Yabancı öğrenciler Türkiye’yi çok sevdi

Dünyada kendi ülkesinden farklı bir ülkede eğitim gören öğrenci sayısı hızla artıyor. Yabancı öğrenci hareketliliği 1975’te 800 binlerdeyken, bu sayı 2010’da 4,5 milyonu aştı. Bugün 7,5 milyona ulaşan sayının 2030’da ise 20 milyonu aşması bekleniyor.

Yurt dışından uluslararası öğrenci alan ülkelerin başında ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler geliyor. Ancak Türkiye’de de uluslararası öğrenci sayısı her geçen yıl katlanarak artıyor. Öyle ki YÖK’ün istatistiklerine göre 2013’te 48 bin 154 olan yabancı öğrenci sayısı, 2014’te 72 bin 178’e, 2015’te 87 bin 903’e çıktı, 2017-2018 eğitim öğretim döneminde ise 180 ülkeden 125 bin 138’e ulaştı. YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın verdiği bilgiye göre bu yıl yabancı öğrenci sayısı 148 bini aştı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na göre bu sayının 2023’de 200 bini bulması hedefleniyor.

Yabancı öğrenci arasından en büyük oran 20 bin 701 ile Suriyeli öğrencilere ait. Onu 17 bin 88 öğrenciyle Azerbaycan, 12 bin 247 öğrenciyle Türkmenistan izliyor. Afganistan’dan gelen öğrenci sayısı 5 bin 826, Almanya’dan gelen 4 bin 12’yken, Türkiye’de Hollanda’dan 530, Amerika’dan 532, Rusya’dan 591, Fransa’dan 233 öğrenci eğitim görüyor. En çok yabancı öğrenci kabul eden üniversitelerin başında İstanbul Üniversitesi (İÜ) geliyor. İÜ’de 7 bin 442 yabancı öğrenci var.

En çok yabancı öğrencinin bulunduğu il ise İstanbul; şehirde toplam 35 bin 735 yabancı öğrenci yaşıyor. Yabancı öğrenciler, üniversitelerin Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) aracılığıyla Türkçe öğrenebiliyorlar.

Yabancı öğrencilerin Türkiye’yi tercih etmelerinde birçok neden var. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Edibe Sözen, “Özellikle Avrupa’dan gelen öğrenciler orta ve lise eğitimleri dönemlerinde kamusal alanlarda ciddi bir sosyal ayrımcılığa ve ayrılıkçı bir dile maruz kaldıklarını ifade ediyorlar. Doğrudan kendileri olmasa bile aile fertlerinin bu konudan muzdarip olduğunu ifade ediyorlar. Bu anlamda Türkiye’ye geldiklerinde gerek aileleri gerek öğrenciler ziyadesiyle huzurlu” diye konuşuyor.

MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Muhammed Şahin ise Türkiye’deki yabancı öğrenci oranının yüzde 2’yle yeterli olmadığını söylüyor.

Öte yandan Şahin, uluslararası öğrencilerin akademik sicillerinin dikkatli incelenmesinden sonra kabullerinin yapılmasının önemli olduğuna dikkat çekerek “Maalesef bazı ülkelerdeki liselerin notlandırma politikaları pek şeffaf değil. Özellikle mühendislik disiplinlerinde SAT gibi uluslararası standardize test yöntemleriyle kendini kanıtlamış daha çok aday görmek istiyoruz” diye konuşuyor. Şahin, Türkiye’ye ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden öğrencilerin gelmesinin nedenini ise şöyle anlatıyor: “Her şeyden çok coğrafi yakınlık ve makul ücrette kaliteli eğitimle bağlantılı. Önceden uluslararası eğitimde baskın olan iki ülke, ABD ve Birleşik Krallık hem giderek pahalanıyor, hem de kısıtlayıcı vize ve göçmenlik prosedürleri getiriyor.” Şahin, Türkiye’nin daha çok uluslararası öğrenci çekmesi için ise eğitim-öğretim kalitesinin yüksek tutulması, kaliteli İngilizce eğitimi verilmesi, dünya sıralamalara daha çok üniversitenin girmesi gerektiğini söylüyor.

Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, uluslararası öğrencilerin, yalnızca eğitim aldığı kuruma değil; emlaktan turizme kadar ekonomiye katkı sağladığına dikkat çekiyor ve iki ülke arasında her yönde ilişkilerin güçlenmesini sağladığını kaydediyor. Türkiye’nin bir süredir bölgede yeni bir eğitim üssü olarak tüm dünyaya kaliteli yükseköğretim hizmeti sunduğunu ifade eden Durman, “Artık uluslararası mezunlar da verilmeye başlandı. Mezunlar sayesinde Türkiye’deki yükseköğrenimin niteliğinin dünyada tanınır hale geleceğine inanıyorum” diyor. Türkiye’de, yükseköğretimde eğitimin kalitesini göz önünde bulundurunca ev sahipliği yapılan uluslararası öğrenci sayısının daha hızlı ve nitelikli artış göstermesi gerektiğini kaydeden Durman, “Hızlı büyümeye bağlı olarak öğrenci niteliğinin de artırılması gerekiyor. Çünkü daha fazla öğrenciye nitelikli eğitim sunabilecek imkânlarımız var” diyor. Durman, Türkiye’nin daha geniş coğrafyalardan daha çok sayıda öğrenciye hitap etmesi için uluslararasılaşma stratejilerinin geniş çerçevede yapılandırılması gerektiğinin altını çiziyor.