GündemYusufeli yedinci kez taşınıyor

Yusufeli yedinci kez taşınıyor

16.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Artvin’deki Türkiye’nin en yüksek, dünyanın en yüksek beşinci barajı olan Yusufeli Barajı’nın su seviyesi günden güne yükseliyor.

Yusufeli yedinci kez taşınıyor

UĞUR YILDIRIM Artvin - Yol ve köprülerin suyun altında kaldığı ilçede baraj suları, terk edilmiş binaları da kapladı. Karayla bağlantısı kesilen eski yerleşim yerinde yaşayanlar, bölgeden ayrılmadan önce eşyalarını tahliye ediyor. 152 yıllık tarihinde yedinci kez taşınan ilçede büyük bir hüzün var. Bölge halkı, “Gençliğimiz, anılarımız her şey birkaç gün içinde sular altında kalacak” diyor.

Haberin Devamı

Kemer baraj sınıfında 275 metreyle Türkiye’nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı havzasında su yüksekliği 100 metreyi geçti. Yol ve köprülerin yanı sıra terk edilmiş binalar da su altında kaldı. Eski şehirde yaşayan binlerce vatandaşın yeni ilçe merkezine taşınma süreci de tamamlandı. Vatandaşlar yeni yerleşim yerine alışmaya çalışırken, suyun yeni ulaştığı şehrin yüksek mahallelerinde büyük bir telaş var. Vatandaşlar hayvanlarını, evlerinde kalan eşyaları kurtarmak için zamanla yarışıyor. 

Yusufeli yedinci kez taşınıyor

‘YENİ EVE ALIŞAMADIK’ 

Recep Bayram ve Nebahat Bayram çifti, eski evlerinin çatısını sökmeye çalışıyor. Yeni eve alışamadıklarını söyleyen Nebahat Bayram, “Apartmanda oturmaya alışamadık. Gençliğimiz, anılarımız her şey birkaç gün içinde su altında kalacak. Çok üzülüyoruz” dedi. 

Haberin Devamı

‘KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ’

Ali Sucu,“15 büyükbaş hayvanım var. Belediye ahır yeri verdi ama yeterli değil. Su altında kalmayan köylerde bile ahır yeri bulamıyoruz. Kalıcı bir çözüm istiyoruz” dedi. 

Yusufeli yedinci kez taşınıyor

‘KALBİM ACIYOR’ 

Bahçesindeki ağaçları kesen Ahmet Yiğit, “Kalbim acıyor. Her bir ağacın bende hikâyesi var. Birkaç gün sonra sular altında kalacaklar. Biz toprağın çocuğuyduk, şimdi beton evlere mahkûm edildik” diye konuştu. 

‘HAKSIZLIK VAR’ 

Sümbül Taşçı, “Evimizden, yuvamızdan olduk. Dört dairemiz vardı, bize bir ev hakkı verdiler. Haksızlık var. Her şeyimiz varken birden çocuklarımızın aileleriyle aynı evlerde yaşamak zorunda kaldık. Mağduruz, mağduriyetin giderilmesi için çabalıyoruz” dedi.