18.04.2019 - 15:27 | Son Güncellenme:
AA
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, Adil Öksüz önderliğinde Ankara'daki villada darbe toplantılarına katıldığı iddia edilen sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden dönemin Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olan eski tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Harmancık, darbe girişiminden sonra itirafçı olan ve ilk etapta "Şapka" kod adıyla gizli tanık olan eski kurmay albay Hakan Bıyık'ı "yalancılık" ile suçladı. Bıyık'ın kendisini darbe toplantılarında, "En çok konuşanlardan biriydi" şeklinde tanımladığını aktaran Harmancık, kendisinin "konuşma özürlü" olduğunu ileri sürdü.
Darbe girişiminin askeri kanadındaki planlayıcıları ve icracılarından oluşan yurtta sulh konseyi üyeliği hakkında da konuşan Harmancık, iddianamede dahi konseyin nasıl oluşturulduğu ve kimlerden oluştuğunun kesin olarak tespit edilemediğini iddia etti. Harmancık, "Yurtta sulh konseyi ne? Dernek mi, vakıf mı? 15 Temmuz'u sevenler kulübü mü?" sözlerini kullanarak konsey üyesi olmadığını iddia etti.
Yurtta sulh konseyi adının, itirafçı eski tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Genelkurmay'dan yayımlanan sıkıyönetim bildirisi ve TRT'de okunan korsan bildiri dışında başka bir yerde geçmediğini söyleyen Harmancık, "Bu konseyin varlığından asla söz edilemez." dedi.
15 Temmuz'un, 27 Nisan 1960 darbesinden daha çok 12 Eylül 1980'deki darbeye benzediğini söyleyen Harmancık, bu nedenle sözde konseyin 38 kişiden değil 5 kişiden oluşturulmuş olabileceği iddiasında bulundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.