Kültür Sanat“Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler”

“Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler”

17.06.2010 - 15:41 | Son Güncellenme:

İstanbul Modern Sinema’da bağımsız yönetmenlerden çok özel bir program..

“Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler”

İstanbul Modern Sinema, 24-27 Haziran tarihleri arasında İspanyol sinemasının çok özel bir bölümünü gün ışığına çıkaran “Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler” başlıklı programı sunuyor. Franco döneminde bir grup bağımsız yönetmenin faşist rejime karşı el altından ürettikleri filmlerden oluşan program, ilk kez Türk izleyicisiyle buluşuyor.

Haberin Devamı

“Gizli: Franco İspanyası’ndan Kaçak Filmler” başlıklı programın açılış günü 24 Haziran Perşembe saat 17.30’da sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan, “Erkekler İçin Tarla” filminin yönetmeni Mariano Lisa ve programın küratörü Manuel Barrios’un katılacağı “Franco İspanyası’nda Sinema” konulu söyleşi İstanbul Modern Sinema’da gerçekleşecek.

Çeşitli başlıklar içeren programda yer alan filmler, 1975 yılında siyasi tutuklular için yapılan af eylemlerini, bir grup sanatçının Montserrat Manastırı’nda ölüm cezasına çarptırılan ETA militanlarının davalarına karşı yaptığı oturma eylemini, 1974 yılında militan anarşist Salvador Puig Antich’in idam edildiği gece, beş eski siyasi tutuklunun hapishane anılarını paylaşmalarını aktarıyor. Aynı zamanda bir grup genç boğa güreşçisinin başına gelen talihsizlikleri anlatan, Galiçya ve Endülüs’teki kırsal yokluğu yansıtan, 1968 ruhuyla İspanya’nın Katolik burjuva kültürünü eleştiren, politik, cinsel, sosyal devrim temalarını işleyen, Franco döneminde bile fuhuş ve gece hayatıyla ünlü semti El Paralelo’yu belgeleyen filmler de gösterime sunulacak.

Haberin Devamı

Katalonya’da kaçak film üreten, dağıtan ve gösterim yapan yönetmenler Franco karşıtı ilkeleriyle film yapmış, film kulüplerinden sosyal ve kültürel derneklere uzanan bir dağıtım ağı kurmayı bile başarmışlardır. Çoğu yönetmenin kimliğini sakladığı bu filmler her ne kadar İspanyol sinema tarihinin marjinal bir kısmını temsil etse de diktatörlüğün son yıllarına dair ilk elden kaydettikleri belgeler çok önemli bir rol oynar.

İç Savaş’tan sonra doğan sinemacılardan oluşan bu ekip barınak sorunları, göçler, siyasi tutuklular, ifade ve konuşma özgürlüğünün kaldırılması gibi konuları işleyerek o zamanki rejimin psikolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçlarını sinema tarihine aktarırlar. Sürgünle entelektüel yok olma arasında bir seçim yapmaya zorlanırlar. Buna karşın kendilerini ifade etmeyi ve sanatlarını İspanyol tarihinin yönünü değiştirecek politik bir hareketin hizmetine sunmayı tercih ederler.

Filmlerin çoğu orijinal formatlarında korunamadığından dijital formatta sunulacak. Tüm filmler İngilizce ve Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Film gösterimleri müze ziyaretçilerine ücretsiz olacak.

Haberin Devamı

1. PROGRAM: POLİTİK MÜCADELE
1-8 Şubat 1976 Eylemleri
Anonim, 1976, 13’
Üzerinde hiçbir oynama yapılmamış, o anda çekilen bu görüntüler 1975 yılındaki siyasi tutuklular için af eylemlerine ait. Toplu sivil ayaklanmaya dair ender görülecek bir belge niteliğinde olan videoya o zamanın polis telsizinden mesajlar eşlik ediyor.

Dağ
Anonim, 1970, 10’
Bir grup sanatçı ve aydının Montserrat Manastırı’nda ölüm cezasına çarptırılan ETA militanlarının 1970’teki davalarına karşı yaptığı oturma eylemini kayda geçiriyor.

El Sopar
Pere Portabella, 1974, 50’
1974 yılında militan anarşist Salvador Puig Antich’in idam edildiği gece, beş eski siyasi tutuklu bir çiftlik ahırında buluşur ve hapishane anılarını anlatırlar. İspanyol bağımsız sinemasının önemli destekçilerinden olan avangard sanatçı Portabella, içten dili ve dokunaklılığıyla bir belgesel klasiği yaratıyor.

Haberin Devamı

2. PROGRAM: AHLAK VE TOPLUM
Mutlu Paralelo
Enric Ripoll i Freixes ve Josep Maria Ramon, 1964, 32’
Barselona’nın Franco zamanında dahi fuhuş ve ateşli gece hayatıyla ünlü olan semti El Paralelo üzerine çarpıcı bir belgesel.

Ağaçlardan Uzakta
Jacinto Esteva-Grew, 1963-70, 103’
60’lar İspanyol sinemasından bir kilometretaşı! Buñuel klasiği, Ekmeksiz Toprak’ı (1932) yeniden yorumlayan film acı ve ölümle ilgili bilinen adetlerin sapkınlığını inceliyor. Çekimleri yedi yıl boyunca haftasonlarında yapılan film, İspanya’daki ülke rejiminin de teşvik ettiği hızlı modernleşme hareketine karşı bariz bir protesto niteliği taşıyor.

3. PROGRAM: TAŞRA VE KENT: GEÇİM MÜCADELESİ
52 Pazar
Llorenç Soler, 1966, 29’
İspanyol boğa güreşi üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biri! Bir grup genç boğa güreşçisinin başına gelen talihsizlikleri anlatan film aynı zamanda kısıtlı imkânlarla yaşayan sosyal sınıfın umut ve korkularını çok iyi yakalıyor.

Öfkeye Doğru Uzun Bir Yolculuk
Llorenç Soler, 1969, 26’
İspanyol mucizesinin altındaki gerçek: Kadın ve erkeklerden oluşan yığınlar kaderlerini şehre emanet etmek üzere taşrayı terk ederler.

Haberin Devamı

Erkekler İçin Tarla
Kollektif Film Class (Helena Lumbreras ve Marià Lisa), 1973, 49’
Kaçak sinema hareketinde yer alan sadece iki kadın yönetmen var. İkili, bu kilit çalışmalarında birbirinden farklı iki bölge olan Galiçya ve Endülüs’teki kırsal yokluğu inceliyorlar.

4. PROGRAM: ESTETİK TAHRİP: ANARŞİ VE ABSÜRT
Toplu İstifa
Antoni Padrós, 1973, 127’
Çok yakın zamanda restore edilen film devrimci ile bezgin olmak arasında kalan politik ve cinsel anlamda tatminsiz karakterleri ve bu karakterlerin yaşadığı çöplüğü gözlemliyor. Toplu İstifa, müzikal yapısı, rüyamsı sahneleri ve kinayeli anlatımıyla İspanyol avangard sinemasının en heyecan verici örneklerinden. Yönetmen Padrós gündüzleri bankacılık yaparken, geceleri özgürlük için umutsuzca ağlayan bu dünyayı filme almış.

5. PROGRAM: SINIRIN ÖTESİ: ÖFKENİN ESTETİĞİ

…ve sonra kimse gülmeyecek
Manel Esteban, 1968, 16’
Esteban 1968’de tüm dünyaya yayılan isyan ruhunu yakalayarak eleştiri sopasını rejimden öteye, İspanya’nın Katolik burjuva kültürüne doğru daha da sertçe sallıyor.

Sexperience
José María Nunes, 1968, 94’
Avangard sinema hareketinin temsilcisi olan Barselona Okulu’nun kurucu üyelerinden Nunes, filminde iç içe geçmiş cinsel ve sosyal devrim temalarını işliyor.
Yaşlı bir adamla genç bir kızın üzerinden 1968 yılındaki gazete manşetlerini ve kabaran başkaldırıların bu karakterlerde yarattığı etkilerini izliyor. Filmin hikâyeye aykırı olan ses şeridi de dikkat çekici: Dalgalar, ayak sesleri ve araba gürültüsü gibi, görüntüyle eşzamanlı akmayan bu soundtrack, Franco dönemi İspanyası’yla onun yansıyan imajı arasındaki kopukluğu da simgeliyor.