da Golden Voice isimli uluslararası bir ses yarışmasının birincilik ödülünü aldım.
Bu ödüller beni çok mutlu etmekle birlikte müzik kariyerim için güvenimi daha da güçlendirdiler. Bir sanatçı gerçekten seyircisi ile ve ona verilen fırsatlar ile var olabiliyor. Bu aşamada Freezone Online Müzik Yarışması’ndan bir mail almak benim gerçekten umutlarımı yeşerten bir durum oldu ki zaten pandemi döneminde idik ve açıkçası her şey durmuştu. Tarık Sezer ve Orkestrası ile çalışabilmek ve şarkı söyleyebilmek, Mustafa Sandal ile çalışma şansı yakalamak gerçekten hala düşündüğümde gülümseyerek hatırladığım çok özel, çok mutluluk verici fırsatlardı. Benimle aynı işi yapan birçok yetenekli arkadaşım ile online olarak bile olsa tanışma şansım oldu. Chaby Han benimle birlikte 3 finalistle de final günü konuşarak duygularımızı öğrendi ve gerçekten destek verdi. Bütün yarışma süreci online ilerledi fakat o aile ortamını, ekibin emeğini ve desteğini, yarışma rekabetini gerçekten hissettik. Ne mutlu bana ki halk oylaması ile birinci seçildim.
Youtube'da cover yorumlarınız da yer alıyordu sanırım?
Evet, Youtube benim için bir süredir söylemeyi sevdiğim şarkıları paylaşıp saklayabildiğim bir platform oldu. Hayatımdaki birçok durumu şarkı söyleyerek yaşıyorum. Bazen boşluklarımda dinlenmek için bile şarkı söylüyorum ve bir süre sonra bunları paylaşmak istedim. Her zaman Youtube ve sosyal medya mecralarına ilgiliydim ve hep aktif olmaya çalışıyorum diyebilirim. Youtube şimdilik daha anlık şarkı söylediğim, spontane videolar paylaştığım bir platform benim için fakat ileride gerçekten düzenli ve aktif hale getirmek istiyorum.
Freezone Online Müzik Yarışması bu noktada bir kırılma anı oldu sanırım. Katılmaya nasıl karar verdiniz?
Freezone Online Müzik yarışması gerçekten bir dönüm noktası oldu. Bir gün Freezone Online Müzik Yarışması’ndan mail aldım. Youtube’da “Yüzyüzeyken Konuşuruz-Dinle Beni Bi” şarkısına bir cover videom var. Bu videoya yarışma hashtagini ekleyerek yarışmaya başvurabileceğimi ve şansımı mutlaka denememi tavsiye eden bir maildi. Hemen ekledim hatta Instagram'da şarkı söylerken paylaştığım videolara da eklemeye başladım. Hiç beklemediğim bir anda Instagram'dan yarı finale kaldığımı bildiren bir dm aldım ve her şey benim için o anda gerçek oldu diyebilirim.
Böylesine geniş katılımlı ve çekişmeli bir yarışta birinci olmak nasıl bir duygu? Sonuç belli olmadan önce buna kendinizi hiç alıştırdınız mı? Mustafa Sandal ile çalışmak bu noktada nasıl bir hissiyattı?
İnsanın en büyük tutkusunun ve uzun zamandır kurduğu hayallerin gerçek olması anlatılamaz bir his. Bazen hala hayal kuruyormuşsunuz gibi oluyor ama gerçek hayattasınız. Sonuç belli olmadan önce kendimi her şeye hazırladım. Kazanmak istediğimi elbette biliyordum ve açıkçası hak ettiğimi de düşünüyordum. Fakat o gün kazanmaya da hazırdım başka bir arkadaşımı içtenlikle tebrik etmeye de hazırdım diyebilirim. Mustafa Sandal müthiş bir insan. Yıllardır bildiğiniz ve hayran olduğunuz çok ünlü bir şarkıcının aynı göründüğü gibi içten ve sıcacık bir insan çıkması gerçekten mutluluk verici. Bize gerçekten değer verdiğini ve destek olmak istediğini yarışmanın her aşamasında hissettik.
"Çok Mu Zor" şarkısına gelmek istiyorum. Şarkının hikâyesini öğrenebilir miyiz? Kayıt süreci nasıl gelişti? Kimlerle çalıştınız?
Freezone Online Müzik Yarışması’nı kazandıktan sonra GNL Entertainment ile çalışma şansım oldu. Bunun için gerçekten şanslı hissediyorum. Hemen bir şarkı arama sürecine girdik. Gerçekten ince eleyip sık dokuduk. Benim kendi bestelerim de var, ileride sizlerle buluşturmayı umuyorum fakat ilk tekli materyali olması için gerçekten her anlamda karşılıklı içimize sinecek bir şarkı olmasını istedik. Çok mu Zor bir seçenek olarak geldiğinde ben birkaç dinleme sonrası piyano başında biraz söyledim. O anda “Budur! Bu olmalı!” diye düşündüm ve tepkim de aynen böyle oldu. Ne mutlu ki öyle de oldu. Bestesi Onurr’a ait. Onurr gerçekten müzisyenliğine ve karakterine çok hayranlık duyduğum birisi. Her bestesinde bir imzası olduğunu düşünüyorum ve Çok mu Zor da benim fikrimce tam bir Onurr şarkısı. Bence hayranlarının bir şarkıyı dinleyip bunu Onurr yapmıştır diyebilmeleri bir müzisyen için harika bir olay. Çok mu Zor’u Freezone Stüdyo’da Onurr ile birlikte kaydettik. Bana hem tavsiyeleri hem vokalleri ile destek oldu. Düzenlemesini de kendisi yaptı. Mix & Mastering ise Özgür Yurtoğlu’na ait.
Şarkıya tarihi bir yapıda bir klip de çektiniz... Klip çekimi nasıl bir deneyim oldu?
Klibi İmre Haydaroğlu ve ekibiyle birlikte çektik. Hünkar Suyu Kasrı’nda çekildi. Bu benim ilk klip deneyimimdi ama iyi anlamda hiç ilkmiş gibi hissetmedim. Zaten klibi çektiğimiz yere hayran kalmakla beraber, herkes çok tatlı ve destekleyiciydi. İmre Haydaroğlu bana faydalı sahne direktifleri verdi ve aynı zamanda gerçekten şarkıyı hissedebildiğim ve kendim olabildiğim bir çalışma alanı oluşturuldu. Kendisiyle çalışabildiğim için çok mutluyum. Şarkının ruhunu çok güzel yansıtan, hayallerimin ötesinde bir klip oldu diyebilirim.
Bundan sonrası için müzikal yolculuğunuzda nasıl bir yolda ilerlemeyi düşünüyorsunuz?
Çok mu Zor ile çok güzel bir başlangıç yaptığımı hissediyorum ve bu doğrultuda bu güzellikte projelerle ilerlemek istiyorum. Kendi bestelerim var demiştim, bunları uygun zamanında sizlerle buluşturmayı çok isterim. Pandemi süreci sonlandığında hem kendim, hem de arkadaşlarımla grubumuz Ida Trio ile birçok konser planlamak istiyorum. Aslında kısacası her zaman yaratmaya ve sahnede olmaya devam etmek istiyorum. Ayrıca şan ve piyano öğrencilerim var. Onlarla çalışmalarımı sürdürmeye kesinlikle devam edeceğim çünkü insanların hayatına müziği katabilmesini desteklemenin çok özel bir görev olduğuna inanıyorum.
Son olarak hayallerini gerçekleştirmek için böylesi bir yarışmaya katılmak isteyenler için ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
İstediğinizi kesinlikle bildiğiniz şeylerden asla vazgeçmeyin. İnatçı olun. Ama yolculuktan keyif alın çünkü her şey bir anda olmuyor elbette. Yalnızca hayal kurmak da yeterli değil. Bu yönde çalışmak ve hayatının önemli bir kısmını buna ayırabilmek önemli. Gerçekten istemediğiniz şeylerden şansınız varsa kurtulun ki yeni şanslar için yer açılsın. Ben bunu başkasından duyduğumda gerçekçi gelmiyordu hatta klişe buluyordum fakat deneyimlediğim için söyleyebilirim ki hayaller gerçek oluyor.