11.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
2021 yazında Akdeniz Bölgesi’ni uydulardan görülebilecek şekilde ateş çemberine çeviren orman yangınları turizm cenneti Marmaris’e büyük zarar verdi. Kızılçam ve meşe ağırlıklı doğal bitki örtüsü endemik türlerle taçlanan Marmaris ormanlarının farklı noktalarında görülen yangınların en büyük nedeni 46 dereceyi bulan sıcaklıkla birleşen yüzde 6 oranındaki nispi nem. 29 Temmuz öğle saatlerinde oteller bölgesi Armutalan Mahallesi Siteler semtinin yüksek tepelerinde görülen ilk dumanlar, eşsiz kumsalda tatil yapan yerli ve yabancı turistler tarafından endişeyle izlenmişti.
Yangına müdahale eden ekipler alevlerin kızılçam ormanlarına yayılacağını öngörünce Antalya’nın Manavgat ve Finike ilçelerindeki orman yangınlarını söndürmek için takviye ekip olarak görevlendirilen itfaiye birimleri geri dönmüştü. Orman Genel Müdürlüğü ve Marmaris Belediyesi itfaiye birimlerinin mücadelesiyle 15 günde 9 bin 52 hektar ormanlık alan yanarken en büyük zararı kızılçam ağaçlarından dünyaca ünlü Marmaris çam balı elde eden dağ köylüleri gördü.
‘20 YIL ÇAM BALI BEKLENMESİN’
Turistik İçmeler’in tepelerinde kurulu bal köyleri Osmaniye ve Bayır’da yaşayanlar coğrafi işaretli Marmaris çam balının gördüğü zararı anlatmakta zorlanıyor. Yaşadıkları çevre felaketinin en büyük zararı kızılçam ağaçlarından elde edilen bal üzerinde hissedileceğini belirten köylüler adına konuşan Osmaniye Tarımsal Kredi Kooperatifi Başkanı Hüseyin Aydın, yangından önceki verime ulaşmak için 20-25 yıl beklenmesi gerektiğini belirtti. Aydın, “Dünyada çam balının merkezi Marmaris’tir, yüzde 90’ı köylerimizden yapılır. 9 ay çam balı üretilirdi ama kızılçam ormanlarımız yok oldu. Ormanın tekrar yeşermesi en az 20 yıl sürecek. Arının besleneceği ağaç olmadığı için üretim de sıfırlanacak. Devlet kızılçam fidanlarına iyi bakar, üzerlerini örten maki bitki örtüsü temizlenirse umudumuz artar. Bu sürede de bal köylüleri artık çiçek balcılığı yapacak” dedi.
Kızılçam ormanlarıyla birlikte evi kül olanlardan biri de İlyas Şahin. Osmaniye köyünde balcılık yapan İlyas Şahin, “Yaklaşık 100 yıldır balcılık yapan bir aileyiz. Yangında dağ evimiz kül oldu. Köyümüzde toplam 18 arıcı ailesinin evi yandı. Devlet, TOKİ ile bize geldi ve proje evlerden biri olarak evimizi kısa sürede yaptı. Sadece kızılçam balı üreterek yaşamımızı sürdürüyoruz. Artık ne ağaç kaldı ne balcılık. Evler için ödeme isteneceği söyleniyor ama ödeme gücümüz de kalmadı” diye konuştu.
Orman bitki örtüsünün Anadolu coğrafyasının temel yapı taşlarından birisi olduğunu bilen bilim insanları yangın bölgesindeki araştırmalarını sürdürüyor. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu, Marmaris yangınlarında yok olan bitki örtüsünün yenilenme çalışmaları için düzenli olarak bölgeye gelen bilim insanlarından. 2021 yaz yangınlarının bizlere hazırlıksız olduğumuzu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu, “İklim değişikliğiyle birlikte yangınları daha sık yaşayacağız. Bu gerçekten uzaklaşmadan yetersizliklerimizi gidererek tedbirler almamız gerekiyor. 1978 yılında çıkan yangında teraslama yöntemiyle yenilenen bu alanda yine teraslamanın doğru olduğunu söyleyebiliriz. Bazı ağaçlar yangının enerjisinden ölmüş. Biyoçeşitliliğin korunması ve artması için doğal gençleştirmeyi öneriyoruz. Şubat ayında atılan fidelerin kayaların arasından yeşerdiğini gördük. Kendinden çimlenen fidelerin yangın da hayatta kalmaları umutlarımı artırdı. İyi göstergeler ede ettik. Doğaya şans vermeli ve bilimsel uygulamalarla kendisini yenilemesine izin vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘KIZILÇAM GENÇLİĞİ UMUT VERİYOR’
Bilimsel araştırmalar için Marmaris’in yüksek tepelerindeki yangın alanlarını inceleyen Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’den Dr. Öğretim Üyesi Golshan Zare de, ağaçların yok olduğu alanda çiçeklenen toprağın umut verici olduğunu vurguladı: "Yanan alanlarda lale, ters lale, çiriş gibi soğanlı bitkilerin yanında çok sayıda otsu ve odunsu bitkilerin de filizlendiğini tespit ettik. Baharın ilk günlerinde olmamıza rağmen doğanın kendisini yenileme gücüyle güçlüklerin üzerinden geldiğine inanıyoruz." Çukurova Üniversitesi Ormancılık Bölümü öğretim görevlisi Gökhan Ergan da, doktora tez çalışması kapsamında Marmaris'teki ormanların yenilenme süreçlerini inceliyor. Ergan, “Kızılçam tohumlarının ve diğer bitki türlerinin taşlı ve engebeli arazide kendilerini topraktan gökyüzüne doğru bıraktığını gördükçe mutlu olduk. Kızılçam gençliği de arazide kendini gösteriyor. 1 metrekarelik alanda 30-100 arasında kızılçam fidesini bulmak umutlarımızı arttırdı. 100’den fazla bitki türünün yangın sonrasında yeşerdiğini görmek sevindirici” dedi.
YANGINA DİRENÇLİ AĞAÇLAR DİKİLİYOR
Marmaris Orman İşletme Müdürü Akın Ünler ise, yangın sonrası saha envanterini tamamladıktan sonra sahada hangi tür ormancılık yöntemlerinin uygulanacağını belirlediklerini söyledi. Ünler, “Yangına maruz kalan 9 bin hektar alanın yaklaşık 3 bin hektarlık kısmını teknik ve ekolojik sebeplerle doğaya terk ederek müdahalede bulunmadık. 5 bin hektarlık alanda doğal gençleştirme metodu uyguladık. Geriye kalan bin hektarlık alanda ise yapay gençleştirme metotları yaptık. Hektarda ortalama 10-18 kg aralığında kızılçam tohumu ekimi yaptık. Yaklaşık 400 hektar alanda ise teras çalışmalarını tamamlayarak yaklaşık 280 bin fidanın dikimini gerçekleştirdik. Doğal örtü olan kızılçamın yanında yangına dirençli türler olan harnup, yalancı akasya, zakkum, servi gibi fidanlar kullanıldık. Marmaris’te yangına maruz kalan sahalarda yeniden orman oluşturulması amacıyla yapılan bu çalışmaları yüzde 75 oranında tamamladık. 2022 yılı yangın hazırlıklarımızda her yıl olduğu gibi büyük bir hassasiyetle sürdürülmektedir.” diye konuştu. Tüm ormanlık alanlarından yüzde 16’sının yandığını belirten Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Manavgat’a takviye yangın aracı gönderdiğimiz dakikalarda yangın ilçemizde görüldü. Siteler’de başlayan alevler artınca elimizden ne geliyorsa yaptık. Vatandaşların ve yurdun pek çok yerinden gelen itfaiye ekipleriyle söndürdüğümüz yangınlar çok şey öğretti” dedi.
YARIN: Turizm merkezi Bodrum’un kül olan ormanları