Varbanova Meclis komisyonunda konuştu: Kadına şiddet gölge pandemi
08.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı. Komisyonda dün Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi Türkiye Direktörü Asya Varbanova, BM Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ve BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami dinlendi.
Komisyonda konuşan Varbanova, kadına şiddetten ari hiçbir ülke olmadığını belirterek, “Biz buna ‘gölge pandemi’ diyoruz. Çünkü tüm dünyaya baktığımızda bununla yeterince mücadele edilmediğini görüyoruz. Dünyada üç kadından biri aile içinde ya fiziksel ya da cinsel olarak şiddete maruz kalmış. Türkiye’de bu konudaki son araştırmaya baktığımızda benzer resmi görüyoruz” dedi.
Siber şiddet vurgusu
2021-2025 döneminde yeni bir strateji ile BM sürdürülebilir kalkınma ve iş birliği çerçevesinin yürütüleceğini açıklayan Varbanova, “Yeni stratejiye baktığımızda, Türkiye’de kadın ve kız çocuklarının kaynaklara, fırsatlara, haklara eşit erişiminin olmasını ve ayrımcılıktan ari bir hayat yaşamalarını hedefliyoruz” diye konuştu.
Varbanova, Türkiye’nin, kadına şiddetin engellenmesi konusunda önemli ilerleme kaydetmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bunları takdir ediyoruz ve bu alana geniş kaynakların ayrılmasını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Türkiye’de toplumun tamamında, kadın hakları konusunda bilinç oluştuğunu belirten Varbanova, “Şiddet yalnızca fiziksel dünyada değil, dijital ve çevirim içi dünyada da kendini gösterebiliyor. Bu bağlamda özellikle online ortamda gerçekleşen şiddete de dikkat edilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
‘Çekilme kararı gözden geçirilmeli’
Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik çekince ve üzüntülerini paylaşan BM Kadın Birimi Türkiye Direktörü Varbanova, şunları kaydetti: “Biz bunun geriye dönük atılan bir adım olduğunu ve şimdiye kadar yapılan yatırımların, kadına şiddetle mücadele noktasında atılan adımların, aslında biraz daha altını oyduğunu düşünüyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi aslında en kapsamlı ve bu alanda ilk uluslararası anlaşma. Onaylayan ülkelerde bu anlaşma olumlu değişiklikler yaratmayı başardı. Türkiye’nin anlaşmasından çekilmesine ilişkin duyduğumuz çekincelerin altını çizmek istiyoruz. Bu politika, ‘sıfır tolerans’ politikasına karşı bir adım gibi algılansın istemiyoruz. Böylesi suçların işlenmesinde teşvik unsuru yaratabilecek bir mesajın verilmesini istemeyiz. Çekincemizi dile getirerek, bu kararın yeniden gözden geçirilmesini temenni ediyoruz.”
