03.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - İklim krizi 2000’lerin başından itibaren şiddetlenen, bugünün ve geleceğin en kilit gündem maddesi. Yıllardır yazılan felaket senaryolarının nihayete varacağının sinyallerini veren orman yangınları, sel, kuraklık ve müsilaj şiddetin boyutunu anlatmaya yetmiyor maalesef. İnsanoğlu hâlâ umarsız. Çözüm için kilidi en basit önlemlerle hepimizin açacağı aşikâr iken endişenin dozunu artırıp biraz daha sorumluluk hissiyle yükü omuzlanmak gerek!
Murat Germen işlerinde doğa, kentleşme, mimari, mülksüzleştirme, tahribat gibi konulara temas eden ve izleyici için tetikleyici güce sahip sergilere imza atan bir sanatçı. Germen’in “İyi bak dünyana” mottosuyla yola çıkan Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nde açılan yeni sergisi “Küresel İkaz” da iklim değişikliği, küresel ısınma konularına dikkat çeken ve bu konuda bir ikaz sistemi zinciri oluşturacak “sarsıcı” işlere sahip.
Küresel ısınma artık mikro ölçekli yerleşimlere kadar sirayet ediyor fakat “mesele”nin asıl vuku bulduğu ve tehlikeyi katmerleyeceği yer “buzullar coğrafyası”. Erimelerin hız kazandığı haberleri sürekli güncelleniyor. Son olarak geçtiğimiz yıl Batı Antarktika'da bulunan dev Thwaites Buzulu'nun erimesinin hızlandığı ve son 30 yılda iki kat daha hızlı erimeye başladığı endişe yaratmıştı.
Ateşin düştüğü yer
İklim değişikliği, küresel ısınma, su hakları gibi konular üzerinde bizi yeniden düşünmeye davet eden “Küresel İkaz” bu yönüyle ateşin tam düştüğü yere yönünü çeviriyor. Belgesel tadındaki sergide yer alan 17 kareyle Norveç’teki Svalbard Adası, Danimarka’daki Grönland, Norveç’teki Tromsö, Finlandiya ve İzlanda gibi küresel ısınmanın etkisi altındaki coğrafyalara bakıyoruz. Özellikle Grönland ve Svalbar küresel ısınmadan en çok etkilenen yerler arasında... Fotoğraflar ikazın şiddetini bir kez daha hatırlıyor.
Svalbard Küresel Tohum Deposu, terk edilmiş bir Rus kömür madeninden dönüştürülerek 2008 yılında açılmış. Burada dünyadaki çeşitli bitki tohumlarının yer altında daimî buz tabakası içinde muhafaza edilmesi amaçlanıyor fakat depo yöneticilerinin aktardığına göre küresel ısınma yüzünden tabaka dahi yavaş yavaş erimeye başlamış. Buzlanmaya yol açan mevsim şartları nedeniyle karaya çekilen iki adet yelkenli, insan cesedinin dünya üzerinde neredeyse hiç bozulmadan kaldığı Longyearbyen ise tehlikeli çanlarının çaldığı coğrafyada neler olup bittiğine “çıplak gözle” bakmamızı sağlayabilir.
Aşırılık sevdası
Sergide küresel ısınmanın merkezine göz atarken bölgenin mimarisine, yaşam tarzına da tanık oluyoruz. Fotoğraflardan minimalist bir yaşam tarzını benimsediğine kanaat getirdiğimiz coğrafyada yaşam; mimariden giyime, beslenmeden günlük yaşama kadar “yettiği kadar” kavramı üzerinden şekilleniyor. Murat Germen de sergide bunu vurgusunu yapıyor aslında. Refah düzeyi ne denli yüksek olursa olsun, burada yaşayanlar “ikazdan” alınması gereken mesajı alıyor; hırstan ve aşırılıktan uzaklaşarak tasarruf, tevazu ve sadeliği benimsiyor.
Geldiğimiz noktada moral bozmadan mücadele etmemiz gerektiğini dikkat çekiyor Murat Germen ve ekliyor: “Bu ikazı hepimiz için kullanmayı uygun gördüm. İkazı buralara giderek biz kendimize yapmış olduk. Evdeki yaşam biçimimizden günlük hayatımıza kadar tercihlerimize yön verdik. İkazı çok ciddiye alıyoruz. İnsan hayatında alacağı bazı önlemlere meseleyi aşağı çekebilir. Kentlerdeki bu aşırılık üretme sevdamızdan dolayı bugün buzullar eriyor.”
Bu ikaza kulak verin, kendiniz, aileniz, ülkeniz ve antroposen için. Sergi 30 Nisan’a kadar ziyaret edilebilir.