07.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gizem Çetimen - Geçen hafta düzenlenen “Telif Hakları Paneli”nde Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent, çoğu sosyal medya kullanıcısının ‘ticari bir menfaat elde etmiyorum’ yanılgısıyla herhangi bir izin almadan ve bedelini ödemeden müzik kullanımı gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Sosyal medyanın tüm hayatımızı kapladığı şu günlerde ‘ünlü’ olmasak bile hepimiz birer ‘içerik üreticisi’ne dönüştük. Çoğu kişi eline enstrümanını alıp sevdiği şarkıları söylüyor ve takipçileriyle paylaşıyor. Kimisi ise gittiği büyüleyici yerlerin videosunu çekerken arkaya bir müzik koyuyor. Ancak bu paylaşımlarda ‘bilmeden’ de olsa telif haklarını ihlal ediyor muyuz? Bu sorunun peşine düşerek meslek birliklerine, müzisyenlere ve bestecilere sosyal medyadaki telif ihlallerini sorduk.
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Şeşen: “Beklentimiz yasaların uygulanması”
Eser sahibinin sadece maddi hakları yok manevi hakları da var. Manevi hakların birincisi eser sahibinin eserini umuma arz etme hakkıdır. Kanunda da belirtildiği gibi eserinin umuma arz edilip edilmeyeceğini,yayınlanma zamanını ve yayınlanma yerini, tarzını,tarihini yalnızca eser sahibi belirleyebilir. İkincisi eser sahibi olarak tanıtılma hakkıdır. Eserin, eser sahibinin adı ya da takma ad ile umuma arz etme konusunda eser sahibi yetkilidir. Üçüncüsü ise eser sahibinin izni olmadan eser üzerinde değişiklik yapılamaz. O zaman internet kullanıcıları eser sahibinden izin almadan herhangi bir şarkının tamamını ya da bir bölümünü alıp Instagram’da Facebook’ta ya da Twitter’da kullanamazlar. Youtube’da cover yapacak yorumcuların da mutlaka eser sahiplerinden ya da varislerinden izin almaları gerekir. İnterneti milyarlarca insanın kullandığını göz önüne alırsak ve de büyük bir çoğunluğunun telif haklarından habersiz olduğunu düşünürsek durumun vahameti ortada. Sanatçılar tabii ki bundan çok olumsuz etkileniyorlar. Bizlerin beklentisi yasaların uygulanması.
Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği Genel Sekreteri Dr. Barış Şensoy: “Telif bilinci yeterli düzeyde değil”
Sosyal medya kullanıcıları tarafından baktığımızda, telif bilincinin yeterli düzeyde olmadığını ve mecra bazında da henüz yeterince caydırıcı yaptırımlar bulunmadığını söylemek mümkün. Her geçen gün yeni sosyal paylaşım platformlarının hayata geçtiği dijital dünyada, potansiyel hak kayıplarının önüne geçmek için yoğun çaba gösteriyoruz. MSG olarak, sosyal medya mecraları, müzik paylaşım platformları gibi kurumlarla imzaladığımız lisans sözleşmeleri ile üyelerimizin olası hak kaybını en aza indirmek ve telif gelirlerini olabildiğince büyütmek için çalışıyoruz. Bu bizim temel görevlerimizden biri. Ayrıca, eser kullanımı için eser sahibinden ön izin alınması gereken durumlarda, kullanıcıların eser sahipleri ile irtibata geçmeleri için yönlendirme yapıyoruz. Aynı zamanda eser sahiplerine ve kullanıcılara yönelik bilgilendirme toplantıları da düzenliyoruz. Sosyal medya kanallarımızda telif haklarının korunmasına, sistemin işleyişine ilişkin çeşitli bilgilendirici içerikler paylaşıyoruz.
Müzisyen ve besteci Burhan Bayar: “Telif haklarına zarar”
Eserin kullanımı, eser sahibinin iznine bağlı. İzin yapmadan yaptığınız her şey telif haklarına bir zarar. Yasal değil. Eser sahiplerinin burada çok büyük bir kaybı oluyor. Kaldırtmak için bunlarla uğraşıyoruz. Bu bir haktır neden izin almıyorsunuz diye uyarıyoruz. Meslek birlikleri de bunu yapıyor. Sonuçta orada ne paylaşılıyorsa bir yapım bir şarkı paylaşılıyor.
Muzikotek’in kurucusu ve besteci Dağkan Baydur: “Eser sahibine zarar veriyorsa durduruyoruz”
Sosyal medyada izin alınmadan kullanılan şeyler var. Ama ticari bir kullanım için birileri kullanmak istiyorsa zaten onlar izin alıyorlar. Örneğin eser kaydedip piyasaya çıkarmak isteyen ve bunu sadece sosyal medya kullanarak yapmak isteyen bir müzisyen, mutlaka izin alıyor. Çünkü öyle bir çalışma ve maliyeti üstlendikten sonra onun kapatılması hoş değil. Bütün eser sahiplerinin veya bizim gibi onları temsil eden insanların her zaman kapatma hakkı var. Bunun için meslek birliklerine ve mahkemeye de gerek yok. YouTube’u ve diğer sosyal platformları aradığımızda esere bakıyorlar ve biz istersek direkt kapatıyorlar. Orada bir sorun yok. Ticari olarak kullananlar zaten bunun iznini alıyor. Türkiye’de bu işlemi kimse bilmiyor ve gereksiz yaptırımlarda bulunuyorlar. Biz tabii dünyayı da takip ettiğimiz için biraz daha iyi biliyoruz.Koruduğumuz 150 besteci var ve onların birçok eseri var. Bir eseri bazen çocuklar, öğrenciler ve üniversiteliler kullanıyor. Eğer eserin kullanıldığı video ya da farklı bir kullanım çirkinse, eser sahibine zarar veren bir şeyse durduruyoruz. Ama bunların çoğu öyle şeyler değil. Eğer sempatik bir videoysa, orada eğlenmişse dokunmuyoruz onlara. Çünkü bu kullanımların önüne YouTube’da reklam geliyor ve o reklam gelirlerinden eser sahipleri telif alıyor.
Besteci Garo Mafyan: “Bir emek izinsiz kullanılamaz”
Bir emek izinsiz hiçbir yerde kullanılamaz. İzin alınmadan kullanılıyorsa bu emeğin illegal yoldan kullanımı oluyor. Bir şey yap, altına bir parça döşe... Bunun bir bedeli olması gerek. İnsanlar maalesef bu konuda bilinçli olmadığı için sorduğunuz zaman onlardan milyonlar isteneceğini düşünüyor. Ancak bunlar çok cüzi rakamlar...İzin alırsınız ve yayınlarsınız. Herkesin iyi niyetine saygılıyım. Ama bir sosyal medya hesabınız için bir video çekiyorsunuz. Arabanızla giderken muhteşem yerleri çekiyor, altına da döşeme müzik koyuyorsunuz. Şimdi ben sizin çektiğiniz videoyu alıp yayınlayabiliyor muyum? Hayır. O benim videom diyorsunuz. Ama o da benim müziğim yayınlayamazsın ki. İzin alırsan tabii büyük bir mutlulukta kullanabilirsin.