06.09.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
ASENA YATAĞAN/ANKARA
ASENA YATAĞAN/ANKARA - Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine önceki gün Türkiye’ye ilk kez resmi ziyarette bulundu.
Bu, 12 yıl aradan sonra Mısır’dan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk resmi ziyaret oldu. Türkiye Mısır Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı yapılırken, iki ülke arasında farklı konularda 17 anlaşma imzalandı. İki ülke arasında Doğu Akdeniz ile Libya gibi konularda istişareleri güçlendirme yönünde karar alındı.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan ile SETA Dış politika araştırmacısı Dr. Bilgehan Öztürk, imzalanan anlaşmaların yanı sıra Doğu Akdeniz’de ne gibi gelişmeler yaşanabileceğini ve iki ülke arasındaki potansiyel işbirliği konularını Milliyet’e değerlendirdi. Murat Aslan, şunları söyledi:
YUNANİSTAN ANLAŞMASI
“Birincisi Mısır açısından baktığınız zaman 2014 yılından sonra Türkiye- Mısır ilişkileri gerginleşince ve hele bir de Libya’da Türkiye’nin nüfuzu artınca Mısırlılar Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle deniz yetki alanlarını sınırlandırdılar. Yunanlılar münhasır ekonomik bölge sınırlandırmasında Mısır ile mesafeyi ölçerken Yunan anakarasını değil Girit’ten Rodos’a kadar uzanan ve Ege adalarını bir takım ada olarak sunan bir hattan itibaren ölçmeye başladılar. Böyle bir durum doğal olarak Mısır’ın mevcut sahip olması gereken münhasır ekonomik bölgesinin üçte bir oranında azalmasına neden oldu. İkinci konu, Türkiye yerine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle anlaşma imzalamaları da aynı şekilde münhasır ekonomik bölge kaybına neden oldu. Türkiye ise bu süreçte Libya’yla deniz yetki alanı sınırlandırmasını yaparken Mısır ile imzalanabilecek muhtemel bir anlaşmanın önünü kesecek herhangi bir sınırlandırmada veya harita çiziminde bulunmadı.
İPTAL KOLAY DEĞİL
Mısır’ın öncelikle Libya ve Türkiye’yle oturup da konuşması lazım. Şimdi bir seçenek Mısır için Rum ve Yunanlılarla yapmış olduğu bu anlaşmaları iptal etmek. Ama bu kolay değil. İkinci seçenek onları muhafaza ederken Türkiye’yle ihtilaflı olmayan alanlarda bir çizime gitmek, bu şu an için mantıklı görünüyor Mısır açısından. Yunanistan ve Yunanistan’ı destekleyenler ile Türkiye arasında gerginlikler olmasının önüne geçilmek isteniyorsa o takdirde kapsamlı bir anlaşma yapılması lazım. Mısır’ın şu an çıkarı mevcut münhasır ekonomik bölgeyi maksimum düzeye çıkaracak şekilde bir anlaşma yapmak. Böyle bir durumda Yunanistan ile değil Türkiye ile yapması lazım. Türkiye’yle Libya arasındaki anlaşma Birleşmiş Milletler tarafından tescil edildi. Dolayısıyla Mısır’la Yunanistan arasındaki anlaşma geçerli değil. Böyle bir ortamda aslında Mısır’ın Yunanistan’la yapmış olduğu anlaşma bir kere geçerlilik bağlamında sıkıntıda. Türkiye ile yaşanan krize bir tepki olarak imzalanmış bir Mısır- Yunan anlaşması var. Öte yandan coğrafyanın ve uluslararası hukukun gerektirdiği bir Mısır Türkiye uzlaşması potansiyel olarak önümüzde duruyor. Mısır’ın çıkarı da Türkiye’yle anlaşmak.”
YUNANİSTAN TARİHİ ZİRVEDEN RAHATSIZ OLDU!
‘Türkiye’nin eli daha da güçleniyor’
Türkiye ve Mısır arasında tarihi bir adım atıldı. İki ülke arasında başlayan yeni dönemin küresel ölçekte önemli sonuçlar doğurması beklenirken Yunan basınında yayınlanan haberler görüşmenin yarattığı rahatsızlığı da gözler önüne serdi. Protothema gazetesi, “İki lider 17 ikili anlaşma imzaladı” ifadelerini kullandığı haberde görüşmenin Yunanistan’da yarattığı rahatsızlığın da altını çizdi. Görüşmeden çıkan anlaşmaların, bölgede Türkiye’nin elini daha da güçlendireceğine yer veren gazete, önemli sonuçlar doğuracak görüşmede Yunanistan’ın adının anılmamasına ilişkin eleştirel sözler kullandı.
Dış basın nasıl gördü?
Görüşme dünya medyasında ve özellikle Arap basınında geniş yer buldu. Arap basını, haberi ‘Mısır-Türkiye ilişkilerinde yeni dönem’, ‘Sisi ile Erdoğan arasında uzlaşı; Gazze’den Somaliye’, ‘Sisi ile Erdoğan, yeni bir dönemi başlatıyor’, ‘Mısır ve Türkiye krizlerle mücadelede birlik içinde’ gibi manşetlerle duyurdu. AFP, iki ülke arasında yeni bir sayfa açıldığını bildirdi. France24, Türkiye ve Mısır’ın Gazze konusunda ortak bir tavır benimsediğini vurguladı. Times of Israel gazetesi, görüşmenin uzun süredir gergin devam eden ilişkileri yumuşattığını yazdı.
‘Vetosunu kaldıran bir Mısır görebiliriz’
Bilgehan Öztürk, Mısır’la yapılan bütün anlaşmaların nihai amacının Doğu Akdeniz’de bir deniz yetki alanı anlaşmasının olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Ziyaretten önce Yunan ‘Kathimerini’ gazetesine baktığım zaman onların ilk dikkat çektiği nokta buydu. Buradan Türkiye’yle nasıl anlaşır ve yeni bir anlaşma imzalarlarsa bundan duydukları endişeyi ifade eden bir görüş vardı orada. Dolayısıyla Yunanistan tarafını endişelendirecek bir potansiyel olduğu anlaşılıyor burada. Buradaki zorluk şu ama bizim Mısır’la siyasi ilişkilerimizin olmadığı dönemde, Mısır ve Yunanistan stratejik denebilecek iş birlikleri geliştirdiler.
Büyük kazanım olur
Bundan sonra iki ülke yeni ilişki modelinde yeni ilişki döneminde aslında Libya’daki farklılıklarını da çatışmacı bir yöntem de ele almayacaklarını da beyan etmiş oluyorlar. Mısır’da, Türkiye’nin zaten bir süredir çok yüksek sesli bir şekilde Türkiye’nin Libya ile deniz anlaşmasını reddeden ifadeler kullanmıyorlar. Onların Libya’daki kendilerine yakın olan aktörler aynı şekilde çok yoğun bir Türkiye karşıtlığı Türkiye’nin anlaşması reddeden çok yüksek perdeden açıklamalar yapmıyorlar. Dolayısıyla bunların tonları seyrelmiş durumda. Türkiye ile Mısır arasındaki bu devam eden ilişki modeli sırasında eğer güven tesis edilebilirse iki taraf arasında Libya Antlaşması’na yani Deniz Anlaşması’na toptan vetosunu kaldıran bir Mısır görebiliriz. Bu otomatikman Türkiye ile Mısır arasında bir anlaşma imzalanmasını sağlar mı? Bu bir soru işaretidir. Ama Libya, Türkiye Deniz Antlaşması’na itirazını vetosunu kaldıran bir Mısır bile aslında Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Mısır arasındaki farklılığın kalktığı anlamına gelir. Bu büyük bir kazanım olur yine de.”