31.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
EVRİM ALTUĞ - 28 Mayıs 2023 pazar günkü ikinci tur seçiminde Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, bu sıfatın anlayış ve vaatlerine dair modern ‘kültür sanat manifestosu’nu daha 19 Mayıs 2023’te İstanbul Modern’in (İM) ‘yeniden’ dünyaya açılış günü ilan etmişti.
Erdoğan, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Eczacıbaşı Ailesi öncülüğünde 11 Aralık 2004’te İstanbul Tophane’deki 4 No’lu Antrepo binasında, mimar Murat Tabanlıoğlu imzasıyla tasarlanmış müzeyi yine kendisinin Başbakanlık döneminde, törenle halkın hizmetine sunmuştu.
Cumhurbaşkanı, 19 Mayıs 2023’te eşi Emine Erdoğan ile katıldıkları, İtalyan mimar Renzo Piano imzasıyla Türkiye’ye kazandırılan İstanbul Modern’in resmî açılış töreninde, satır başlarının altı yeniden çizilesi bir konuşma yaptı.
Öncelikle Erdoğan’a göre 8,5 milyon kişilik ziyaretçi sayısı ile İstanbul Modern artık “Bizim için bir ulusal müze değil, uluslararası niteliği olan bir müze”ydi. Bu, Türkiye modern ve çağdaş sanat camiası için de kendisinin Cumhuriyet’in 100’ncü yılı adına ülke inşası uğruna tayin ettiği bir ‘standart’ olarak not edildi.
Cumhurbaşkanı konuşmasında Türkiye’nin “maalesef özgün kültür-sanat ürünleri ortaya çıkarmada uzunca bir süre arzu ettiği mesafeyi kat edemediğinden” yakındı ve bunun için İstanbul’un son yüz yılda başından geçenleri ispat kâbilinden dile getirdi.
Buna karşılık, İstanbul Belediye Başkanlığı dönemine de referans veren Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nin bugün için kültür sanat turizmine vadettiği çekim ve etkileşime olumlu atıfta bulunurken bölgenin geçmişindeki olumsuzluklardan yakındı.
Açılışta, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile İstanbul Harbiye’deki Kültür ve Kongre Merkezi’ni de dinleyicilerin takdirine bırakan Cumhurbaşkanı, bu süreçte AKM ile Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu üzerinden çıkan haksız tartışmaları da unutmadığını vurguladı ve şunu belirtti: “Tarihi Yarımada’yı geliştirmek için attığımız her adımda bize neler yaptılar neler, ama biz aldırış etmedik işimize baktık.”
24 saat açık Rami Kışlası Kütüphanesi ve Millet Kütüphanesi’nden övgüyle söz eden Recep Tayyip Erdoğan, İM buluşmasında ayrıca “Eskiden resmi ideoloji tarafından cezalandırılmış, yasaklanmış, ötelenmiş kim varsa, hangi fikir ve sanat insanımız varsa, hepsine kucak açtık” dedi ve şunun altını çizdi: “Türk şiirinin duayen ismi Nâzım Hikmet’e, vatandaşlıktan çıkarıldıktan 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşlığı veren biz olduk.”
Erdoğan, konuşmasında - tıpkı AKM ve Taksim Camii gibi bir karşılaşmayı daha kamusal ölçekte tekrar ettiği dikkati çeken - Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa Camii’nin “işlediği tezhip-hat sanatı ile de bir iftihar kaynağı olduğunu” vurguladı.
‘Zihinsel devrim’
Her yıl verdikleri Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’ne de değinmeden geçmeyen Cumhurbaşkanı, Ankara’daki Senfoni Orkestra Binası yapımını unutmadığını ya da Göbeklitepe gibi anıt müzelere açık olduklarını, bunun gibi 5 bin 800 vakıf kültür varlığının da restorasyon ile onarımına imza attıklarını övünerek tekrarladı.
Sayısı 42’den 122’ye çıkan kültür merkezleri, yenilenen 165 müzeyi, 2023’te yeni açılan 59 müzeyi ve 12 bin eserin yurt dışından Türkiye’ye dönüşünü kutladıkları bu dönemde tüm bunları kamuoyuna bir referans olarak gösteren Erdoğan, bu kapsamda Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni restore ettiklerini, İslam Medeniyetleri Müzesi’nden İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne, İzmir Kültür Sanat Fabrikası’ndan Adana Milli Mensucat Fabrikası Müzesi’ne kadar nice eseri ülkeye kazandırdıklarını söylerken yine mutluydu.
Konuşmasından önce Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kapsamlı bir envanter çalışması sunduğu kürsüyü devralan Erdoğan’ın, müze kurucuları Dr. Nejat F. Eczacıbaşı ve Oya Eczacıbaşı’ndan övgüyle bahsettiği İM açılışında dikkati çektiği bir diğer kültür sanat varlığı ise İstanbul Levent’te, yine Tabanlıoğlu imzalı Kanyon yapısı ve Eczacıbaşı Holding binası karşısına düşen, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa Camii idi. Erdoğan, konuşmasında - tıpkı AKM ve Taksim Camii gibi bir karşılaşmayı daha kamusal ölçekte tekrar ettiği dikkati çeken - Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa Camii’nin (sağda) “işlediği tezhip-hat sanatı ile de bir iftihar kaynağı olduğunu” vurguladı.
Ve Erdoğan, Doğuş Grubu ile Bilgili Holding’in iş birliğinde, kurum yöneticilerinin alkışları arasında açılan İM’yi tebrik ederken geleceğin mesajını da şöyle özetledi: “Ve çok daha farklı bir şey ifade ediyorum, bu bir zihinsel devrimin de önemli adımıdır.”
Kuşkusuz, Erdoğan’ın bu konuşması, geleceğin beş yıllık Türkiyesi ile onu yeniden tasarlayacak kültür, sanat ve siyaset öncülerinin pozisyonları için de bir mihenk taşı olacak gibi. Herkes endekslere, yeni kabinelere, manşetlere dalmışken biz yeniden buraya bakmak, kültür sanat alanında gelecek beş yılda yaşanacaklara dair fikir edinmek ve paylaşmak istedik.