12.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Nil Kural - Biricik filmografisiyle gelmiş geçmiş en başarılı sinemacılardan Jane Campion, bu yıl yeni filmi “The Power of the Dog”u geçen hafta Venedik Film Festivali’nde sunmadan önce de gündemdeydi. Temmuz ayında düzenlenen Cannes Film Festivali’nde “Titane” ile Altın Palmiye kazanan Julia Ducournau’nun büyük ödülünün öncesi ve sonrasında Campion’ın aldı sıklıkla geçti: Cannes’ın köklü tarihinde bu yıla dek Altın Palmiye (1993’te “The Piano” ile) kazanmış tek kadın olması nedeniyle. Ama ondan önce de ödül sezonunun ortasında Chloe Zhao’nun “Nomadland” ile Akademi Ödülleri’ni silip süpürmesi döneminde de Campion anıldı: En İyi Yönetmen dalına aday olan bir avuç kadın yönetmen arasında…
Kadın sinemacıların sektörde kendilerini gösterebilmesinin simge ismi Jane Campion, sonunda yeni bir sinema filmiyle de gündemde. 2008 tarihli ve şair John Keats’in hayatının son yıllarına ve bu dönemde yaşadığı aşka odaklanan “Bright Star”dan beri sinemaseverler yeni bir Campion filmine hasret. Arada “Top of the Lake” adlı harika diziyle televizyona büyük bir katkıda bulunmuş olsa da Campion’dan yeni bir sinema filmi izlemeyeli uzun zaman olmuştu.
Yeni filmi “The Power of the Dog”, geçen hafta Venedik Film Festivali’nin ilk günlerinde gösterildi ve üzerinden onlarca film geçmiş olsa da yarışmanın gözdelerinden biri olarak kaldı. Bu yazının basıldığı saatlerde Venedik henüz sonuçlanmamış olsa da, dün sahiplerini bulan ödüllerde en tepe ödüllerden birine uzanması kimseyi şaşırtmayacak gibi gözüküyor.
Campion’ı bir sinema filmi için kameranın arkasına yeniden oturtan film, hem bir dönem filmi hem de edebiyat uyarlaması. Thomas Savage’in aynı adlı romanından uyarlanan filmin başrollerinde Benedict Cumberbatch ve Kirsten Dunst var. Her zaman harika bir oyuncu yönetmeni olan Campion’ın iki başrol oyuncusunun da ödül sezonunda iddialı olması bekleniyor. Hatta Cumberbatch’in Oscar’ı yolda yorumları yapılıyor.
1925 yılında Montana’da geçen hikâye (Campion, ülkesi Yeni Zelanda’da çekmiş) bir western. Gözlerden ırak bir çiftlikte refah içinde yaşayan iki erkek kardeşten birinin evlenmesi sonunda gelişen olayları konu alan film, eleştirmenlerin etkileyiciliği konusunda fikir birliğine vardığı bir yapım.
Aralık ayından önce sinemalarda gösterilecek, sonra da dijital platform Netflix’te yayınlanacak filmin basın toplantısında Campion, bu yıl kadın yönetmenlerin başarılarının hatırlatılması üzerine “Kızlar çok iyi gidiyor” yorumunu yaptı ve sinemada istatistik kadınların lehine olmasa da bir kez şans verildiğinde kadınları durdurmanın yolu olmadığını söyledi. Ona ne şüphe, kendisi de bu zorlu yolun ilk rehberlerindendi.