23.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
NİL KURAL
Gürcistan halk dansları topluluğunda yükselmek isteyen ve dansçı bir aileden gelen Merab’ın Irakli adlı gence âşık olma ve kendisini ifade etmeyi öğrenme hikayesi “And Then We Danced / Ve Sonra Dans Ettik”, zarif, tatlı ve etkileyici bir film. Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin 15 Günü’nde gösterildiği günden beri ünü kulaktan kulağa yayılan ve İsveç’in Oscar adayı olan yapım, geleneğin içinden gelip kalıpları yıkan bir gencin hikâyesini izleyicisini gülümseterek anlatıyor. Filmin yönetmeni Levan Akin ile ilk rolünde Merab’ı çok zor ve fiziksel bir performansla canlandıran Levan Gelbakhiani’yle konuk oldukları Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nde bir araya geldik.
‘Çok utandım’
Filmin fikri, 2013 yılında Gürcistan’da polisin onlarca insanı yaraladığı Onur Yürüyüşü’nden çıkmış. Sonra nasıl ilerledi projeniz?
Levan Akin: Onur Yürüyüşü’nden görüntüleri gördüm ve bir türlü aklımdan çıkmadılar. Gürcü olduğum için gördüklerimden çok utandım. Görüntüler çok aşırıydı ve Gürcistan’ın aşırı bir yer olduğunu hiç düşünmemiştim. Şaşkınlık ve utanç içindeydim. Bir ülkenin kendi çocuklarına böylesine saldırması çok korkunç… O sırada başka bir film çekiyordum, 2016’ya dek o filmi bitirdim. Ardından Gürcistan’a gittim ve araştırma yapmaya başladım ama bu film henüz şekillenmişti. Levan (Gelbakhiani) gibi genç insanlarla tanışıp söyleşi yapıyordum. O sırada senaryoyu yazmaya başladım.
Levan Akin: Ben seti terk ettiğini sonradan duydum! O kadar yorgundu ki… Çok fiziksel bir performans. Varını yoğunu verdi, bence Oscar kazanmalı!
‘Gelenek güzeldir’
İsveç’te büyüdüğünüz için Gürcistan’ı hem bilip hem mesafeli olmanız Gürcistan kültürünü yansıtma şeklinizi değiştirdi mi?
Levan Akin: Bence evet. Serinkanlı bakabilmemi sağladı. Ancak filmde de hissedilen bir sevgim var, Gürcistan kültürüne. Sadece orada büyüyen birinin hissedeceği türden... Gürcistan dansı, müziğiyle benim için kutsal ve bence bu filmde belli oluyor. Film belki kültürü ve geleneği eleştiriyor gibi duruyor ama gerçek mesajı şu: Gelenek güzeldir ve gençlerin sahiplenmesi gereken bir şeydir. Sağcılar sahipleniyor diye kenara atılmamalı. Bence Türkiye’de de kültürünüzü onlara vermeyin. İsveç’te biri bana “İsveçli değilsin” dediğinde “Defol git, İsveçliyim ve kimin ne olduğuna sen karar veremezsin” diyordum. Aynı şekilde genç bir Gürcü’ye de gerçek kültürün ne olduğu söylenemez. Sağcılar sürekli “Bu Gürcistan karşıtı, Gürcistan ruhuna aykırı” diyorlar. Kim öldü de seni Gürcistan kültürünün koruyucusu yaptı!
‘İstanbul’da bir film çekmek isterim’
Filmde İzmir Marşı duyuluyor. Türkiye’yle bağlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Levan Akin: Ebeveynlerim Karadeniz’de Sinop yakınında doğmuş. Onların kökleri burada yaşayan Gürcistan topluluğundan… Çok gençken ebeveynlerim İsveç’e taşınmış. Büyürken ilk dilim Gürcüceydi ama dedem ile ninem Sinop’ta olduğu için yazları orada geçirirdim. Dolayısıyla Türk kültürünü ve etkisini gururla taşıyorum. Türkiye’nin müziği, kültürü, yemeklerini çok seviyorum. İstanbul’da geçen, Sezen Aksu çalan bir film çekmeyi çok isterim.