GündemVatandaşı yeteri kadar dinlemedik

Vatandaşı yeteri kadar dinlemedik

18.09.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Seçim yenilgisini değerlendiren CHP lideri, “Bizim bir kusurumuz var. Onu da açık yüreklilikle ifade edeyim. Biz yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık. Derdini yeteri kadar dinlemedik. Derdi olanın derdini dinlemek zorundayız” dedi.

Vatandaşı yeteri kadar dinlemedik

Gülden Çoktan - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen üye katılım törenine katıldı. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’li olmanın kolay olmadığını belirterek, CHP’li olmak için önce adaletli olmak gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Adaletsiz bir dünyanın, büyük sorunlar yarattığını biliyoruz. Adalet isteyen herkesin yanında olacağız. Şanlıurfa’da, iki çocuğu ve kocası öldürülen Emine Şenyaşar’a gittim. Emine Şenyaşar belki hayatında hiç CHP’ye oy vermedi. Ama o bir haksızlıkla karşı karşıya kaldıysa ve ben siyaset yapıyorsam onun hakkını ve hukukunu savunmak zorundayım. Aynı şekilde TBMM’de olması gereken bir milletvekili eğer hapishanede tutuluyorsa onun hakkını ve hukukunu savunmak zorundayım. Dolayısıyla adaleti savunacağız ama kendimiz için değil. Sadece partililerimiz için değil. Herkes için adaleti savunacağız. Herkes için adaleti savunduğumuzda o zaman gerçek anlamda bir CHP’li olacağız.”

Haberin Devamı

‘Nereden tasarruf?’

Okula başlayan çocukların bir öğün ücretsiz beslenme hakkından yoksun bırakılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Milyonlarca evladın, bir öğün beslenmesinden hangi tasarrufu yapacaksınız. Tasarruf yapacaksan lüks hayattan yap. Ama siz kalkıyorsunuz. Okula yeni başlayan çocuğa, bir öğün yemek kesiyorsunuz. Niçin? Devlet tasarrufu yapacak. Böyle bir anlayış olmaz” diye konuştu.

‘Kusurumuz var’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçim yenilgisine ilişkin olarak da şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizim bir kusurumuz var. Onu da açık yüreklilikle ifade edeyim. Biz, bunları geniş kitlelere aktaramadık. Yeteri kadar söyleyemedik. Yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık. Kendi derdimizi anlatmak değil, onun derdini yeteri kadar dinlemedik. Onun sorunlarını nasıl çözeceğimizi onlara yeteri kadar anlatamadık. Dolayısıyla bizim böyle tarihi bir görevimiz var. Çalınmadık kapıyı çalmak zorundayız. Derdi olan insanın derdini dinlemek zorundayız. Onun derdine çözüm üretmek zorundayız.”