Yerli sinemanın ‘En Fenaları’ seçildi

2014 yılı boyunca ticari gösterime giren 108 yerli yapımın, Altın Kestane Ödülleri Büyük Jürisi’ni oluşturan 43 eleştirmen ve kültür-sanat gazetecisi tarafından seçilmesiyle verilen ödüllerde En Fena Film, Orçun Benli’nin yönettiği ‘Gulyabani’ seçildi. Dergi bu filmle ilgili “Hüseyin Rahmi Gürpınar kaynaklı, Türk sinemasının istisnai özgün korku karakterini heba etmesiyle Altın Kestane sahibi oldu, ödül tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başardı” ifadelerini kullandı.

Gerçek bir fiyasko
En Fena Yönetmen ise ‘Seni Seviyorum Adamım’ ve ‘Peri Masalı’ndaki çalışmalarıyla Biray Dalkıran olarak belirlendi. Ödülün açıklamasında “Eleştirmenler kadar, sinemaseverlerden de ‘Daha kötüsü yapılana kadar, en kötüsü bu’ türünden yorumlar alan ‘Seni Seviyorum Adamım’, yönetim, senaryo, kurgu, oyunculuk ve yapım açısından gerçek bir fiyaskoya karşılık geliyordu” denildi ve Dalkıran’ın diğer filmi ‘Peri Masalı’nın da benzer tepkiler aldığı hatırlatıldı.
En Fena Kadın Oyuncu, ‘Çilek’teki performansıyla Azra Akın seçilirken, En Fena Erkek Oyuncu Ödülü ise ‘Gülcemal’deki performansıyla Peker Açıkalın oldu. Arka Pencere Akın için “Çilek’te zarafetinin altında ezilen oyunculuğuyla dikkat çekti ve bize sorarsanız Tarantino’yla çalışma şansını tümüyle yitirdi” denilirken Açıkalın’ın ‘Gülcemal’deki performansı “kendi kariyerinin de en fena çalışması” olarak tanımlandı.
Arka Pencere ekibi, Jüri Özel Ödülü’nü ise ‘sansürcü zihniyete’ verdi. Konuyla ilgili yazıda “2014, sansürün gölgesinin utanç verici biçimde düştüğü bir yıl olarak anımsanacak” denildi ve geçen yıl Lars Von Trier’in ‘İtiraf’ına (Nymphomaniac) ticari gösterim izni verilmemesi, Onur Ünlü’nün ‘İtirazım Var’ının 18+ kategorisine sokulması ve Gezi’yi anlatan belgesel ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!’in hukukçu görüşü alınması sonucu Altın Portakal’dan çıkartılması hatırlatıldı.