06.03.2020 - 20:26 | Son Güncellenme:
AA
Medya ve eğlence dünyası dergisi TheWrap’te yer alan haberde, ilk defa ocak ayındaki Sundance Film Festivali’nde gösterilen ve eleştirmenler tarafından beğenilen The Dissident belgesel filminin Suudi korkusuna takıldığı kaydedildi.
TheWrap’e konuşan film sektörü içinden kişiler, Hollywood dağıtım kurumlarının, CIA ve BM tarafından Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu kişi olarak gösterilen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ekonomik misillemesinden çekindiğine işaret etti.
Hulu, Amazon, HBO and Showtime gibi kablo ve internet üzerinden yayın yapan potansiyel gösterim şirketlerinin de “güvenlik önlemleri” gerekçesiyle filmin dağıtımından kaçındığı ifade edildi.
Festivalin üzerinden haftalar geçmesine rağmen The Dissident belgesel filmine dağıtıcı bulunamaması, ABD’deki büyük medya şirketlerinin otoriter bir rejime boyun eğdikleri yönünde endişeleri de gündeme getirdi.
Washington Post’ta aynı konuyla ilgili yer alan başka bir haberde, İnsan Hakları Vakfı tarafından finanse edilen söz konusu filmin, sadece Suudi Arabistan hükümetinde bulunan en üst düzeydeki kişilerin emrettiği iddia edilen bir suçu değil, aynı zamanda Batılı şirketlerin Kaşıkçı cinayetinden sonra Suudi Krallığı ile, baskılarını sürdürmesine yol açacak şekilde iş yapmaya devam etmelerini hedef aldığı değerlendirmesi yapıldı.
Haberde, 2018'de Hollywood'u ziyaret eden Suudi Prens Bin Selman'ın eğlence sektöründeki büyük şirketlerle yüzlerce milyon dolarlık yatırım anlaşmaları yaptığına da vurgu yapıldı.
Kaşıkçı cinayeti
Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı. Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.
Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
CIA Direktörü Gina Haspel ise Senato'da cinayete ilişkin basına kapalı bir brifing vermiş ancak cinayetle ilgili hangi üst düzey isimlerin olduğu sorusuna "devlet çıkarlarına aykırı olduğu" gerekçesiyle cevap vermekten kaçınmıştı.
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında yaptığı açıklamada "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.