20.02.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Pelin Aykın - Yanya’nın sahnede elinde gitarla ve kendinden emin tavrıyla söylediği şarkıları büyük beğeni topluyor. Adını Türk babasından miras alan Nilüfer Yanya, yarı Barbadoslu yarı İrlandalı annesinden de aldığı farklı etnik özelliklerin müziğini beslediğini söylüyor. Şu sıralar Türkçe dersleri alan Nilüfer Yanya (26) ile konuştuk.
Kendinizi hangi kültüre daha yakın hissediyorsunuz?
- Hiçbir şeye yakın hissetmemeye daha yakınım. Sorunlara her zaman doğal olarak yaratıcı çözümler aramamın ve en rahat olduğum yer olan belirsizliğin işimi etkilediğini düşünüyorum.
Türk kültürü ve müziğiyle aranız nasıl?
- Üzerinde çalıştığım bir ilişki. Bu aralar bir Türkçe öğretmeninden ders alıyorum. Türkiye’de daha fazla zaman geçirebilmeyi ve Türkiye genelinde seyahat edebilmeyi gerçekten çok isterim. Benim için bir zorunlulukmuş gibi hissediyorum.
Sektörde kadın olmanın ya da birden fazla etnik kökene sahip olmanın avantajları/dezavantajları neler?
- Bu sektörde kadın olmanın normal olduğunu ve herhangi bir işte ve hayatta kadın olmak gibi iniş çıkışları olduğunu söyleyebilirim. Avantajları, yaratıcı ve müzik alanında diğer kadın belirleyici insanlarla çalışmaktır. Müzikte birden fazla etnik kökene sahip olmanın harika olduğunu düşünüyorum, çünkü hayatınızı ve müziğinizi besleyen farklı şeyler var.
Bir röportajınızda müzik kariyerinize başlarken kestirme yolları düşünmediğinizi sadece bildiğiniz yoldan gitmeyi seçtiğinizi söylediniz. İngiltere’de Dua Lipa ve Rita Ora gibi göçmen sanatçıların yakaladığı başarıyı da görüyoruz. Sizce başarının ve dünya çapında sesini duyurmanın sırrı nedir?
- Başarının objektif olduğunu söyleyebilirim. Kendim için konuşmam gerekirse, mümkün olduğu kadar sanatıma odaklanmaya çalışıyorum ve bunun etrafında başka şeylerin yerine oturmasını sağlayarak bir tür umut ediyorum. Müzik yoksa kariyer de yok, bu yüzden kontrol edebileceğim şeylere odaklanmaya çalışıyorum ve gerçekten bunları kendim yapıyorum.
“No-name” (isimsiz) bir müzisyen olarak kariyerinize başladığınızda ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
- Bir ekip oluşturmak için doğru insanları bulmaya çalışmanın zor olabildiğini düşünüyorum.
Albüm kayıtlarını amcanızın stüdyosunda yapıyorsunuz. Şarkılarınızın kliplerini kardeşiniz Molly yönetiyor ve diğer kardeşiniz Elif de üretim sürecinizde birçok görev aldı. Aile bağlarınız üretim sürecinizi ne şekildi etkiliyor?
- Müziğim benim için oldukça kişisel olduğu için, gerçekten iyi tanıdığım insanlarla çalışmak uzun süre daha güvende hissetmeme yardımcı oluyor. Ayrıca ailem çok yaratıcı, bu yüzden mümkün olduğunda iş birliği yapmamak utanç verici görünüyor. Bana en yakın insanlarla çalışırken olumlu deneyimler yaşadığım için kendimden ve kararlarımdan daha emin olduğumu hissediyorum.
Müzik türünüzü tarif etmek zor. Siz müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Dinlediğiniz veya ilham aldığınız Türk sanatçılar da var mı?
- Bugünlerde işleri basitleştirmek için sadece rock müzik diyorum. Son zamanlarda çok fazla PJ Harvey dinliyorum, çalışmalarını çok etkileyici buluyorum. Genel olarak, biraz daha deneysel ama yine de bağlantı kurabildiğiniz müzisyenlerden ilham aldığımı söyleyebilirim. Sanırım şu anki dil engelim beni Türk müziğiyle bağ kurmaktan alıkoyuyor, çünkü müziği bu kadar sevmemin nedeni şarkılar. Ama dediğim gibi Türkçe öğrenmeye çalışıyorum.
Yeni albümünüz “PAINLESS” Mart ayında çıkacak. Bu albümden “Stabilise” ve “Midnight Sun” şarkılarını da yayımladınız. Bu iki şarkının sound’unun 2019’da çıkardığınız Paradise’a kıyasla biraz farklı olduğunu hissettim. İlk EP’niz Small Crimes’dan bu yana müzik gelişiminiz nasıl değişti? Pandeminin etkisi oldu mu?
- Bu albümün biraz daha içe dönük ve belki de biraz daha kasvetli olduğunu düşünüyorum, bu kesinlikle pandeminin bir etkisiydi. Ama sanırım bu albüm de bir süredir yaratmak istediğim sound’a daha yakın. Son kayıtta farklı prodüktörlerle denemeler yaptım ve çalışmayı gerçekten sevdiğim birkaç insan buldum. Bu yüzden konu “PAINLESS” olduğunda onlarla çalışmaya devam etmek mantıklı geldi.
Daha önce konser için Türkiye’ye geldiniz. “Paradise” şarkısının klibini İstanbul’da çektiniz. Tekrar Türkiye’de konser vermeyi düşünüyor musunuz?
- Evet, umarım. 2022 bitmeden Türkiye’de başka bir konser planlıyorum.
Müziğinize Türk dinleyicilerin ilgisi nasıl?
- Türkçe ismim olduğu için Türk dinleyicilerin ilgilendiğini düşünüyorum, bu yüzden bir tür otomatik bağlantı oldu.
Nilüfer Yanya’dan beş gözde şarkı
Golden Cage
Baby Blu
In Your Head
Stabilise
Midnight sun