17.11.2022 - 14:31 | Son Güncellenme:
Selda Hatun TAN/ İZMİT (Kocaeli) (DHA)
Olay, geçen yıl 14 Ekim'de, İzmit Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı'nda meydana geldi. Trafik polislerinin denetim için durdurduğu 06 CHP 50 plakalı otomobilin sürücüsü Bülent Sadıkoğlu, bir anda gaza basıp kaçmaya çalıştı. Bu sırada polis memuru Bedir Yıldız, otomobilin açık olan sol ön camına tutununca sürüklenerek yaralandı. Denetim noktasından kaçan sürücünün aracı, 4 kilometre uzaklıkta, Vezirçiftliği Mahallesi Kafkas Sokak'ta bulundu. CHP'de bir dönem İl Gençlik Kolları başkan yardımcılığı yapan Bülent Sadıkoğlu'na ait olduğu belirlenen aracın, İstanbul Anadolu 21'inci İcra Dairesi'nden hacizli yakalamalı olduğu tespit edilip, trafik polislerince durdurulduğu; bu nedenle sürücünün kaçtığı belirtildi. Omzunda kırık olan polis memuru Bedir Yıldız, Kocaeli Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayın ardından polis ekipleri, Bülent Sadıkoğlu'nu yakalayıp gözaltına aldı. Emniyette işlemleri tamamlanan Sadıkoğlu, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Kocaeli Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında yaklaşık 3 ay tutuklu kalan Sadıkoğlu, adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
'ŞEKERİM YÜKSELDİ, BİR ANDA GAZA BASTIM'
Olayla ilgili Kocaeli 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine devam edildi. Duruşma için tutuksuz sanık Bülent Sadıkoğlu, avukatlar ve tanıklar salonda hazır bulunurken, olayda yaralanan polis memuru Bedir Yıldız ise SEGBİS ile katıldı. Savunması için söz verilen sanık Bülent Sadıkoğlu, "G. isimli arkadaşımla birlikte aracımda seyir halindeyken görevli polis memuru beni durdurdu. Kimliğimi istedi, benden istediği belgeleri kendisine verdim. Polis memuru bana aracın yakalaması olduğunu söyledi. Ben de ekonomik çıkmazın içindeydim. Borcum vardı. Aynı zamanda şeker hastasıyım. Şekerim yükseldi ve panikledim. Her şey o an gerçekleşti. O sırada polis memurunun kafası aracın içerisinde değildi. Ben bir anda gaza bastım. Polis memuru eliyle araca tutundu. Sürüklenmesi bu sebeple oldu. O panikle uzaklaştım. Pişmanım, böyle bir şeyin yaşanmasını istemezdim. Müştekiden özür diliyorum. Normalde sakin bir yaşantım var" dedi.
AVUKATTAN 'MECLİS KARTI' SORUSU
Savunma sonrasında müşteki polis memurunun avukatı, sanık Sadıkoğlu'na, "TBMM 26'ncı dönem CHP milletvekili misiniz? Değilseniz neden araç camının ön kısmında adınıza düzenlenmiş meclis kartı vardı?" diye soru sordu.
Sadıkoğlu ise "Ben o kartı hiçbir şekilde kullanmadım. Kart, camın ön kısmında değildi. O kart aracın ya torpidosundadır ya da güneşliktedir" diye yanıt verdi.
O ANLARI ANLATTI
Duruşmada polis memuru Bedir Yıldız da yaşadıklarını anlattı. Olay sonrası uzun süren tedavi gördüğünü söyleyen Yıldız, şunları kaydetti:
O gün radar uygulaması yapıyorduk. Radar ekipleri telsizden 06 CHP 50 plakalı aracın şehir içinde aşırı hız yaptığını ve cezalandırılması için durdurulması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine usulüne uygun bir şekilde aracı durdurdum. Aracın sorgusunu yaparken otomobilin yakalaması olduğunu fark ettim. 'Beyefendi aracınız yakalaması var. Bilginiz var mı?' diye sordum. Kendisi de camın ön kısmında bulunan meclis kartını göstererek ‘Bilgim var. Bırak gideyim' dedi. İşlem yapmak için aracı bağlamam gerektiğini söyledim. Tabletten sanığa aracın yakalaması olduğunu ve aracı bağlamam gerektiğini gösterdiğim esnada sanık benim kolumdan tutarak aracı hareket ettirdi. Aracı ben tutmadım. Aracın beni sürüklemesi ve sanığın beni bırakmasıyla yere düşerek başımı yere çarptım. Şikayetçiyim. Meclis kartının camın önünde olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Olaydan sonra 320 gün fizik tedavi gördüm. 2018 yılından bu yana polis memuruyum. Daha önce buna benzer bir olayla karşılaşmadım.
Sanık ve müşteki savunmalarının ardından iki tarafın da tanıkları dinlendi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.