04.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Türkiye ile Yunanistan arasında 90 yıl önce yapılan mübadele anlaşması yüz binlerce insanı evinden, yerinden, yurdundan kopardı. Yaşanan acılara rağmen Türk ve Yunan halkları arasında dostluk köprüleri yıkılmadı. Bu dostluğa en güzel örneklerden biri geçtiğimiz günlerde Yunanistan’ın Edessa şehrine bağlı Panagitsa köyünde yaşandı. Mübadele öncesi yaşamını kaybeden Türkler’in kemikleri, yıllar sonra Rum mezarlığının içine yaptırılan Müslüman kabristanına defnedildi. Törene katılan Rumlar, Türkler ile beraber dua etti, birlikte dostluk yemeği yenildi. Sınırların kopardığı komşular ise 90 yıl sonra aynı mezarlıkta buluştu.
Sakarya Karasu’ya bağlı Yassıgeçit köyünden, Panagitsa köyüne uzanan ve adeta filmlere konu olacak türden bir hikâyeyi barındıran olaylar, 1922’de Gümüşhane’de başladı. O tarihte Gümüşhane’de yaşayan Rumların bir kısmı eski adı Vodina Sancağı’na bağlı Oslov olan ‘Panagitsa’ köyüne zorunlu iskana tabi tutuldular. Göç etmek zorunda kalanlardan biri de Ionnis Gaisiris’di. Panagitsa’daki Türkler ile iki yıl komşuluk yapan Gaisiris, sıkı dostluklar kurdu.
Ancak 1924’te bu kez Türkler, zorunlu olarak evlerinden koparılıp göçe tabi tutuldu. Gaisiris, ikinci kez mübadele acısını yüreğinde hissederken, komşularının geri geleceği günün hayaliyle yaşadı. Ionnis Gaisiris, tarımla uğraşmak için 1934 yılında Türkler’e ait eski mezarlığı da içinde barındıran arsayı banka yoluyla satın aldı ama gönlü eski komuşularının atalarına ait kemikleri toplamadan tarım yapmaya elvermedi. Gaisiris, yerleri belli olan mezarlardaki kemikleri toplayıp mezarlığın köşesinde bulunan ceviz ağacının altına naklettirdi.
Babadan oğula vasiyet
Ölüm döşeğindeyken oğlu Savas Gaisiris çağıran Ionnis Gaisiris, “Bir gün Türk komşularımız buraya gelir, atalarının kemiklerini sorarsa, ceviz ağacının altındaki kemikleri teslim et. Komşularımız bir gün geri gelecek” diyerek vasiyette bulundu. Aradan yıllar geçti.
Bu kez Savas Gaisiris, tıpkı babası gibi Türkler’in geleceği günü beklemeye koyuldu. 1924’te Panagitsa’dan Sakarya’nın Karasu ilçesine bağlı Yassıgeçit köyüne göç eden Tetik ailesinin üçüncü kuşağı Osman Tetik, atalarının izlerini bulmak için 2012’de bölgeye gitti. Kardeşi Ahmet ile 98 yaşındaki babası Habil Tetik’i yanına alan Osman Tetik, mezarlık serüvenini şöyle anlattı:
“Babamın en büyük arzusu ölmeden önce doğduğu toprakları yeniden görmekti. 2012’de ata toprağımıza gitmek için yola çıktık. Panagitsa’da yaşayan en yaşlı kişiye sorarak evimizin yerini bulduk. Bu sırada köyün yerlilerinden Niko ile tanıştık. Niko, bizi evinde misafir etti. Köyde dostluklar kurup ayrıldık. 2013 yılında bir kez daha babam ve kardeşimle birlikte Panagitsa’ya gittik. Bu kez Savas Gaisiris, yanımıza gelerek babasının vasiyetini ve kemiklerin varlığından bahsetti.
Rumlar’la birlikte ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Aklıma kemikleri köydeki Hristiyan mezarlığına İslam inancına uygun defnetmek fikri geldi. Panagitsa sakinleri de bu fikri destekledi. Gerekli izinleri alarak çalışmalara başladık. Kardeşimle birlikte 10 gün boyunca ceviz ağacının altında bulunan kemikleri çıkartıp, kefenledikten sonra sandıklara yerleştirdik. Atalarımıza ait kemikleri Nisan ayında Rum mezarlığının tahsis edilen Müslüman kabristanına toplu halde defnettik.”
Anıt mezara tören
Kabristan için mezar taşı ve mermerlerin yapımından sonra tören düzenlendiğini belirten Tetik şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz hafta mermer ve mezar taşı yapıldıktan sonra Edessa Belediye Başkanı Dimitrios, üç metropolit yardımcısı ile Rumlar’ın katıldığı bir tören organize edildi.
Törende hep birlikte dualar ettik. Törenin ardından Gümilcine’de yemek 300 Yunanlı dostumuzla birlikte yedik. Savas amca, törenden sonra yanımıza gelerek ‘Hem ölen babamın hem de benim omuzlarımdan büyük bir yükü aldınız, vasiyet yerine geldiği için çok mutluyum’ dedi.