17.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
YASEMİN BAY
Çırağan Sarayı’nın duvarlarının ardında geçen tam 28 yıl... Tüm bu süre zarfında sarayın dışına çıkamayan, hapis hayatı süren bir padişah... 1876 yılında amcası Sultan Abdülaziz’in yerine tahta geçirilen, ne var ki 93 gün tahtta kaldıktan sonra akli dengesini yitirdiği gerekçesiyle Çırağan Sarayı’na hapsedilen V. Murad... Saraydaki hapis hayatı boyunca ömrünü piyanosunun başında geçiren, trajik yaşamına rağmen neşeli bestelere imza atan, belki de müzik sayesinde mutsuzluğunu unutmaya çalışan, teselli bulan bir padişah...
Önceki akşam tam 108 yıl sonra Çırağan Sarayı’nda tekrar yankılandı V. Murad’ın besteleri... Onun hayatını sahneye taşıyan bir eserde, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nce sahnelenen “V. Murad” balesinde... Üstelik bu etkinlikte V. Murad’ın torunları da bir araya geldi Çırağan Sarayı’nın çatısı altında. Müzikolog Dr. Emre Aracı’nın düzenlemelerini yaptığı Sultan V. Murad ve Abdülaziz’e ait bestelerin yer aldığı “V. Murad” balesinin önceki akşam düzenlenen tanıtım toplantısının davetlilerinden V. Murad’ın torunu Osman Osmanoğlu oldukça heyecanlıydı. Osmanoğlu, Çırağan Sarayı’nın kendisi için de özel bir önemi olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor: “V. Murad benim dedemdir. V. Murad’ın tek oğlu Mehmet Selahattin Efendi’nin oğlu Ahmet Nihat Efendi benim büyükbabamdır. Sultan Murad’ın erkek soyundan gelen tek kişiyim. Balenin Çırağan Sarayı’nda tanıtımının yapılması beni çok mutlu etti. Öte yandan Emre Arıcı benim yaş günümde bu eserin fikrini düşünmüş, 1.5 yıl önce. Bu da mutluluk verici.”
‘Yasaktı buraya gelmem’
Osmanoğlu, Sultan Murad’ın büyük bir müzisyen olduğuna da dikkat çekiyor: “500’ün üzerinde beste yapmıştı. 28 sene bu sarayda yaşadı. Onun oğlunun bütün çocukları burada doğdu; büyükbabamla büyükannem burada evlendiler, babam burada doğdu. Onun için burası benim için özel bir saray. Dedem, her sanatçı gibi hassas, sanatsever, müzisyen. Tabii burada mecburi olarak kaldığından, bol bol vakti vardı sanatını sürdürmek için. Ben Türkiye’de yaşamadım. Yasaktı buraya gelmem. 35 yaşında gelebildim ancak. O zamanlar Çırağan çok kötü durumdaydı. Ama şimdi çok mutlu oldum, çok duygulandım burada olmaktan.”
Sultan V. Murad’ın torunlarından biri de ünlü yazar Kenize Murad. V. Murad’ın kızı Hadice Sultan, Kenize Murad’ın büyükannesi. Yazar, Sultan Murad anısına bir bale eserinin yaratılmış olmasından dolayı çok mutlu: “Eserde Sultan Murad’ın besteleri kullanıldı, bu bana mutluluk veriyor. Viyana valslerini andıran besteler yapmıştı Sultan Murad. Burada zor zamanlar geçirdi, fakat bu zamanlarda gene de neşesini kaybetmedi; neşeli müzikler yaparak buradaki zor hayatın üstesinden gelmeye çalıştı. Kızlarına mutluluk verebilmek için de yaptı bu müziği. Kızlarından biri de benim büyükannem Hadice Sultan. 6 yaşındayken bu sürgün ve hapis hayatını babası V. Murad ile birlikte yaşamaya başladı; 30 yaşında evlenene kadar burada yaşadı Hadice Sultan. Benim için çok dokunaklı. Burada çok mutsuzdu. Saray çok güzel gözüküyordu ama şartları iyi değildi. Bu gece V. Murad’ı anıyoruz ve onurunu tekrar ona iade ediyoruz. Gündüzle gece gibi; gece yaşamıştı, şimdi güneş tekrar doğdu.”
Sultan Murad’ın kızı Fatma Sultan’ın torunu olan Resan İris de “V. Murad” balesinin çok heyecan verici olduğunu söylüyor. Resan İris’ten, Fatma Sultan’ın oğlu olan babası Celal Refik İris ile annesinin yıllar sonra kavuşma hikâyesini de öğreniyoruz: “Babam Bulgaristan’da gülyağı ticareti yapıyor. Savaş başlıyor ve Bulgaristan savaşı kaybediyor. Komünizm geliyor; babam da prens ve hapse atmak için bahane buluyorlar. Türk casususun diyerek babamı hapse atıyorlar. Annem Latife Hanım’la tanışıkmış; bir davette bu durumu aktarıyor. Latife Hanım araya girince diplomatik ilişkilerle serbest bırakılıyor babam.”
‘İnsan hakkına saygılı bir padişah’
Dr. Emre Aracı tarafından projelendirilen “V. Murad” balesinin koreografisi Armağan Davran ve Volkan Ersoy’a ait. Emre Aracı, V. Murad’ın kısa bir dönem sinir buhranı yaşadığını ve bunun bahane edilerek tahttan indirildiğini söylüyor: “Oysa o dönem Avrupa basınına baktığınızda V. Murad’ın rafine, hassas ve insan hakkına saygılı bir padişah olduğu anlatılıyor. ‘V. Murad’ balesi tarihi bir buluşmayla ilk adımlarını attı bu akşam. Sürgün hayatı yaşadığı Çırağan Sarayı içerisinde bir asır sonra tekrar doğuyor.”
Aracı özellikle didaktik bir biyografi yazmaktan kaçınmış. Rüyalarla gerçeğin iç içe geçtiği eserde iki Murad karakteri var: biri hayali, diğeri gerçek. Eserde V. Murad’ı Cankat Özer, hayali V. Murad’ı ise Burak Kayıhan canlandırıyor. Eserin dünya prömiyeri 3 Mayıs’ta saat 20.00’de Ankara Devlet Opera ve Balesi Opera Sahnesi’nde yapılacak.