Bulgaristan’dan Afganistanlı göçmene insanlık dışı muameleBulgaristan unsurları tarafından dövüldükten sonra sınır tellerinden zorla Türkiye’ye itilen Afganistanlı düzensiz göçmen, donmak üzereyken Edirne’nin sınır köyü olan Hamzabeyli köyüne sığındı.
Köylünün başına dert olan efsaneGiresun’da efsaneleriyle adından söz ettiren ve görünüşüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen Gelin Kayası köy halkının başına dert oldu.Giresun Mesudiye köyünün Taşhan mahallesinde bulunan iki dev kayanın, dik bir yamaçtaki fizik kurallarına aykırı duruşu nedeniyle halk arasında dolaşan efsaneler yüzünden son yıllarda turistlerin ilgi odağı haline gelen Gelin Kayası, şimdilerde köy halkı için adeta hayal kırıklığı oldu. İlk zamanlarda turizme kazandırılması köylüler için umut olan Gelin Kayası, şimdilerde ise beklenenin aksine hiçbir çevre düzenlemesi bulunmayan gelip giden bazı ziyaretçilerin çöplerini bırakıp, manzara eşliğinde alkol alınan bir yer haline gelindiği ileri sürüldü. Gelin Kayasının sınırları içerisinde yer aldığı Mesudiye köyü sakinlerinden Kamile Taşhan, “Burası benim arazimin üzerinde bulunan bir yerdi. Dönemin Valisi burayı turizme kazandırmak için bizlerden müsaade istedi bizde verdik. Ancak hiçbir düzenleme yapılmadı. Öylece kaldı. Ancak ziyaretçiler her geçen gün artmaya devam etti. Gelin Kayasının ilgi görmesinden memnunuz ancak bazı ziyaretçiler gelip burada alkol alıp, silahla ateş ediyorlar, giderlerken arkalarında çöplerini alkol şişelerini bırakıyorlar. Silah atılmasından, alkol alınıp bağırıp çağrılmasından kapıya dahi çıkamaz hale geldik” dedi. Gelin Kayasının başlarına dert olduğunu anlatan İsmail Akgün ise “Gelen ziyaretçilerden tek isteğimiz getirdikleri çöplerini burada bırakmamalarıdır ve burada alkol alınıp silah atılmamasıdır” şeklinde konuştu. Artık topluma mal olmuş, turizm değeri bulunan bir yere devletin sahip çıkması gerektiğini ifade eden Cengiz Tuncay da, “Biz burası ziyaret edilmesin demiyoruz. Sadece buranın ziyaretler için daha güvenli, hale getirilmesini bekliyoruz. Devletin kolluk kuvvetlerinin daha çok kontrol altında tutmasını bekliyoruz. Şunda köylüye buranın faydasından çok zararı var. Güzel bir çevre düzenlemesiyle hatta yap işlet devret modeliyle etrafına çay bahçeleri, büfeler konulara
Heyelanlı bölgede yaşamlarını sürdürmeye deva ediyorlarGiresun'un Şebinkarahisar ilçesi Avutmuş Mahallesine bağlı Karşıyaka mevkiinde yaşanan heyelanlar ve sonrasında oluşan bir insanın içine girebildiği yarıklar büyük tehdit oluşturuyor. Buna rağmen buradaki 25 hanede yaşayan 80 civarındaki nüfus evlerini terk etmemekte direniyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kanalıyla heyelanlı sahalarda yaşayanlar için yaptırılan afet konutlarına rağmen vatandaşlar adeta ölümü göze alarak evlerinden ayrılmıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Muhtar Vekili Dursun Biber, bölgenin 20 yılı aşkın süredir çeşitli dönemlerde heyelanlara maruz kaldığını hatırlattı. AFAD tarafından heyelanlı mahalledeki vatandaşlar için daha güvenli bir yerde evler yapıldığını ancak buna rağmen hayvancılıkla, çiftçilikle uğraşan yöre halkının evlerini terk etmemekte direndiğini ifade eden Biber "Avutmuş mahallemizin Karşıyaka semti 20 yılı aşkın süredir heyelana maruz kalıyor. Burada 25 hanede yaklaşık 80 nüfus yaşıyor. Bu nüfusun neredeyse tamamı yaşlı ve çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşanlar. Her şeye rağmen bu köyde yaşamayı sürdürüyorlar. Yeraltı suları nedeniyle arazi devamlı kayıyor. Evler yıkılıyor, çatlıyor ama yine de köylüler evlerini terk etmiyorlar" dedi.
Eğrigöz Kalesi ve İkitaş Kanyonu, turizme kazandırılmayı bekliyorKütahya'nın Emet ilçesine bağlı Eğrigöz köyünde bulunan tarihi kalıntılar, Eğrigöz Kalesi ve 7 kilometrelik İkitaş Kanyonu, eşsiz güzellikleriyle turizme kazandırılmayı bekliyor. 195 nüfuslu Eğrigöz köyü sakinleri, İkitaş Kanyonu ve sayısız tarihi kalıntılarıyla bölgenin bir an önce turizme kazandırılmasını istiyor. Bölgede bulunan İkitaş Kanyonu Dereli Kaplıcaları'na kadar uzanıyor. Dağ gezicilerinin, doğa yürüyüşçülerinin ve gezi gruplarının, bölgeye gerekli yatırımlar yapılıp tanıtımıyla birlikte uğrak yeri olması bekleniyor. Bölge halkı 'Kazıklı Voyvoda' diye anılan Eflak Prensi Vlad Tepes’in esir edildiği yer olduğuna inanılan Eğrigöz Kalesi ile Dereli Köyü arasına yapılacağı belirtilen kanyonu bekliyor. Eğrigöz Kalesi'ne çıkılan merdivenlerin içler acısı durumu ve giriş bölgesine derme çatma yapılmış demir merdiven, gezi için gelen birçok turisti ve vatandaşları hayretler içinde bırakıyor. Binlerce yıllık tarihi, ve bir çok medeniyetin izlerini taşıyan kale ve etrafı bakımsızlıktan dolayı her geçen gün zarar görüyor. 7 kilometrelik kanyonun yapım kararı alınmasına rağmen hiç bir çalışma yapılmaması ve sadece 2 adet bungalov evinin yapılması, bölge turizmi için çok yararlı olacak bakir bölgenin dünya turizmine bir türlü kazandırılmaması, bölge halkı tarafından tepkiyle karşılanıyor. ''3 medeniyetin izlerini üstünde taşıyan tarihi çeşme ilgi odağı'' Köy meydanında ne zaman yapıldığı belli olmayan ve üzerinde Bizans, Roma ve Osmanlı medeniyetinin izlerini taşıyan çeşme ilgi odağı oluyor. Tarihi çeşme ile ilgili açıklamada bulunan Ali Ünal, ''Üç medeniyetin izlerini taşıyan bu çeşmenin ortasında bayan figürü olduğunu söylüyorlar. Cumhuriyet öncesi burada medreseler varmış. O zamanki hocalar bu taşı İslami açıdan uygun değil diye tıraşlamışlar. Eskiler suların kadının göğsünden aktığını söylerler'' dedi.
Köy halkı sel nöbetindeEdirne’nin Değirmenyeni köy halkı, gece gündüz demeden köylerini su basmaması için sel nöbeti tutuyor. 4 gündür aralıklarla süren yağmur, Tunca Nehri’nin debisinin yükseltti. Nehre kıyısı bulunan Değirmenyeni köy halkı, köyün dibine kadar gelen sel sularından tedirgin. DSİ ve kendi imkanlarıyla köylerine suyun girmesini toprak seddelerle engellemeye çalışan köy halkı, Tunca Nehri’nin debisinin artmaya devam ettiğini dile getiriyor.Değirmenyeni Köy Muhtarı Sami Bozkoç, gece gündüz uyku uyumadıklarını ifade ederek, “Dün gece saat 11’den beri yolun üstünden su yükselmeye başladı. Biz dün gece DSİ’nin ekipleriyle yolun üstünü kapattık köye su gelmesin diye. Dün akşamki yağış çok fazla olduğundan dolayı su aniden yükselince aldığımız önlem patladı. Sabah önlemler aldık. Eğer önlem almasaydık. Köyün alt kısmı yok olurdu. Biz her zaman endişeliyiz. Biz 2014 yılında da bu endişeyi yaşadık. Geçici alınan önlemlerle köy halkımız rahat göremez. Nehrin yatağı temizlenmesi lazım. Su seviyesi devamlı yükseliyor. Biz bu gece çok zahmet çekeceğiz. İnsanlar önlem almaya çalışıyor. Biriken suları kendi imkanlarımızla atıyoruz” dedi.