‘Yas mı var mahallede’ dedi, yasa boğdu

Resmi adı Dilber Karakaş. 1 Ocak 1956’da Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Kureyşan aşiretinden olan Dilber Ay, ilkokul üçüncü sınıfa kadar okuyabildi. Ay’ın ailesi o çocukken önce Ankara, ardından da Düzce’ye göç etti. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Dilber Ay, 13 yaşında daha çocukken zorla evlendirildi. Çileli hayat o gün başladı onun için. Kendisinden yaşça büyük olan kocasından şiddet gördü. O yılmadı. Düzce’ye güzel ses aramaya gelen radyocuların yanına gitti. “Artist eş istemem’ diyen kocasına rağmen... Yanık sesiyle onların dikkatini çekti. Ses yarışmasına katıldı. Söylediği “Gönül gel seninle muhabbet edelim” türküsü Dilber Ay’a birincilik getirdi. Küçük yaşta evlendirildiği kocasının, kendi ailesinin baskısı üzerinden hiç eksik olmadı. Kocasının şiddeti yetmiyormuş gibi babasından da “işkence” gördü. Ses yarışmasına katılıp şarkı söyledi diye Dilber Ay’ın parmaklarının arasına kaşık koyup, parmaklarını kırdı. Bu da yetmedi, boynuna ip geçirip ahırda hayvanların yanına bağladı. Gördüğü eziyet Dilber Ay’ı yolundan çevirmedi, müzik sevdasından vazgeçirmedi. Şiddet dolu evliliğinde iki çocuk dünyaya getiren Dilber Ay, daha sonra eşinden ayrılmayı başardı. Sesinin farklı tınısı ona önce TRT Radyo’nun sonra ise sanat dünyasının yolunu açtı. Söylediği türkülere ruhunu katan Ay, 24 albüm yaptı, yurt dışında ve yurt içinde gazinolarda, turnelerde hayatını kazanmaya çalıştı.

Turneden cezaevine

Hayatın tüm zorluklarına rağmen eğilmedi bükülmedi. 2017’de hayatının sırrını bir televizyon programında ağlayarak açıkladı. Almanya’da turne sırasında kendisine tecavüz etmek isteyen kişiyi öldürdüğünü şöyle anlattı: “Başıma kötü bir şey gelmesin diye vurdum adamı. 7-8 yerinden bıçakladım. Ah vah etmedim. Sarkıntılık yapmak istedi, o da boğazında kaldı.” Dilber Ay, Frankfurt’ta 8 yıl 21 gün cezaevinde kaldıktan sonra sahnelere geri döndü. Ama geri adım atmadı hakkını yedirmedi. Karıştığı bir kavgadan dolayı yeniden tutuklandı bir süre daha cezaevinde kaldı. TRT Radyo da işine son verdi.

‘Zorunda mıyım’

Dilber Ay, cezaevinde geçirdiği günleri ise hiç unutmadı. Flash TV ekranlarında dünyada hiç olmayan bir formatla demir parmaklıklı dekorlu “Kadere Mahkûmlar” isimli bir program hazırladı. Mahkûmların sesi olan Ay, reyting rekorları kırarken cezaevinden kendisine gelen bir mektup yüzünden bir anda programını bitirdi. Sevdiği kızı ailesinin reddetmesi nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı kendisiyle paylaşan gence çok üzüldüğünü anlatan Ay, “Keşke o mektup bana bir hafta önce gelseydi o zaman ben o kızı alır nikâhı yapar maddi manevi olarak da yardım ederdim ancak geç kalmışız” derken mektubu gönderen gencin intihar ettiğini söylemişti. Gazeteci Cüneyt Özdemir’in 5N1K programına katılan Dilber Ay ve Özdemir arasındaki diyalog ise hafızalardan silinmedi. Özdemir’in “Cezaevinde en çok istenen 5 parçanın ismini sayar mısınız?” sorusuna Ay “Zorunda mıyım?” karşılığı verdi. Ay’ın bu yanıtı Türkiye’nin dilindeydi.

‘Annem kelimelere sığmaz’

Ankara’da kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Dilber Ay’ın cenazesi, sanatçının Düzce Ağa Mahallesi’nde bulunan evine getirildi. Ay’ın naaşı ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Düzce Şehir Mezarlığı’na defnedildi. Annesinin ölüm haberini Avrupa turnesinde alan Cemocan, annesine ‘Koca bir çınarı kaybettik. Barak türkülerinin anasını da kaybettik. Bizleri bugüne getirdi. Bizlerde çok emeği var. Bütün Türkiye dualarını esirgemesin. Koskocaman bir Dilber Ay annemizi kaybettik. Bir Dilber Ay daha geri gelmez, bir çınar bir daha geri gelmez. Ben Avrupa turnesindeydim. Annem anlatılmaz, annem kelimelere sığmaz. Dilber Ay annem bir daha gelmez” dedi.

Cezaevinden çıktıktan sonra “İçimin cıncıklandığı herif” dediği ikinci kocası İbrahim Karakaş ile yolları kesişti. Çok sevdi, çok da sevildi. Bir röportajında eşine ‘İkinci baharım, herifim’ dediğini söyleyen Ay, “Aşkım, canikom, cicim’ kelimesini duyup da kocayı boşamazsam ne olayım. Dilberim, eşim, bir tanem desin bana. Kadının bir adı olur evin içinde” diye anlatmıştı.

Muzaffer Usta...

Sırrı Süreyya Önder ve Muharrem Gülmez’in 2006’da yönettiği “Beynelmilel” filminde Arzum Çilem karakterinde biraz da kendi hayatını oynadı. O yüzden çok sevildi. Bu rol ona Altın Koza Ödülü’nü getirirken başka filmlerin de yolunu açtı. 2014’te Türker İnanoğlu’nun yapımcılığında çekilen “Hayat Sana Güzel” filminde Satı Ana oldu, “Mazlum Kuzey” filminde ise konuk oyuncu olarak yer aldı. En son ise İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç’un başrollerde oynadığı “Yol Arkadaşım”daki oto tamircisi “Muzaffer usta” ile gönüllerdeki yerini pekiştirdi. Dilber Ay, “Hacı Baba” şarkısıyla şöhretinin doruk noktasına ulaştı.

‘Tayyare alacağız ama nereye koyulur?’

Geçen aylarda “Yas mı var mahallede” albümünü çıkaran Ay, elini hiçbir zaman ailesinin sevdiklerinin üzerinden çekmedi. Düzce’de bir gecekonduda yaşamaya devam etti.

Bir röportajında Ay, “50 sene önce babama dedim ki ‘Bana bir tayyare al’, babam ‘Nereye koyacağız kızım’ dedi. Cahillik kötü şey tayyare alacağız ama nereye koyulur bilmiyoruz. Bahçeye koyarız dedim ben. Babam da ‘Çocuklar kolunu bacağını kırar’ dedi. O yüzden vazgeçtik” sözleriyle de çok para kazandığını anlattı. Mutlu bir hayat sürdüğünü anlatırken neden bu kadar çok sevildiğini de şöyle anlatmıştı: “Büyü değil de evladım şükür var. Ben yatarım ‘Allah’ım derim, kalkarım mı’. Rabbim sana binleri versin bana da doyacağım kadar versin yeter. Çünkü biliyorum ki benim bu yaşantımı ağalar beyler yaşayamaz. 50 kişi varız. Biri simit satıyor, diğeri hurdacılık yapıyor. Başka da çalışan yok. Kömür lazım, yiyecek lazım, elbise lazım. Allah’a şükür para kazanıyorum ama gelen de hemen gidiyor.”