04.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Akıllı telefon ve tabletlerin yaygınlaşmasıyla kitap ve teknoloji etkileşimi şekillendi. Önce karşımıza e-kitaplar çıkmıştı; onu sesli kitaplar izledi. Dijital platformların çoğalmasıyla birlikte sesli kitapların sayısı da arttı. Bu kitaplar günlük hayatın koşturmacası içinde kitap okumamaktan yakınanların edebiyatla ilişkisini diri tutmaya başladı. Arabada Dostoyevski’yi, yürüyüşte Tezer Özlü’yü, yolculukta Flaubert’i dinleyebiliyoruz. Göz temasını önemseyen ve kitapla doğrudan yolculuğa çıkmak isteyenler de var elbette fakat “Zaman bulamamaktan” yakınan okurlar için sesli kitap bir boşluğu dolduruyor diyebiliriz. Peki sesli kitaplara “ses verenler” ve yazarlar sesli kitaplara nasıl bakıyor?
Okumayı artırıyor
Derya Alabora Storytel’de Tezer Özlü’nün altı kitabıyla Nietzsche ’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” ve Aziz Nesin’in “Tatlı Betüş” kitaplarına ses verdi: “İlk çıktığı zamanlar sesli kitap meselesine karşıydım. Tablet üzerinden kitap mı okunur dedim. Sonra ben de okumaya başladım ve keyif alıyorum. Kitabın ruhuna girmek, yazarın dünyasının içinden yazılanları aktarabilmek çok önemli. Tezer Özlü’nün altı kitabını okudum. Tezer’in ruhuna girip aktardığımı düşünüyorum. O kadar keyif aldım ki… Bazen hakikaten tekrar tekrar bakıp yazar ne düşündü diye düşünüyorum. Yeni nesillere de kalıcı bir şey. Arabada da dinleyebiliyorsunuz. Biz konservatuvarda okurken elimize para geçer geçmez sahaflara koşardık. Artık giderek hepimiz çok az kitap okumaya başladık, ben de öyle... Görsel algı üstümüzde çok hâkim oluyor. Sesli kitapların da okumayı artıracağını düşünüyorum” diyor.
Tempodan yakınanlara çözüm
Sezgi Deniz ise Canan Tan, Gustave Flaubert ve Frances Hodgson Burnett’in kitaplarını Seslenen Kitap’ta seslendirdi: “Ben tiyatrocuyum; pandemi döneminde oyunlarımın hepsi iptal oldu ama sesli kitaplar dinlendi. 10 sene önce olsa başkasının okuduğunu anlamıyorum, benim okumam lazım diye düşünürdüm. Ama şunu fark ettim; insanlar her şeyi bir arada yapmak zorunda ve o kadar çok acelemiz olan bir dönemdeyiz ki… İnsanın kitap okumaya zaman ayırması; o kıymetli zamanından çok büyük bir kayıp gibi. Yapması gereken onlarca şey varken… Bu esnada sesli kitapların çözüm olması inanılmaz mutlu etti beni. Kitap okuma oranları azalmışken, insanların sanattan edebiyattan kopmadan hayata devam edebilmesi çok önemli.
Yazılı edebiyatı sözlüye çeviriyor
Tilbe Saran ise Seslenen Kitap’ta Tomris Uyar, Elif Şafak, Halide Edip Adıvar, Zülfü Livaneli gibi yazarların sevilen kitaplarını okuyor: “ 2000’lerin başında yurtdışında sesli kitap örneklerinin çeşitliliğini görüp acaba bizde de olur mu diye düşünmüştük. Ama daha çok görme engelliler için gönüllü okumalarla oluşturulmuş sesli kütüphaneye katkı sunmaktan ibaretti hayallerimiz. Bu arada Açık Radyo’nun ‘arkası yarın’ formatında dünya klasiklerinden seslendirmeler yayınlaması da iştah kabarttı. Zaman içerisinde kentlerde trafikte geçirilen zamanın artmasından yakınanlara, sıkıcı ama zorunlu ev işleri sırasında sabah programlarına alternatif arayanlara kitap dinlemek keyifli geldi. Oradan oraya koşuştururken zamansızlıktan okumaya fırsat bulamayanlara da gelişen teknoloji ile telefonların içine giren uygulamalar çokça seçenek oluşturdu. Doğrusu ben kitap seslendirmeye bayılıyorum. Hem çok eskiden okuduğum kimi kitapları yeniden okumayı ve tazelenmeyi, hem de hiç bilmediğim yeni, farklı dünyalara küçücük bir odada kendi başıma dalıp gitmeyi seviyorum. Homeros’un tersine insanın yarattığı yazılı edebiyatı sözlüye çeviriyoruz.”
“Henüz dinler olamadım”
Yazar Şermin Yaşar: “Bir okur olarak sesli kitap fikrine alışabildiğimi söyleyemem, henüz bir ‘dinler’ olamadım. Birkaç kez denedim ama sesli kitap daha çok araba kullanırken, yolda, yürüyüşte tercih ediliyor. Ben bu süreçlerde kendimle kalmayı, kendimle konuşmayı, yürüyüşte doğayı dinlemeyi daha çok seviyorum. Kitap benim için hâlâ okunan, altı çizilen, aralarda durulup sözlüğe bakılan, başka kitapların kapılarını aralayan bir şey. Ama yazar olarak özellikle çocuk kitaplarımın seslendirilmesinden mutluyum; çünkü bu çocuklar için çok önemli olan okuma-yazma-konuşma-dinleme becerilerinden birine hizmet etmiş oluyor. Kitap dinlemeyi başarabilen ve zevk alan yetişkinler içinse edebiyattan, kitaptan ayrı kalmamak adına anlamlı buluyorum. ”
Bir eşik oluşturdu
Yazar Müge İplikçi, “Çağımızın dinamikleriyle birlikte ele aldığımızda sesli kitapların, kitapların okunması açısından önemli bir eşik oluşturduklarını düşünüyorum. Sesli kitaplar onayladığım bir gerçek. Edebiyatla olan ilişkimizde de edebiyatseverler açısından bakıldığında iyi bir yerde durduğunu düşünüyorum. Gündelik hayatın içinde önemli bir araç haline geldiklerine inanıyorum.”