13.10.2008 - 18:42 | Son Güncellenme:
HİCRAN TEKİN
Rock’n Coke İstanbul, Akbank Caz Festivali, Efes Pilsen Blues Festivali, Efes Pilsen One Love en çok bilinenleri ama aslında daha birçok organizasyonda imzaları var. Ahmet Uluğ, Mehmet Uluğ ve Cem Yegül’ün eseri olan Pozitif, bizi en son S.O.S İstanbul’la tanıştırdı. STK’ların standlar kurduğu, sosyal sorunlara dikkat çekmeyi amaçlayan bir etkinlik S.O.S İstanbul. Amacına ulaşmak ve duyarlı insanları bir araya getirip farkındalık yaratmak isteyen üç arkadaş, politik söylemleriyle tanınan R.E.M’i, 4 Ekim’de İstanbul’la buluşturdu. Şu sıralar Akbank Caz Festivali’nin yoğunluğu içinde olan Cem Yegül’le buluşup S.O.S İstanbul’u, sonuçlarını ve malum küresel krizin sponsorluklara etkisini konuştuk...
S.O.S İstanbul, R.E.M Konseri’nde S.O.S mi verdi? Yorumlar sivil toplum örgütlerinin standlarının boş kaldığı şeklinde. Sizce insanların dikkati sosyal sorunlara çekilebildi mi?
Standlar dolup taşmadı tabii ama bunu da beklemiyorduk açıkçası. R.E.M’i de ilgi çekmesi için getirdik. Evet, insanlar R.E.M konserine geliyor ama konser etkinliğin bir parçası. Projelerin neler olduğunu duyurmak ve önümüzdeki yıllar için doğru bir platform oluşturmaktı amacımız ve bunda da başarılı olduk. Markalaşmada da başarılı olduk; S.O.S İstanbul ismi insanların kafasına nakşoldu.
S.O.S İstanbul’un REM’i İstanbul’a getirebilmek için yapılan balon bir organizasyon olduğunu söyleyenler de var. İnandırıcılığınızı anlatmak adına çabanız olacak mı?
Hiçbir şey yapmayacağım. İnsanlar etkinlikle ilgili hiçbir detay bilmeden konuşur. Bu ülkemizin karakteristik özelliklerinden biri. ‘S.O.S balon’ demek için belirli bir vadede sonuç alıp almadığına bakmak lazım. Ayrıca S.O.S için balon demek, Live Earth için de balon demek. Orada da insanlar Madonna ve Red Hot Chili Peppers’ı izlemeye gitti. Madonna ve Red Hot Chili Peppers’a ihtiyacınız olmasa zaten amaçlarınıza STK’lar olarak ulaşabilirsiniz. Ama etkinliğin felsefesine yakın böyle isimleri angaje ettiğinizde hedeflere ulaşmanız daha da kolaylaşıyor. Balon diyenlere ‘Boş laf’ diyorum.
S.O.S İstanbul’un ne olduğunu, bundan sonra neler yapacağını anlatabilir misiniz?
Bir platform ve burada STK’lar birbirleriyle iletişime geçiyor, projelerini anlatıp destek arıyorlar. Hedefimiz, aynı dünya görüşünü paylaştığımız insanları bir araya toplayıp sosyal sorumluluk projelerine katılımlarını sağlamak.
Konserden elde edilen gelir yardım kampanyaları için harcanacak mı?
Bu sene konserden hiç gelir elde edilmedi, çünkü konserin ana sponsoru Pozitif’ti diyebiliriz. Seneye finansal yapımızı sağlamlaştırıp elde edilen geliri projelere harcayacağız.
Dünyadaki bu sarsıcı ve sallantılı durum tüm şirketleri etkileyecek gibi görünüyor. Kriz zamanlarında genelde ilk kesilenler sponsorluklar olur. Bundan Pozitif nasıl etkilenir?
Uzun vadeli bir resesyona gireceğimiz belli, ne kadar süreceği önemli. Sponsorluk gelirlerinin etkileneceği doğru ama S.O.S projesinin çok doğru olduğuna inanıyorum. Amerika’da kriz zamanlarında sponsorluklar pek de düşmez çünkü şirketlerin pek çoğu isimlerini öne çıkarmak için alternatif bir yol olarak görür. O yüzden illa da gelirler çok dibe vuracak diye düşünmek doğru olmaz.
Yok. Pozitif’in etkinlikleri hep köklüdür. Bir sıkıntıyla karşılaşacağımızı düşünmüyorum. Ancak geliştirmekte olduğumuz bir takım etkinliklerde veya mekânlarımızın sponsorluklarında ufak düşüşler yaşanacaktır.
Uzun zamandır varolmanıza rağmen üç mekânla devam ediyorsunuz. Bilinçli bir tercih mi?
Yayılmacı bir politikamız yok. Mekânlarımız da ihtiyaçtan doğdu. Mesela kıstaslarımıza göre bir mekân bulamadığımız için Babylon’u kurduk. Ama şimdi mekân anlamında büyüme planlarımız var. Babylon Lounge’ın 2 şubesi daha olacak.
Pozitif olarak ne kadar daha büyümeyi planlıyorsunuz?
Nereye gittiğimizi net olarak biliyoruz. Yabancı bir ortağımız ve planlarımız var. Bunlardan biri orta ölçekli arena sahibi olmak.
Nereye gittiğimizi net olarak biliyoruz, dediniz. Nereye gidiyorsunuz?
İstanbul’u canlı müzik coğrafyasının önemli bir noktası haline getirmek. Dünya markası ve işleri çok daha efektif yapan bir Pozitif.
Müzik zevkinizi daha geniş kitlelere yayma çabasıyla başladınız bu işe ama şimdi festivaller düzenleyen, öncü bir şirket haline geldiniz. Bu noktayı tahmin ediyor muydunuz? Zevkinizin bu kadar komplike bir işe dönüşmesinden memnun musunuz?
Kesinlikle tahmin etmiyorduk. Çok hesaplı ve uzun vadeli planları olan bir iş olarak başlamadı Pozitif. Bizim yaptığımız işle ilgili bir boşluk olduğu ve doğru insanlarla karşılaştığımız için, iş öngörmediğimiz şekilde ilerlemeye başladı. Süratle büyüdük. Eskiden biz işi yönetiyorduk şimdi o bizi yönetiyor. O zamanlar çok daha mutluydum, şimdi işle boğulmuş biriyim. Yaptığım işlerden memnunum, şikâyet etmiyorum ama işlerin beni kontrol etmesinden, hayatımın kontrolünün bende olmamasından memnun değilim, değiliz.
Bir gün tekrar elinize alabilecek misiniz kontrolü?
Bunun için üç yıl önce yeniden yapılanma sürecine girdik. Anayasalar, organizasyon çarkı netleşti. Kulağa kötü de gelse artık şirket gibi daha kurumsal bakmayı öğrendik.
Üç arkadaş çalışmak daha mı kolaylaştırdı işleri?
Kesinlikle, hiçbirimiz tek başımıza bu işi yapamazdık. Üçümüz de gerçek anlamda işadamı şablonuna uymadığımız için büyüme sancılarının yaşandığı ve krizlerin etkilediği şu dönemde sorunları tek başına karşılayamazdık. Üçümüz bir adam ediyoruz.
Çevre ve çocuklar için S.O.S
Sizin SOS’iniz nedir?
Çevre ve çocuklar...
Sevdiğiniz kitap?
Karamazov Kardeşler.
Beğendiğiniz film?
Otomatik Portakal.