'Çıplak Köy'ün adını duyan şaşırıyorÇanakkale'de merkeze bağlı, 340 nüfuslu Çıplak köy, adıyla duyanları şaşırtıyor. Köyün adı, meydandaki 'Çıplak Dede' olarak da anılan 'Garip Dede' yatırından geliyor. Çıplak köyü sakinleri, köylerinin adını değiştirmeyi düşünmediklerini, yatır dolayısıyla bu ismin maneviyatına inandıklarını söyledi. Köylüler, her yıl nisan ayında da köylerine adını veren 'Çıplak Dede' için hayır düzenliyor. Çanakkale merkeze 30 kilometre uzaklıktaki 130 haneli ve 340 nüfuslu Çıplak köyün adını duyanlar, şaşırıyor. Her sene yerli- yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği, 5 bin yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri yolunda bulunan Çıplak köy, adıyla antik kente gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor. Çıplak köyün adı, köy meydanında yatırı bulunan ve burada yaşayanların 'Çıplak Dede' olarak andığı 'Garip Dede'den geliyor. Köyün adını duyanlar, burada yaşayanların çıplak olduğunu düşünürken ziyaret edip, tarihi hakkında köylülerden bilgi alıyor. Geçmişi 1600'lü yıllara dayanan köyde, her yıl nisan ayında 'Garip Dede' yatırı başında hayır yapılıp, dua ediliyor. KÖYLÜLER, İSMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTEMİYOR Köylerinin adı nedeniyle bazen kendileriyle dalga geçildiğini belirten Çıplaklılar, buna rağmen isminin değiştirilmesini düşünmediklerini söyledi. Muhtar Ahmet Anıl, köyün adının 'Çıplak' olmasından rahatsızlık duymadıklarını aksine yatırdan geldiği ve maneviyatı yüksek olduğu için memnun olduklarını söyledi. Anıl, "Önünde bulunduğumuz 'Çıplak Dede' yatırı köyümüze ismini veren yatırdır. Mazisini bilmiyoruz; ama mezarlıkta Osmanlı Dönemi'ne ait 1600'lü yıllardan kalma mezar taşları bulduk. Rivayete göre, 'Çıplak Dede' birkaç kilometre uzaklıktaki eski adı Batak Ovası olan Kumkale Ovası'nın içindeymiş. O zamanlarda ölümler, hastalık, sinekler olunca toplanmış buraya gelmiş. 'Çıplak Dede' lakaplı adam, gariban mıydı, elbiseleri yırtık mıydı bilmiyoruz.
O tabelayı gören araç sürücüleri şaşırıyorTokat'ın Turhal ilçesinde yamaç paraşütçüsünün yola ineceği izlemini veren tabela araç sürücülerini şaşırtıyor. Turhal ilçesine bağlı Şenyurt Beldesi'nde bulunan Mercimek Tepesi yamaç paraşütüne gönlünü verenlerin gözde uçuş noktalarından birisi. Her yıl uluslararası düzeyde yapılan yamaç paraşütü yarışlarının yapıldığı bölgede yaklaşık 8 yıl önce farklı bir fikir hayata geçirildi. Tokat-Turhal Karayolu üzerinde iki farklı noktaya yamaç paraşütü yapan kişinin izlemini veren tabelalar yerleştirildi. Yoldan geçen sürücülerin dikkatini çeken tabelayı gerçek sananlar ilk bakışta şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Ani refleksle fren yapmak isteyenler reklam tabelası olduğunu fark edince rahat bir nefes alarak yoluna devam ediyor. Araç sürücülerinin kimi tabelanın trafiği tehlikeye düşürdüğünü savunurken kimileri de tehlikeye düşürmediğini savunuyor. Tır şoförü Engin Yılmaz, yaşadığı şaşkınlığı dile getirerek, "İlk gördüğümde şaşırdım, frene basma durumuna kadar düştüm. Yamaç paraşütçüsünün önüme düşeceğini zannettim. Maket olduğunu görünce ister istemez şaşırdım. İlk görenler için trafiği tehlikeli duruma sokar. Ani fren yapması hem kendisini hem de arkasındaki sürücüyü zor duruma düşürür. Viraja girdiğinde ilk karşına çıkıyor, birazda canlı gibi duruyor. İster istemez frene basma durumuna kadar düşüyor ilk gören sürücü" dedi. Bölge taksicilik yapan bir sürücü ise paraşütçü izlenimi veren tabelanın kendi açısından bir sakıncası olmadığını kaydetti.
Çenesiz dana görenleri şaşırtıyorManisa’nın Saruhanlı ilçesinde, doğum sırasında çenesini kaybeden ve beslenme sorunu nedeniyle "yaşamaz” denilen dana 15 ay içerisinde 600 kiloya ulaşınca, satın almak isteyenler sıraya girdi. Saruhanlı’nın Çullugörece Mahallesi'nde, doğumu sırasında veteriner tarafından çenesine ip bağlanarak çekilmesi sonucu çenesi kırılan dana, sahibinin özverili bakımıyla 15 ay içerisinde 600 kiloya ulaştı. Çenesinin olmaması sebebiyle beslenmede zorluk çekeceği ve bu nedenle fazla yaşamayacağı düşünülen danayı elleriyle besleyerek yetiştiren çiftçi Süleyman Kiriş, doğduğunda kesmeyi düşündüğü danasını şimdi satmaya kıyamıyor. Boşta sallanan dili nedeniyle görenleri hayrete düşüren çenesiz dana için komşularının "yaşamaz, ölür" dediğini anlatan Kiriş, "Kesecektim ama kıyamadım kesmeye, kendim bakmaya başladım ve şimdi 15 aylık kocaman dana oldu. Kendi elimle besliyordum küçükken. Komşular bakılmaz buna, beslenemez, ölür dediler ama ben dinlemedim kimseyi ellerimle besledim. Daha sonra diliyle verdiğimiz samanı yemeye alıştı ve komşuların söylediğinin tersine kocaman oldu. Şimdi 600 kilo civarında geliyor. Bu şekilde olunca satın almak istiyorlar ama daha satmayı düşünmüyorum. Aslında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bana ödül vermesi lazım böyle bir hayvana baktığım için" dedi.
Dev Osmanlı Ekmeği görenleri şaşırtıyorBilecik'te tanesi 80 TL'den satışa sunulan 8 kilogramlık dev Osmanlı ekmeği görenleri şaşırtıyor.Bilecik'te eski Şehirlerarası Otobüs Terminali üzerindeki panayır alanında Geçmişten Günümüze Ramazan Sokağı etkinliği gerçekleştirildi. Alanda farklı şehirlerden gelen yüzlerce ürün vatandaşlara sunuldu. Panayır alanında peynirden bala, salçadan hediyelik eşyaya pek çok ürün yer alırken en çok ilgiyi de 8 kilogramlık dev ekmek gördü. Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinden gelen Osmanlı Ekmeği adlı satıcıda bulunan tam buğday ekmeği görenleri hayrete düşürdü. Bütün olarak 80 liraya satılan ekmeği tam almak istemeyen müşteriler birer kilo kestirerek 10 TL karşılığında alıyor."Buzdolabında saklandığında 6 ay bayatlamaz" 8 kilogramlık dev ekmek hakkında İHA muhabirine bilgi veren ekmek satıcısı Derya Baş, bu ekmeğin en büyük özelliğinin 6 ay dolapta bayatlamaması olduğunu söyledi. "Bu ekmeğimiz 8 kilogram geliyor bir tanesi. Mısır ekmeklerimiz ise; 1 kilogram geliyor. Buzdolabında saklandığında 6 ay bayatlamaz. Bu ekmeğin kilosu 10 lira. Bu ekmeğim öyküsü Osmanlı zamanında savaşa giderken yaparlarmış. Katık ekmek tok olsun diye. Bu ekmek tam buğdaydan yapılıyor, yani buğday ekmeği. Bu da mısır ekmeği Trabzon'dan geliyor" dedi.