17.04.2013 - 14:03 | Son Güncellenme:
Turyapı Yönetim Kurulu Üyesi Atakan Turpcu: İstanbul Boğazı için yapılması gereken en doğru iş, bir kurul gözetiminde kaçak yapıları ortadan kaldırmak, depreme dayanıksız yapıları rehabilite etmek ve nüfus yoğunluğunu artıracak yapılandırmayı sınırlandırmak olacaktır.
Boğaziçi'nin imara açılması konusunun gündeme gelmesiyle ilişkin olarak açıklamada bulunan Turyapı Yönetim Kurulu Üyesi Atakan Turpcu, İstanbul Boğaziçi alanının, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 14 Aralık 1974 tarihli, 8172 sayılı kararı ile doğal sit alanı ilan edilmiş olduğunu,??özel bir yasa olan 2960 sayılı Boğaziçi Yasası'nın ise 22.11.1983 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, Boğaziçi Yasası'nın amacının, Boğaziçi alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemek olduğunu ifade ediyor.
Kamu yararı için Boğaziçi korunmalı
Söz konusu kanunun 6.maddesi ile 11.01.1984 tarihinde Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün kurulduğunu belirten Turpcu, Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün, 'Boğaziçi Öngörünüm Alanı Sahil Şeridi' ve 'Öngörünüm Bölgesi' olmak üzere toplam 4634 hektarlık alanda çalışmalarını yürüttüğünü, bunun 165 hektarının sahil şeridi olduğunu dile getiriyor.
Kamu yararı açısından son derece doğru bir kanun olan Boğaziçi Yasası'nın aynen korunması ve Boğaziçi'nin imara açılmaması gerektiğini ifade eden Turpcu, yapılması gereken en doğru işin Boğaziçi bölgesindeki mevcut kaçak yapıların bir kurul gözetiminde ortadan kaldırılması, depreme dayanıklı olmadığı tespit edilen konutlar ile kamu binalarının rehabilite edilmesi ya da yeniden inşa edilmesi olduğunu belirtiyor. Turpcu, Boğaziçi gibi dünya çapında bir tabiat ve kültür harikasını korumanın ve elbirliğiyle daha da güzelleştirmenin hepimizin borcu olduğunu da sözlerine ekliyor.