Kültür SanatBüyücüler kulübüne hoş geldiniz

Büyücüler kulübüne hoş geldiniz

15.04.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:

“Fantastik Canavarlar” serisinin üçüncü filmi Berlin'de geçiyor ve İkinci Dünya Savaşı'nı hazırlayan koşulları benzer şekilde anlatıyor. Film, canavarlar ve büyülerden ziyade Hitler ve Nazi metaforuna arkasını dayıyor.

Büyücüler kulübüne hoş geldiniz

MÜJDE IŞIL - J.K. Rowling’in büyülü evreni sadece “Harry Potter” serisiyle sınırlı kalmadı. Daha doğrusu “Harry Potter” evreni tek seriye sığamadı ve ortaya “Fantastic Beasts/Fantastik Canavarlar” çıktı. Seri adını, Hogwarts Büyücülük Okulu’ndaki bir kitaptan alıyor. Bazı kahramanları ise doğrudan Potter dünyasından. 2016’da "Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?" ile başlayıp 2018’de "Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları" ile devam eden seri, üçüncü filmi olan “Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore/Fantastik Canavarlar: Dumledore’un Sırları” ile karşımızda.

Haberin Devamı

Uluslararası Büyücüler Federasyonu yeni başkanını seçmek üzere. Grindelwald ise işlediği suçlardan ötürü aranıyor. Ama kendini aklamayı başarıp liderliğe adaylığını koyuyor. Amacı ise insanları ve dünyalarını yok etmek. Dumbledore bu tehdit karşısında Newt Scamander, Theseus Scamander ve Jacob Kowalski başta olmak üzere ekibi bir araya getirerek Grindelwald'a karşı kolları sıvıyor.

Kötülüğün yükselişi

Hem kendi macerasını oluşturan hem de “Harry Potter” külliyatıyla bağından yararlanan bu serinin yeni filmi, merkezine ve tabii ki ismine Dumbledore'u koyuyor ve Potter ile bağını kuvvetlendiriyor. Ama daha da dikkat çeken özellikler var filmde. Albus Dumbledore ve Gellert Grindelwald'ın geçmişteki ilişkisi net şekilde belirtiliyor örneğin. Büyücüler Federasyonu'nun başkan adaylarından birinin kadın, diğerinin ise Uzak Doğulu olması da dönemin ruhuna hayli uygun düşüyor. Filmde asıl öne çıkan durum ise Grindelwald'ın, kendi evreninin Hitler'i olarak resmedilmesi. Film, canavarlar ve büyülerden ziyade Hitler ve Nazi metaforuna arkasını dayıyor. Belki Grindelwald, Hitler gibi hapse girip “Kavgam”ı yazmıyor ama başına ödül konmuş kanun kaçağı olarak kendini aklatıp seçimlere giriyor. Kendisine karşı koyan yasal mekanizma da olmuyor. Onun sadece aday olup kaybedeceğini düşünenler ise tehlikenin farkına varamıyor. Berlin'de geçen bu hikâye, İkinci Dünya Savaşı'nı hazırlayan koşulları benzer şekilde anlatıyor. Doğru olanı değil, kolay olanı seçmek tüm canlıların hayatını etkiliyor.

Haberin Devamı

Dört “Harry Potter” ve iki “Fantastik Canavarlar” filminden sonra yönetmen koltuğunda yine David Yates oturmakta. Filmin yıldız karması oyuncu kadrosundan Mads Mikkelsen birkaç adım öne çıkıyor. Johnny Depp'in rolünü devralan Mikkelsen, Grindelwald'ı o alıştığımız yüz ifadesiyle canlandırıyor. Eddie Redmayne de rolünü hayli benimsemiş şekilde yoluna devam ediyor. Jude Law için genç Dumbledore karakteri biraz yaşlı kaçıyor doğrusu. Belki de Michael Gambon’ın yaşına ve yüzüne aşina olduğumuz için.

“Harry Potter” serisi kendi kulvarında rakipsiz olmaya devam ediyor sonuçta. “Fantastik Canavarlar” ise o büyüyü yeniden yakalamanın artık zor olduğunu gösterse de keyifle izleniyor.

Haberin Devamı

Vizyonda öne çıkanlar

“The Message/Çağrı”: Mustafa Akkad imzalı “The Message/Çağrı” vizyona girişinin 45. yılında 4K dijital görüntü restorasyonu ve yenilenen ses sistemiyle tekrar vizyona giriyor. Anthony Quinn’in Hz. Hamza’yı ve Irene Papas’ın da Ebu Süfyan’ın karısı Hind’i canlandırdığı filmle ilgili geniş yazımızı Milliyet Pazar Eki’nde okuyabilirsiniz.

“Yedi”: Film, kocasına kızgın bir kadının işlediği cinayetler sonrası yaşanılan olayları anlatıyor. Aslında farklı görünen her olay birbiriyle bağlantılı. Film; Reha Özcan, Ayşenil Şamlıoğlu, Hakan Bilgin başta olmak üzere tecrübeli oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

“Stardust”: 1971’de 24 yaşındaki David Bowie, Mercury Records yayıncısı Ron Oberman ile Amerika’ya ilk yolculuğuna çıkar. Film, müzik tarihinin en büyük ikonlarından birinin gerçek kimliğini araştırıyor.