21.10.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Sabancı Üniversitesi Sabancı Müzesi (SSM) çağdaş sanatın istikrarlı ve aykırı isimlerinden George Baselitz’i ağırlıyor. Alman ekolü Baselitz, 1938 doğumlu, SSM’deki sergide son 10 yılda yaptığı işlerden bir seçki var. Bu da demek oluyor ki 86 yıllık hayatının son 10 yılını hiç durmadan, üreterek geçirmiş.
SSM’nin tüm galeri alanlarına ve bahçesine yayılan “Son 10 Yıl” sergisinde Baselitz’in yüze yakın anıtsal boyuttaki tablo ve heykelleri yer alıyor. Bu eserler, onun sanatsal evrimine bakış sunuyor. Müzenin bahçesinde ziyaretçileri önce üç büyük siyah figürden oluşan “Bund Deutscher Mädel-Alman Kızlar Birliği” adlı etkileyici heykeller karşılıyor. Deutschbaselitz doğumlu sanatçının çocukluk yıllarında popüler olan ve 1945’te lağvedilen üniformalı “Alman Kızlar Birliği”, Nazi rejiminin iktidara yükselişinde önemli rol oynayan Hitler Gençliği’nin kız koluydu. BDM’in yerel şubeleri, 1930’ların başında şarkı söylemek, spor yapmak ve Hitler’e övgüler düzmek için bir araya gelirdi. Baselitz, çocuk zihninde yer eden bu kızları 70 yıl sonra yeniden çağırdı ve 2012’de etkileyici heykeline imza attı. Küçük hanımlar ‘30’larda yükselen saf Alman hayalinin bir örneği gibi görünse de Baselitz onları simsiyah, biçimsiz uzuvlar ve yüksek topuklu ayakkabılarıyla sunuyor ve geçmişi küle döndürüp taşlaştırıyor...
Kırılma 1969’da
Sanatçının eserlerinde kişisel ve toplumsal hafızasına gönderme yapan izleri görüyoruz. II. Dünya Savaşı’nı yaşayan Baselitz, sıfırdan başlamaya ama kabullenerek yola devam etmeye inanan bir sanatçı. Son 10 yıla yansıyan çocukluğundan itibaren hayatında olan kartallar, savaştan çıkan ‘kahramanlığı kalmamış kahramanları’, farklı inanışların sembolü olan ellere getirdiği özgün yorumu bu izleri daha görünür kılıyor.
Baselitz için kırılma 1969’da yaşanıyor ve figüratif sanatı benimseyen sanatçı bütün eserlerini ters yaparak yeni bir dil buluyor. Figüratifi reddetmeden kendine ait bir soyutlama dili yaratıyor. 1969’dan bu yana kullandığı ‘baş aşağı’ kompozisyon tekniği ile yaptığı tablolar, SSM’deki serginin neredeyse tamamını oluşturmuş. İnce kadın çorapları da son döneme damga vuran malzemelerden biri. Baselitz ‘40’larda kullanılan çorapları ıslatıp uzatarak devasa tablolarına yerleştirmiş. Eşi Elke’nin bedenini tasvir ettiği eserleri de bu periyodun simgesi hâline dönüşmüş.
Baselitz’in bedeni, heykelleri, ‘30’ ve ‘40’lar atmosferi, onun sanatını tanımlayan kışkırtıcılığı, rahatsız edişi, hafıza, şiddet ve kimlik meselesini, Nazi rejiminin anılarını bastırmayı reddederek geçmişe dönerek güçlü bir diyaloğun çağrısını yapıyor. Serinin 2024 tarihli son tablosu da sergideki yerini almış.
Baselitz’in David Hockney, Heinz Mack gibi çağdaşlarını ağırlayan SSM, dönemler üzerindeki öğretici misyonunu da Baselitz ile pekiştiriyor. Sanatçının baskı eserlerinden oluşan kapsamlı bir seçki de eşzamanlı olarak Akbank Sanat’ta görülebilir.