Çinliler Türkiye’ye ‘kaynak’ yapıyor

EBRU SUNGUR - Türkiye’de kaynak sektörüne ağırlıkla kendi ürünleriyle giren Çinli firmalar, pazardaki daralma nedeniyle yerlilere iş birliği tekliflerini yoğunlaştırdı. Vega Makina Genel Müdürü Serdar Selim Zengin, sektördeki bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi:

“Bu yıl iç pazarın daralması nedeniyle Çinli üreticiler Türkiye’deki firmalar ile iş birliği yapma noktasında adımlar atmaya başladı. Çünkü Türkiye konjonktürel olarak Çinli üreticiler için çok uygun bir ülke konumuna ulaşmış durumda. Bu bilinçle de Çinli firmaların Türkiye’ye son dönemde oldukça sıcak baktığını söyleyebiliriz. Avrupa, Afrika, Orta ve Yakın Doğu’ya olan yakınlığımız, yani coğrafi konumu itibarıyla da oldukça ön plana çıkan Türkiye’ye, Çinli firmalar son dönemde oldukça sıcak bakıyor.”

Vega Makina’ya da bu yönde teklifler geldiğini açıklayan Zengin şunları söyledi:

“Yaklaşık 20 yıldır Çinli üreticiler ile iş birliği halinde olan firmalarımıza bu yönde çok ciddi teklifler de geliyor. Vega Makina olarak bu tekliflere çok olumlu ve sıcak yaklaşıyor, tüm teklifleri hassasiyetle değerlendiriyoruz. Fakat şu an için yatırım kararımızı zorlu süreçten dolayı biraz öteledik ve beklemedeyiz. Bu dönemde, işini, ürününü geliştirmiş ve bizim istediğimiz kalite ve özellikte üretim yapabilen, firma yapımıza uygun yerli üreticileri destekleme kararı aldık. Bu sayede hem yerli firmalar satış ve finansman anlamında daha rahat edecek ve bu sayede ürününü daha da geliştirmeye odaklanacak, hem de biz içinde bulunduğumuz durgun dönemi daha rahat atlatmış olacağız.”

Yüzde 10 büyüme hedefi

2024’e bir önceki yıldan devreden yüksek enflasyon ve buna bağlı olarak gerçekleşen yüzde 49’luk asgari ücret zammının etkisinde başladıklarını, dezenflasyon politikasının etkisiyle iç talebin daraldığını, yüksek faizlerle de yatırımların durma noktasına geldiğini anlatan Zengin tüm bunların sonucunun şirkete yansımasını şöyle özetledi:

“2024 yılını bir önceki yıla göre satış hasılatında yüzde 15’lik bir düşüşle kapatacağımızı görüyoruz. Genel giderlerin artışı ve cirosal düşüşlere bağlı olarak, karlılıklarda ise yüzde 50’ye varan çok ciddi kayıplar mevcut. 2025 yılı için iç piyasa toplam cirosunun 2024 yılı için ön gördüğümüz 370 milyon euro civarında olacağını tahmin ediyoruz. 2025 yılı büyüme tahminimizi döviz bazlı olarak şu an için yüzde 10 seviyesinde tutuyoruz.”

Karadeniz tersaneleri sektörü canlandıracak

Bu yıl sanayinin her kolunda ana tedarikçi konumunda olan kaynak sektöründe yüzde 10-12 daralma yaşandığını belirten Serdar Selim Zengin şu bilgileri verdi:

“İnşaat, otomotiv, otomotiv yan sanayi, iklimlendirme ve son yıllardaki gelişimi itibari ile savunma sanayi, ekonomideki olumsuzluklara rağmen, talebin daha canlı olduğu sektörler olarak ön plana çıkıyor. 2025 yılında bu sektörlerde talep canlılığının artarak devam edeceğini, özellikle inşaat tarafında gerek kamu gerekse özel sektör tarafından ertelenen yatırımların devreye alınması ile birlikte bir sıçrama yaşanacağını, ilaveten Karadeniz Bölgesi’nde yatırımları tamamlanmak üzere olan tersanelerin üretime başlaması ile sektörümüzün, 2025 yılında ülke ortalamasının en az üç katı oranında büyüyebileceğini öngörüyoruz.”

Robot hücresi ile verimlilik

Otomasyona geçiş zorunluluğunun, yüksek hassasiyet ihtiyacının ve üretim verimliliğinin her geçen gün sanayide daha önemli bir kriter halini aldığını vurgulayan Serdar Selim Zengin, “Bu nedenle sanayicinin bugün otomasyona yaptığı her yatırım, yarın işini daha da kolaylaştıracak” dedi. Zengin, bu kapsamda sanayiye sundukları ürünle ilgili şu bilgileri verdi:

“Tezmaksan iş birliğinde geliştirdiğimiz Lazer Kaynak Robot Hücresi de bunun son örneklerinden biri. Üretimde kalite ve verimi artırıp iş gücü maliyetlerini azaltmayı hedefleyen Lazer Kaynak Robot Hücresi, kaynak hatalarını minimize ederek üretim hızını artırıyor ve işletmelere maliyet tasarrufu ile rekabet avantajı sağlıyor. Hücrenin üretim takibini, operasyonunu izleme ve verileri kaydetme, hataları tespit etme ve iyileştirme fırsatları veren ‘kaynak izleme’, üretim sürecini optimize eden ‘kalite kontrol’ ve işletmeye genel bir bakış sunan ‘veri analizi ve raporlama’ üzerine kurguladık. Performans analizini ise verimliliği ölçen ‘verimlilik değerlendirmesi’, ekonomik avantajlarını belirlemeye yardımcı olan ‘maliyet analizi’ ve sürekli iyileştirme adımlarına odaklanan ‘kalite kontrol ve güvence’ üzerine geliştirdik. Böylece üretimin ilk adımından imal edilen ürünün niteliğinin belirlendiği son adıma dek tüm süreci üstün bir yazılımla takip edebiliyoruz. Sanayinin üretim verimliliği için temel faktör olan otomasyon ve yazılımın bu birlikteliği sayesinde müşterilerimizin global rekabette başarılı olması adına gereken desteği sağlayacağız.”