06.12.2020 - 14:47 | Son Güncellenme:
AA
Terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin kendi medya kanallarına yaptıkları değerlendirmeler, bir taraftan düzenlenen başarılı operasyonlar ve ikna yoluyla teslim olanlar, diğer taraftan yeni katılımların durma noktasına gelmesi nedeniyle terör örgütünde hakim olan panik havasını gözler önüne serdi.
Terör örgütü PKK'nın elebaşılarından Murat Karayılan ile Duran Kalkan, Türk istihbarat faaliyetleri, insansız hava aracı (İHA), silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve insanlı keşif uçaklarının (İKU) örgüte verdiği zarara dair itiraflarda bulundu.
Bir internet sitesine verdiği röportajda Türkiye'nin sınırları içinde ve dışında düzenlediği başarılı operasyonların ardından örgütte meydana gelen paniği anlatan Murat Karayılan, "Şu an her yerde operasyon var. Haftanin semalarında sürekli bir biçimde aşağı yukarı 10 keşif uçağı dolaşıyor. Bu biçimde yoğun bir teknik kullanılıyor..." diyerek, örgütün Türk güvenlik güçleri karşısında yaşadığı korku ve hezimeti aktardı.
Karayılan, Türkiye'nin teslim olanların sayısına dair yaptığı açıklamalardan dolayı güçlü bir psikolojik savaşa maruz kaldıklarını itiraf ederek, "Hep açıklama yapıyorlar. 'Bilmem kaç kişi teslim oldu.' diye." sözleriyle örgütün çözülme sürecine girmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
PKK/KCK'ya yönelik operasyonların başarılı olmasının ardında Türkiye'nin bölgedeki istihbarat faaliyetlerinin çok önemli rol oynadığını belirten Karayılan, sözde KCK Suriye Üst Yönetimi Daimi Karar Organı üyesi "Fuat" kod adlı Cemil Amed'in MİT'in operasyonu sonucu etkisiz hale getirildiğini hatırlattı.
"BİZİ YOK ETMEK İÇİN HER YERDE VURUYORLAR"
İçişleri Bakanlığının Terör Arananlar Kırmızı Listesi'nde yer alan "Abbas" kod adlı Duran Kalkan'ın da bir internet sitesine yaptığı açıklamada, "Biz neden bunu yapamıyoruz, aklımız mı az, cesaretimiz mi yok?" şeklindeki sözleri, örgütün içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne serdi.
Kalkan, güvenlik güçlerinin operasyonlarına ilişkin, "Bizleri yok etmek için takip ettirerek her yerde vuruyorlar." ifadesini kullandı.
"DİYARBAKIR ANNELERİNİN BAŞLATTIĞI EYLEM SONRASI TÜRK TV KANALLARINI İZLEMEMİZ YASAKLANDI"
İkna çalışmaları sonucu terör örgütünden kaçarak bu yıl teslim olan C.K'nin itirafları da örgütün sözde üst düzey yöneticilerinin çaresizliğine bir kez daha örnek teşkil etti.
Diyarbakır annelerinin eylemlerinin örgüt içinde panik yarattığını ifade eden C.K'nin "Diyarbakır'da HDP il binası önünde annelerin başlatmış olduğu oturma eylemi sonrası şikeft (mağara) içinde Türk TV kanallarını izlememiz yasaklandı. Annelerin yapmış olduğu eylemin, örgüt içindeki birçok örgüt mensubunun örgütten kaçmasını sağladığını biliyorum." şeklindeki sözleri, ikna çalışmalarının örgüt içinde ne kadar etkili olduğunu teyit etti.
TERÖR ÖRGÜTÜ FİRARLARIN ÖNÜNE GEÇEMİYOR
Bu yıl etkisiz hale getirilen örgütün sözde Dersim saha sorumlusu İsmail Sürgeç'in yanında ele geçirilen dokümanlar, terör örgütünün mevcut durumunu ortaya koydu.
Ele geçirilen notlarda 2017 yılından itibaren güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlar sonucu örgütün eylem yapamaz hale geldiği, bölge insanı ile bağlantılarının koptuğu, yaşanan kayıpların temel nedeninin güvenlik güçlerinin istihbarat ve etkili hava araçlarından kaynaklandığı, bu durumun örgüt mensuplarının psikolojisini bozduğu, örgütten firarların arttığı ve firarları önleyemediklerine ilişkin bilgilere ulaşıldı.
Deneyimli sorumlu seviyedeki birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği bilgisinin yazılı olduğu notlarda, son 3 yıldır örgüte katılımların neredeyse durma noktasına geldiği, operasyonlar sonucu silah/mühimmat ve erzak/malzeme depolarının güvenlik güçlerinin eline geçtiği, her konuda sıkıntı çektikleri, Irak ve Suriye'den gönderilen takviye teröristlerin, yurt içine girer girmez etkisiz hale getirildikleri, güvenlik güçlerinin istihbaratının çok iyi olduğu, kimin ve kaç grubun geleceğini ve nerelerden geçtiklerini bildikleri, uzun zamandan beri savunmada kaldıklarına dair ifadeler yer aldı.
ÖRGÜTE KATILIM SON 50 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yürüttüğü terör örgütü PKK ile mücadele kapsamında ikna yöntemi ve operasyonlar sayesinde son 4 yılda terörist mevcudu yüzde 89 azaltılarak 320'nin altına düşürüldü.
Terör örgütü PKK ile mücadelenin arazide ve siyasi bağlantılarıyla etkin biçimde yürütülmesiyle, 2016-2020 yıllarında İçişleri Bakanlığı Terör Arananlar Listesi'nden 30'u kırmızı, 15'i mavi, 24'ü yeşil, 57'si turuncu ve 241'i gri renk kategorisinde bulunan 367 üst düzey örgüt mensubu etkisiz hale getirildi.
2017'de örgüte katılanların sayısı 161 iken bu sayı 2018'de 136, 2019'da 130, bu yıl ise 52 oldu. Böylece terör örgütüne katılım son 50 yılın en düşük seviyesine geriledi.
2016'DAN BUGÜNE 843 TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU İKNA YOLUYLA TESLİM OLDU
Kırsalda düzenlenen operasyonlarda 2016'dan bugüne 3 bin 327 örgüt mensubu ölü ele geçirildi, 2 bin 707'si yakalandı, 843'ü ikna yoluyla olmak üzere 1862 teröristin teslim olması sağlandı, 7 bin 901 örgüt mensubu etkisiz hale getirildi.
Aynı dönemde kırsal alanda yapılan başarılı operasyonlarla terör örgütünün şehir yapılanmaları ve milis/iş birlikçi ağına yönelik düzenlenen 19 bin 419 operasyonda 53 bin 870 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan 14 bin 545'i tutuklanarak şehir yapılanmalarındaki faaliyetlerine büyük darbe vuruldu.