Zamana direnen fare kapanı ustası yanına çırak bulamıyor
Zamana direnen fare kapanı ustası yanına çırak bulamıyorGeçmişte hemen her evde bulunan fare kapanının ustaları, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulan mesleklerini yaşatmak için zamana direniyor.Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Cemerler Mahallesi'nde yaşayan Mustafa Ay, fare kapanı, elek, kalbur ve mısır pişirme tavası yapıyor. Eskiden elek ve kalburu daha fazla yaparken, şimdi ise en fazla fare kapanını yaparak mesleğini yaşatmaya çalışan Ay, Akseki’de bu mesleği kendisinden başka yapanın kalmadığını söylüyor. Cemerler Mahallesi'nde 10 metrekarelik dükkanında fare kapanı yapan Mustafa Ay, 15 yaşında mesleğe başladığını ve 42 yıldır bu mesleği sürdürdüğünü söyledi. Yakın zaman öncesine kadar her evin ihtiyacı olan elek, kalbur ve holus gibi aletlerin yapımını yetiştiremediğini söyleyen Ay, şimdi ise elek ve kalbur işini çok az yaptığını, en çok fare kapanı yaptığını ifade etti. Mustafa Ay, "15 yaşında kendi köyümüzde bir ustanın yanında çırak olarak başladım. 2 yıl süre ile çıraklık yaparak bu mesleği öğrendim. 1979 yılında ustam askere gitti. O yıldan bu yana 10 metrekarelik dükkanda elek, kalbur, mısır tavası ve fare kapanı yaparak mesleğe kendim devam ettim. Şimdi her şey fabrikasyona döndü. Şu anda sadece fare kapanını daha fazla yapıyorum. Fare kapanı satışı azda olsa oluyor. Elek kalbur işi tamamen bitti. Fare kapanından az da olsa para kazanıyoruz. Ben şu anda emekliyim. Emekliliğimi ise bu meslekten kazanmış olduğum para ile Bağ-Kur yatırarak oldum" dedi.
11.09.2019Haberler
Yok olmaya yüz tutmuş semercilik teknolojiye direniyor
Yok olmaya yüz tutmuş semercilik teknolojiye direniyorMardin'de kalan son iki semerci ustalarından biri olan Aydın İldoğan, yıllardır halk arasında bitme noktasına gelen mesleğin son günlerini yaşadığını söyledi. Yıllardan beri el işi yapılarak günümüze kadar gelen meslekler birer birer tarihe karışıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte makinelerin çıkması el işiyle yapılan meslekleri yok ediyor. Mardin'de halk arasında semerci olarak bilinen ancak asıl adı 'palancılık' olan mesleği yapan 2 usta kaldı. Son iki semerciden biri olan 53 yaşındaki Aydın İldoğan, 8 yaşından itibaren bu işe başladığını ve 45 yılını burada geçirdiğini belirterek, geçmişten gelen baba mesleğini devam ettirdiğini söyledi. Yıllardır halk arasında 'semerci' olarak bilinen; ama mesleğinin asıl adının 'palancılık' olduğunu vurgulayan İldoğan, "Bizim burada semer diye biliniyor ama asıl ismi semer değil palandır. Aslında daha öncelerden semerlerde tahta iskele kullanılırdı, palanlarda tahta kullanılmıyor. Keçe kilim ve kamıştan içini dolduruyoruz. At için ayrı eşek için ayrı palan yapılıyor. İki kişi bu işi yapıyoruz. Pazar günlerini çıkarırsak eşek için günde bir tane, at için 2 günde bir tane yapıyoruz. Çırak da yetiştiremiyoruz. Gelse yetiştiririz ama ağır bir meslek olduğu için kimse de çocuğunu göndermiyor. Güç isteyen bir meslek. Daha önceyle şimdiyi kıyaslayamayız. Çünkü eskiden 30 yıl önce bu dükkanda 6 kişi çalışıyordu. Çıraklar da vardı yemek getir götür işlerine bakmak için şimdi tek kaldık yaptığımızı satıyoruz. Daha fazla talep olursa yapamayız. Merkez dışına gönderemiyoruz. Kendi yağımızda kavruluyoruz” dedi. Mardin’de kendi eşeğiyle hamallık yapan ve palanlarını son 2 palan ustasına getirdiğini söyleyen Sıraç Aydemir, "Mardinliyim hamallık yapıyorum. Semerimiz bittiği zaman gelip ustanın yanında yaptırıyoruz. Eski ustalar ya yaşlandı ya vefat etti. Eskiler hep gitti ya da terk etti. Sadece iki kişi kalmış burada iş de fazla kalmamış hamallıkta işi olmadığı için de evde duruyoruz” diye konuştu.
11.09.2019Yaşam

Benzer Haber Etiketleri